"Böylece bütün kraliyet ailesi bu isyanı kabullenmiş olmakla birlikte il-"
"Bay Jones?"
Maddy sınıfa girip Bay Jones'ın sözünü böldüğünde Bay Jones ona döndü.
"Evet Madison?"
"Koç Bety'i çağırıyor. Acilmiş."
"Gidebilirsin Bety."
Başımı sallayarak ayağa kalktığımda Zayn ve Tyler'ın bana attığı endişeli bakışlar karşısında 'sorun yok' anlamında gülümsedim ve hızlı adımlarla sınıftan çıktım.
"Koç neden beni çağırıyor ki?"
"Bilmem ki. Hey benim üst katta biraz işim var sen spor salonuna gidebilir misin?"
"Tabii sen git."
"Görüşürüz."
Maddy'e el sallayıp sağ tarafa döndüm ve hızlı adımlarla spor salonuna ilerlerken sıkkınca bir nefes bıraktım. Bu sabah Nathan ve Zayn'le birlikte güzel bir kahvaltı yapmıştık ve öğlenden sonra Zayn'le okula gelmiştik. Geldiğimden beri ise Tyler ve Jess den köşe bucak kaçıyordum. Jess'e kızgın değildim sadece kırılmıştım. Belki haklı olabilirdi ama bu aralar cidden olumsuz bir şeyi kaldıracak havamda da değildim.
Spor salonuna gidip koçla amigo çalışma saatinin değişikliğini konuştuktan sonra sınıfa dönmek için koridorda ilerlerken duyduğum fısıltı ile duraksadım. Kızlar tuvaletine doğru ilerledikçe ses daha net geliyordu.
"Lütfen, buna hazır değilim. O bunları hak etmiyor. Kötü şeyler olsun istemiyorum."
Tuvaletin kapısını ittirip içeriye girdiğimde arkası bana dönük bir şekilde duvarla konuşan Amelia'yı gördüm.
"Hayır, onlar benim arkadaşlarım ve kimsenin onlara zarar vermesine izin vermeyeceğim. Kimse zarar görsün istemiyorum."
"Amelia?"
Yavaşça omzuna dokunduğumda sıçrayarak bende uzaklaşınca geriledim.
"Sen ne- Aman Tanrım, iyi misin?!"
Elim yanağındaki morluğa gittiğinde gözlerim boynundaki küçük kesikteydi. Gözlerini benden kaçırdı ve gülümsemeye çalıştı.
"E-evet."
"Ne oldu böyle?"
"Sadece ufak bir kaza."
Gözlerim büyümüş göz bebeklerine ve kızarmış göz altlarına gidince ellerimi omuzlarına koydum ve kısık bir sesle konuştum.
"Uyuşturucuya mı başladın? Amelia seninle anasınıfından beri birlikteyiz bana anlatabilirsin sana yardım ede-"
"Bir şeyim yok Bety sadece uykusuzum. Sanırım eve gidip dinlensem daha iyi olacak."
"Tek başına gitmek zorunda değilsin, eve gitmene yardım edeyim."
Amelia yutkundukran sonra iyice incelmiş elleriyle sıkıca elleri tuttu ve onda ilk defa duyduğum keskin ses tonuyla konuştu.
"Bana yardım etme sadece söz ver. Yarın sakın ama sakın evinden çıkma. Tyler ve Jess'i de al hatta Zayn'i de. Sakın evden çıkma! Bana söz ver."
"Neden ki?"
"Sadece söz ver. Yarın dışarıya çıkmayacaksınız."
"Amelia ne dediğini anlamı-"
"Söz ver!"
"Tamam söz veriyorum."
Bana gülümsedi ve sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In The Forest
Lupi mannariO ormana girmemin bir hata olduğunu biliyordum ama hayatımı tamamen değiştireceğini bilmiyordum. 09.03.2017