"Tebrik ederim Tyler!"
Candice yapay bir sevinç nidası ile Tyler'a sarıldığında gözlerimi devirdim ve arkamdaki duvara yaslandım. Zayn gittikten sonra soyunma odasında bir duş alıp seçmelere saniyelik bir farkla yetişmiştim. Çok bir şey değişmemişti Tyler yine takım kaptanıydı ve diğerleri de hala eski yerindeydi. Jasonsa, yedek kaptan gibi bir şeydi ve şuanda sinirden kudursa da gülümsüyordu. Tüm yıl boyunca takım kaptanı olabilmek için çalışmıştı, Tyler da ise çocukluktan gelen bir yetenek vardı ve bu yeteneği gün geçtikçe artıyordu. O her zaman aramızda en popüler ve şanslı olandı.
Yaklaşık 10 dakika kadar daha birçok kişi Tyler'ı tebrik ettikten sonra nihayet Tyler yanıma doğru geliyordu. Yanıma ulaştığı sırada yüzüne devasa bir gülümseme ekledi ve eğilerek -ben kısa değilim o çok uzun- bana sıkıca sarıldı. Gülerek aynı şekilde ona karşılık verdim.
"Yine kaptansın ha? Niye hiç şaşırmadım acaba bay mükemmel?"
"Ah evet, harikayım, tamam övgüye gerek yok."
Ona daha büyük bir gülücük verip ayrıldığımda kolunu omzuma atıp spor salonundan çıktık ve pahalı kırmızı arabasına doğru adımlamaya başladık.
"Bir arkadaşım beni almaya gelecek. Dışarıda otursak olur mu?"
"Hangi arkadaşın?"
"Imm Zayn bizi tanıştırdı. Neyse birazdan görürsün zaten."
Şüphelense de başını salladı ve benimle beraber birkaç adım solumuzda kalan merdivenlere oturdu. Ben 7. basamağa oturup bacağımı merdiven boyunca uzattığımda oda bir aşağımdaki merdivene oturdu ve bacaklarını benimkini zıt yönüne uzattı. Boyu gereğinden biraz daha uzun olduğu için biraz zorlansa da sonunda başarabildiğinde ona güldüm.
"Eskiden üçümüz bir merdivene sığabiliyorduk."
"Jenn sadece birkaç santim uzadı ama sen daha da kısaldın ufaklık. Eskidende böyle minik bir şeydin."
"Ben minik değilim, sen çok öküzsün!"
Koluna setçe vurduğumda seslice güldü. Zayn dışında birinin bana 'ufaklık' demesi biraz tuhaf gelmişti.
"Jenn nerede?"
"Maddy ile bir şeyler içmeye gittiler."
Bir şey diyecek gibi olduysa da vazgeçti ve tek kaşını kaldırıp konuştu.
"Bir sorun mu var?"
"Hayır, neden ki?"
"Normalde hep kızlarla giderdin?"
"Sanırım bu aralar biraz farklı şeyler deniyorum."
Midesine elini soktuğum bir kurt adamla takılmak gibi.
Bu düşüncenin tuhaflığı kıkırdamama sebep olurken Tyler da gülerek başını iki yana salladı.
"Bakıyorum da Zayn sana yaramış?"
"Tanrım, o mükemmel Ty!"
Hayranlıkla konuştuğumda elini kafama götürdü ve saçlarımı karıştırırken gereğinden daha tatlı bir ses tonu ile konuştu.
"Minik Beth'imiz büyümüşte aşık mı olmuş?"
"Hem de çok!"
Bağırarak konuştuğumda bir yandan da kıkırdıyordum. Zayn kesinlikle benim saklayıp utanacağım bir şey olmamıştı ve olmayacaktı.
"Hey Ty!"
Spor salonundan basketbol takımından 5 kişi çıkıp yanımıza geldiklerinde aralarındaki Caleb ve Matt'i görmem ve gülümsemem bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In The Forest
Hombres LoboO ormana girmemin bir hata olduğunu biliyordum ama hayatımı tamamen değiştireceğini bilmiyordum. 09.03.2017