Sevgilinden ayrılmış, yağmurun altında bir bankta oturuyordun. Seni aşık olduğu kızı unutmak için kullanmıştı! Akıl karı değildi yaşadıkların. Dün seni sevdiğini söylemişken hemde...
Yağmur hızını arttırırken ceketine daha sıkı sarıldın ve sessizce ağlamaya devam ettin.
"Bayan..." Sarı saçlı bir çocuk elindeki şemsiyeyi senin üstüne tutarken endişe ile sana bakıyordu. "Hasta olacaksınız." Dedi yanına otururken.
"Ben iyiyim." Dedin ağlamaktan kısılmış sesinle.
"Şu an gördüğüm manzara ve sözleriniz oldukça zıt." Hafifçe güldü.
Haklıydı. Sırılsıklam olmuştun. Gözlerin ağlamaktan kızarmış ve sesin kısılmıştı. Üstelik, yağmurun altında tek başına oturuyordun.
"Bazen tanımadığın birine bir şeyler anlatmak insanlara iyi gelir. Rahatlamaya ihtiyacın var gibi görünüyor." Yine haklı olmasıyla derin bir iç çektin. Bunu anlatabileceğin biri yoktu. Ne ailene bunu anlatabilirdin ne de arkadaşlarına.
Ne olacağı umrunda değildi sadece rahatlamak ve bunu birileriyle paylaşmak istiyordun.
"Erkek arkadaşım ile ayrıldık. Beni eski sevgilisini unutmak için kullanmış..." Başından geçen her şeyi adını bile sormadan konuştuğun çocuğa anlattın. Yeri geldiğinde gözyaşlarını silerken, yeri geldiğinde ağlamana eşlik etmişti.
Onunla birkaç kere daha buluştun. Her buluşmanızda birbirinizi daha iyi tanımaya ve daha iyi anlaşmaya başladınız.
İhtiyacın olduğu her an Taeil yanındaydı. Her ağlayışında her gülüşünde o vardı.
Kimyasal uyumunuz inanılmazdı. Ve farketmeden arkanızda ayları bıraktınız.
Artık buluşmalarınız randevuya dönmüş, gittiğiniz yerleri birbirinize haber vermeye başlamıştınız.Sevgili gibi olmanıza rağmen asla adını koyacak bir harekete geçmemiştiniz. Bu senin canını biraz sıkmaya başlamıştı doğrusu. Seni sevdiğini biliyordun ancak bunu asla dile getirmiyor, ima bile etmiyordu.
"Güzelim..." Kafanı sallayarak daldığın noktadan gözlerini çevirdin.
"Ne düşünüyorsun?" Koltukta oturmuş, elini omzuma atmış bir şekilde sohbet ediyordunuz.
"Beni seviyor musun?"Ani gelen cesaretle ve yılmışlık ile düşünmeden sormuştun. Vücudu kasılırken yutkunduğunu hissetmiştin.
"Ne?" Kendini geriye çekerek gözlerine baktın. "Beni seviyor musun?" Diye tekrarladın güçlü bir sesle. Hayır derse ne yapacağın hakkında en ufak bir fikrin yoktu.
"Bu nereden çıktı adın?" Derin bir nefes aldın. Bu kadar sabrettiğin yeterdi.
"Bir yerden çıkmadı Taeil-ah, hep vardı. Cidden... Daha ne kadar bekleteceksin beni?"
"Bak... Ben..." Oturduğun yerden kalktın.
"Yaşadıkların zor şeylerdi biliyorum ama bunları beraber aştığımızı düşünmüştüm. Bana güvendiğini sanıyordum."
"Güveyorum." Diyerek lafını kesti.
"O zaman sorun ne? Sevgili gibi davranıyoruz, birbirimizi kıskanıyoruz. Neredeyse beraber yaşıyoruz ama ne beni sevdiğini söyledin ne de bir teklifte bulundun. Bu beni kırıyor." Ne yapacağını bilemez halde ayağa kalktı ve sana yaklaştı.
"Biliyorum... Özür dilerim." Dedi sana sarılırken. Gözyaşlarını daha fazla tutamadın ve sessizce ağlamaya başladın.
En acı vereni bu değil miydi? Ağlıyordun ancak içinde çığlıklar kopuyordu. Dışarıya akan gözyaşları sadece süstü. Asıl gözyaşların içine akıyordu ve canını daha fazla yakıyordu.
"Deniyorum.. Yaşadığım travmayı biliyorsun. Bu yüzden bu tarz şeyler benim için zor. Sana her şeyden daha fazla güveniyorum ama yinede ağzımdan o sözcükler çıkamıyor. Sanki söylersem bütün büyü bozulacak..." Kafanı göğsünden kaldırıp gözlerine baktın.
"Böyle yaparak sadece kendini kandırıyorsun." Dedin ve dudaklarına hafif bir öpücük kondurdun. İlk öpüşmenizin böyle bir anda olması ve senin onu öpmen oldukça ironikti.
"Artık bu anı güzel kılmak zorundasın." Dedin tatlı tatlı gülümseyerek. Gülüşüne güldü. Elinin tersiyle yanağını okşadı.
"Adın..." Zorlandığını görebiliyordun. Derin bir nefes aldın. Hiç umut yoktu anlaşılan.
"Senin için yapmamı ister misin?" Anlayışla ona baktın. Yüzü minnettar bir hal aldı.
Tekrar dudaklarına yaklaştın ve onu tutkuyla öptün. Salonun ortasında nefessiz kalana kadar öpüştünüz. Nihayet ayrıldığınızda, dudaklarınız hala birbirine değerken, "Seni seviyorum." Diye fısıldamasıyla kalbin tekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NCT İLE HAYAL ET
FanfictionNct ile ilgili, kısa hayal et yazıları. Belki bir gün gerçek olur, ne dersiniz?