Elimdeki ıslak bezi Zayn'in yara izinin üzerine koydum ve onun ifadesiz yüzüne birkez daha baktım. Yaklaşık 2 saattir buradaydım ve sürekli bezi değiştiriyordum. Zayn'in berbat haldeki yarası kapanmıştı sadece devasa bir daire şeklinde bir morluk vardı ve bezi koydukça o da küçülüyordu.
Bu iki saatte eve hiç kimse yaklaşmamıştı ancak sürekli ormanın içinden silah sesleri veya bağırışlar geliyordu. Her silah sesinde korkum bir kademe daha artıyordu. Hiç kimseye zarar gelmemesi için dua etmek dışında korkumu azaltmak için Zayn'i tamamen incelemiştim.
O, kesinlikle mükemmeldi. Yüzü , vücudu , dövmeleri hatta yara izleri bile o kadar mükemmeldi ki. O bir kurttu. Harry ve Liam'da öyle. Harry kurtların yarasının saniyeler içinde kapandığını söylese de Zayn'in sırtında bir kesik izi ve belinde -sanırım bir kurt tarafından olan- diş izleri vardı.
Sırtındaki kesik tam kemiğinin yanında duruyordu ve kendini belli etmiyordu. Diş izini ise dövmelerle kapatmıştı. Belinde bir sürü dövme vardı ve bu dövmelerle izi kapatmaya çalışmıştı. Başarılıydı da, benim o izi fark etmem 20 dakikamı almıştı.
"Hey! Yardım et!"
Gelen bağırışla sıçradım ve başımı bahçe kapısına çevirdim. Esmer iri bir çocuk, kanlar içinde kalmış bir adamı bizim Zayn'i taşıdığımız gibi taşıyıp bana doğru bağırıyordu. Elimden hiç bırakmadığım silahı daha sıkı kavradım ve hızla ayağa kalkıp onlara doğru koştum. Daire şeklindeki sınıra iyice yaklaştığımda tüfeği kaldırdım ve esmer adamın kafasına doğru doğrultup bağırdım.
"Dövmeni göster!"
"Ne?"
Adam korkuyla bana bakarken ilerideki ormanlık alana ateş ettim ve silahı daha sıkı kavrayıp sert bir sesle bağırdım.
"Bana hemen o lanet dövmeni göster yoksa kafanı uçururum!"
Blöf. Aslında dövmesini göstermezse koşarak içeriye geçeceğim.
"Tamam gösteriyorum o silahı yüzümden çek!"
Tişörtünü kaldırdığında belindeki beyaz 'M' harfini gördüm. Yanındaki adamın kolunu uzattığındaysa yeşil bir 'J' harfi gördüm.
"Elimi tut!"
Elimi dairenin içinden çıkartıp ona uzattığımda elimi sıkıca tuttu. Onu sert ve hızlı bir şekilde daireye çektiğimde ikisi de sarsılarak içeriye girdi.
"Yardım et, o ölüyor!
Kanlar içindeki adamın diğer kolunun altına girdim ve onu da eve taşıdık. Zayn'in ilerisindeki koltuğa adamı yatırdığımızda esmer olan Zayn'i gördü ve panikle konuştu.
"Aman Tanrım!"
"O iyi. Vurulmuştu ama Harry'le hallettik."
Adam bezi kaldırıp ufak yara izini gördüğünde rahatlamışçasına bir nefes bıraktı ve kanlar içindeki adamın yanına dönüp tişörtü yırttı. Zayn'in belinde olan yara izinin aynısı, bu adamın tam kalbinin üzerinde vardı.
"Lanet olsun."
Adam çaresizce konuştu ve yere oturup koltuğa yaslandı.
"Lanet olsun! Lanet olsun!"
Aniden bağırıp elini koltuğa vurduğunda ben korkuyla ona bakıyordum. Koltukta kıpırdamadan yatan adamı gördüğümde boğazım düğümlendi.
Ölmüştü.
Adamın karşısına oturdum ve bende Zayn'in yattığı koltuğa yaslandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In The Forest
Hombres LoboO ormana girmemin bir hata olduğunu biliyordum ama hayatımı tamamen değiştireceğini bilmiyordum. 09.03.2017