"B-ben gitmeliyim."
Arkamı dönüp hızlı adımlar atmaya başladığım sırada arkamdan gelen bağırışla durdum.
"İşte bu yüzden sana kim olduğumu söylemiyordum!"
Yavaşça arkamı döndüğümde sırtı bana dönük bir şekilde yere oturmuş Zayn'i gördüm.
Tanrım ben ne yapıyorum böyle?
Ona kim olursa olsun yanında olacağımı söylemiştim ve şimdi arkamı dönüp gidiyordum! O bana güvenmişti ve kendini göstermişti, hayatımı kurtarmıştı, o Zayn'di! Deli gibi hoşlandığın Zayn! Ve aynı zamanda Leo'ydu. Hayatımı kurtaran ve bir 'insan' olsa sorgulamadan onunla evleneceğim Leo!
Beynim kendiyle çatışırken onu umursamamaya çalıştım ve susan kalbimi dinlemeye çalıştım.
Onun yanına git. Sürekli yalnız olmaktan bıkmadın mı? Onun sana ihtiyacı var seninde ona, neden mutlu olamayasınız ki?
Neden mutlu olamayalım ki?
O zor günler geçiriyordu. Tüm sürüsü teker teker öldürülmüştü kendide ölümden dönmüştü ve tek ihtiyacı olan şey güvenebileceği biriyken, neden o kişi ben olmayayım?
Seri adımlarla yanına gittim ve hızlıca yanına oturdum. Şaşkınlıkla bana döndüğünde kalbimi dinledim ve dudaklarına yapıştım. Onu yavaşça öperken ilk başta dona kalasa da sonra şaşkınca bana karşılık verdi. Bu ilk öpücüğüm değildi ama ilk defa bu kadar mükemmel hissediyordum. Nefessiz kaldığımda ondan yavaşça ayrıldım ve başımı soğuk havaya rağmen sıcak olan göğsüne koydum. Nefeslerim göğsüne çarparken kollarını etrafıma doladı.
"Yanındayım."
Kollarının arasından çıkmadan başımı kaldırıp siyaha yakın ela gözlerine baktığımda gözündeki o mutluluk yüzümdeki devasa gülümsemeye sebep olmuştu.
"Her zaman yanındayım. İster Zayn ol, ister Leo ben ne olursan ol yanındayım. Seni seviyorum Zayn ve seninle mutlu olmak istiyorum."
"Bu anı o kadar uzun zamandır bekliyorum ki."
Tekrar dudaklarıma yapıştığında ona karşılık verdim. Bu... paha biçilemezdi.Çok geçmeden o benden ayrıldığında ayağa kalktı ve elini bana uzattı. Mükemmel vücudunu süzmemek için kendimi zor tutup kocaman gülümsedim ve elini tutup kalktım.
"Üzerinize bir şeyler giymeyi düşünür müsünüz acaba bayım?"
"Imm giymemi gerçekten ister misiniz bayan?"
Dudağımı dişleyip onu baştan aşağı bir kez süzdüm ve hırsla başımı salladım.
"Kesinlikle üzerine bir şeyler giyinmelisin yoksa birazdan yapacağım şeylerden dolayı bir daha bana yaklaşmayacaksın."
Güldü ve yaklaşıp bana sarılıp muzip bir tavırla konuştu.
"Ne yapacaksın bakalım?"
Geri çekilip göğsüne hafifçe vurduğumda güldü ve arkamızdaki ağacın kavuğuna elini sokup bir pantolon çıkardı. Tek kaşımı kaldırıp ona bakmaya başladığımda pantolonu giyerken bana cevap verdi.
"Dönüştüğümüz zamanlarda kıyafetlerimiz parçalanıyor bu yüzden ormanın çeşitli yerlerine kıyafetler saklıyoruz."
"Yerlerini unutmuyor musunuz peki?"
"Şuraya bak."
Başımı tutup yukarıya kaldırdığında ağacın dallarından birinin diğerlerinden kısa olduğunu far ettim. Biraz daha baktığımda dalın kırık olduğunu gördüm. O kadar ufak bir detaydı ki bana 20 yıl verseler bu ayrıntıyı fark etmeyeceğime yüzde yüz emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In The Forest
WerewolfO ormana girmemin bir hata olduğunu biliyordum ama hayatımı tamamen değiştireceğini bilmiyordum. 09.03.2017