Diğer hayal etin ikinci partı!
'Aptal kız ne diye tarihi geçmiş et yersin?" Annen başında seni azarlarken onu duymamaya çalışıyordun.
Nereden bilebilirdin o etin bozulduğunu! Sadece çok acıkmış ve yemiştin. Sen obur biriydin tamam mı? Önüne geleni yiyordun ve bu senin için bir yaşam felsefesiydi.
Her şeyi yemek yani.
"Tamam tatlım, sakin ol." Baban duruma el atarak anneni eve götürmeye ikna ettiğinde rahatlamıştın. En yakın arkadaşın EunWoo seninle birlikte beklediği için ailen rahatça seni birkaç saat hastanede tek bırakabiliyor ve evde dinlenebiliyorlardı.
Ailenin gitmesiyle Eunwoo en sevdiğin abur cuburlar ile odana girdi.
"Sen en sevdiğim arkadaşımsın, söylemiş miydim?"
Bol gıybetli bir abur cubur öğününden sonra konu ne hikmetse yine Jisung'a gelmişti.
"Eunwoo cidden çok yakışıklıydı!" Hayran hayran aklına onu konserde gördüğün sahneleri getirirken bayılırmış gibi kendini yatağa attın.
"Adın bu kadar emin misin? Seni gördüğüne yani? Sonuçta çocukluk arkadaşısınız siz. Seni görse en azından ulaşabilirdi, değil mi?"
"Yah Kang Eun Woo! Neden hasta olan bir insanın modunu düşürüyorsun?"
~
Ailen sözde sana göz kulak oluyordu ama çoktan uyuyakalmışlardı. Sen elindeki serum ile hastane de küçük bir tur yapıyordun.
Kafeteryaya inip bir kahve aldın ve hastanenin en üst katına, çatısına çıkmak için yola koyuldun.
Elindeki kahveden bir yudum aldın. İçin ısınmıştı.
"Adın?" Tabiki merdivenlerde, karşında bir Jisung görmeyi beklemiyordun.
Ağzın açık yüzünü incelerken bastonlarını(?) hareket ettirerek yanına yaklaştı ve bir eliyle saçını okşadı.
"Çok değişmişsin."
"Büyüdük." Dedin saçını okşayan elini umursamamaya çalışarak. Dediğine şeye güldü ve serumunu göstererek "Ne oldu?" Diye sordu.
"Bozuk et yedim..."
~
Çatı katına konulan banklara oturmuş, saatlerce sohbet etmiştiniz. Hala da ediyordunuz.
Tedavisi için arada bu hastaneye uğradığını çünkü akrabalarının burada çalıştığını öğrenmiştin. Yani her ay onu görme şansın vardı. Ayağı düzelene kadar...
Birkaç sevgilisi olduğunu ama staj döneminde çok çalışması gerektiği için ayrıldığını, hyungları ile iyi anlaştığını, idol olmanın zorluklarını, ailesi ile geçimini... Her şeyini saatlerce en ince ayrıntısına kadar konuşmuştunuz.
Bir sürü şeyi içine atmıştı ve paylaşacağı kadar samimi biri olmadığını söylemişti. Eskiden kalan dostluğunuza güvenerek ikinizde dökmüştünüz içinizi.
Onu gerçekten özlemiştin ve bakışlarından onu da seni özlediğini az çok anlayabiliyordun.
"Jisung-sshi, gitmemiz gerek." Koruması olduğunu düşündüğün kişi Jisung'a seslendiğine içine bir kötülük çökmüştü. Ya da onu bir daha görememe korkusu mu demeliydin?
"Merak etme bundan sonra daha sık görüşeceğiz."
Dudağına kısa bir öpücük kondurup koşar adımlarla yanından uzaklaştı.
Şey... Arkadaşlar birbirini öper miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NCT İLE HAYAL ET
FanfictionNct ile ilgili, kısa hayal et yazıları. Belki bir gün gerçek olur, ne dersiniz?