JAEHYUN┋Hayal Et ✿

5.4K 199 23
                                    

''Hazırlamam gereken dosyalar var Jaehyun-ah, başka zaman buluşalım.'' Sevgilin sabahtan beri seni arıyor ve buluşmaya ikna etmeye çalışıyordu.

Yapman gereken bir sürü işin vardı ve çok yorgundun. Tabiki sende onu görmek, onunla zaman geçirmek ve her şeyi birkaç saatliğine unutmak istiyordun ama hayatın bazı acı gerçekleri vardı...

''Hadi ama adın naz yapma unutamayacağın bir gece olacak diyorum!''

Derin bir nefes aldın. Bu kadar inatçı biri değildi ve bu seni biraz da olsa kuşkulandırmıştı. Bir şeyler saklıyordu ya da bir boklar yemişti.

''Sadece yarım saat tamam mı?''

''Yesss!!'' Diye bağırarak telefonu kapatması seni güldürmüştü. 

Akşam

Adidas eşofman takımını (medya) giyip Jaehyun'un verdiği adrese doğru yürümeye başladın. Çok uzak bir yer değildi ve sen biraz hava almak istemiştin.

İlk defa gideceğiniz bir yerdi. Seni görmek istiyorsa evine de gelebilirdi ya da iş yerine ama nedenini anlayamadığın bir şekilde sana hiçbir şey söylemeden sadece 'sen bi gel' diyordu.

Telefonuna gelen mesaj ile sırt çantana gelişi güzel attığın telefonunu almak zorunda kaldın.

Kimden: Jaehyun
  ''Terasa gel.''

Anlamsız bakışlarını telefonuna gönderirken adımlarını hızlandırdın. Kesin bir boklar yemişti ve sen üzülecektin. Biraz da sinirlenmiştin tabii.

En son sana böyle davrandığında patronun ile kavga etmiş ve senin neredeyse kovulmana neden olmuştu. Çalışkan ve başarılı biri olduğun için ucuz yırtmıştın.

Teras olarak bahsettiği yeri ararken topuzundan fışkırmış saçları düzene sokmaya çalışıyordun. Nihayet bir garsona terasın yerini sorduğunda size yerini tarif etmişti.

Bu restoranın bu kadar... Şık bir yer olduğunu düşünememiştin. Çoğu kadın şık abiyeler ve tuvaletlerle seni süzerken utanmadan edemedin.

Çünkü üstünde klasik bir adidas eşofmanı vardı!

Söylene söylene terasın bulunduğu üçüncü kata çıktın.

~

''Bu..'' Algılamakta sıkıntı çekmiştin. Doğru yere mi geldim diye düşünmene sebep olacak bir manzara vardı çünkü karşında.

Adım atabileceğin her yere kırmızı gül yaprakları serpiştirilmişti. Küçük mumlar ortamı aydınlatılmış ve romantik bir hava vermişti. Sade ama şık bir masa en sevdiğin yemekler ile süslenmiş, arkaplana en sevdiğin slow şarkılardan biri konulmuştu. Bu, Jaehyun ve sizin şarkınızdı.

Tavandan sarkan iplerin ucuna sizin fotoğraflarınız konulmuştu ve arkalarında kısa notlar yazıyordu. Dolan gözlerin ile en yakındaki ipe yaklaşıp ucundaki fotoğrafı eline aldığında sıcak damlalar yanağını ıslatmaya başlamıştı.

''İlk randevumuz...''

''Beraber geçirdiğimiz ilk doğum günü...''

''Bana yaptığın ilk yemek. Yumurta yemeyi sevmiyordum ama sen yaptığın için güzel gelmişti...''

''Bana aldığın ilk hediye. En sevdiğim mavi tişörtüm~''

Arkadan beline dolanan kollar ile bir an irkilsende, kokusunu alman ile rahatlamıştın. Bu kokuyu anlatmaya çalışsan kesinlikle uygun kelimeleri bulamazdın.

Seni kendine çevirip yüzünü avuçlarının arasına aldı ve baş parmaklarıyla göz yaşlarını sildi.

"Ağlarken ne kadar büyüleyici gözüksende.. Ağlama güzelim." Önüne bakıp gülümserken çoktan kollarını beline dolamıştın.

"Yarım saatim olduğu için biraz aceleye getireceğim." Elini tutup seni masaya yöneltti ve sandalyeni çekerek oturmanı bekledi.

Ona şöyle bir baktığında, oldukça şık giyindiğini farkettin. Her zamanki dağınık saçlarını taramış ve ön tarafını yukarıya doğru kaldırmıştı. Her haliyle yakışıklı olması da cabasıydı.

Yemeğinizi yediğiniz dakikalar boyunca siz konuşmadınız çünkü gözleriniz yeterince iyi anlaşıyordu.

Yanına gelip elini uzattı. Ağzını açmasına fırsat vermeden elini tutup ona sıkıca sarıldın. Birkaç dakika sonra arkada çalan şarkının ritmine uyarak dans etmeye başladınız.

Çaktırmadan saatine baktığını farkettin. Yarım saatten fazla olmuştu ve hala acele ediyordu. Böyle bir karşılamadan sonra yarım saat bitince gideceğini mi sanıyordu?

"Evlen benimle." Beklemediğin bir anda duyduğun cümle afallamana neden olmuştu. Bir dakika... Ne? O sana ne demişti?

Şaşkın gözlerle parıldayan gözlerine baktığında kendinden çok emin baktığını farkettin. Ben de Jung Jaehyun olsam ben de bu kadar emin olurdum gerçi.

Cevap vermediğin her saniye gözündeki korku ve heyecan artıyordu. En sonunda dudaklarını yalayarak önüne baktı.

"Biliyorum.. Beklentilerini karşılayamadım. Başka şeyler planlamıştım ama hepsinde bir aksilik çıktı. Bu kadar basit bir şekilde evlenme teklifi ettiğim için üzgünüm. Sadece bir an önce olmasını istedim çünkü seni seviyorum ve daha fazla beklemek istemiyorum." Kafasına vurup sana bakmasını sağladın. Böyle de romantik bir insandın işte.

"Bana fikrimi sormadın ama kabul ediyorum Jaehyun-ah~"

Gülerek gözlerine baktığında çok geçmeden dudaklarınız da buluşmuştu.

NCT İLE HAYAL ETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin