𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐢𝐥𝐞 𝐇𝐚𝐲𝐚𝐥 𝐄𝐭

𝐜𝐫𝐚𝐦𝐩𝐬

kramplar

❝...hamile değilsin!❞

Konu: Ayın o döneminde inanılmaz ağrılar karnına batarken, Sirius ilk başta seni hamile sanar.

Kelime sayısı: 556

Bölüm şarkısı: John Legend - All of Me

Cause all of me
Loves all of you
Love your curves and all your edges
All your perfect imperfections

Give your all to me
I'll give my all to you
You're my end and my beginning
Even when I lose I'm winning

Cause I give you all of me
And you give me all of you, oh

➴➵➶➴➵➶➴➵➶

Ortak Salonda sevgilin Sirius ile birlikte sarmaş dolaş bir koltukta otururken, Sirius, "Bugün iksirde ona yaptığım şeyden sonra Sümsüküs'ün tepkisini gördün mü?" diye sordu, Snape'in ifadesini taklit ederken sırıtıyor. Snape'in kazanına bir şey koymuş ve kazanın patlamasına neden olmuştu. O kadar kötüydü ki Profesör Slughorn bile Slytherin'den puan kırdı.

Ona gülmeye çalıştın ama sonra, "Kahretsin ," demekten kendini alamadın. Ellerini karnına sıkıca bastırdın, birkaç saniye içinde milyonlarca bıçağın acısı midene saplandı. Öyle acı vericiydi ki her an ağlayabilirdin.

Sirius kolunu omuzundan çekip hızla doğruldu. Dayanılmaz acıya dayanmaya çalışırken gözlerini kısıp koltuğa gömüldün. Ellerini karnına sıkıca bastırdın ve acıyı uyuşturmak için elinden geleni yaptın. Ağrı neredeyse azalır, ancak rahatladığın anda vücuduna tekrar kramplar girmeye devam ediyor.

"İyi misin?" diye sordu Sirius oldukça endişeli bir şekilde. "Madam Pomfrey'e gidelim mi?"

"Hayır sorun değil, bu sabah ona gittim..." diye mırıldanıyorsun, acıyı başka bir yere çekmek için yanağını ısırıyorsun.

"Seni iyileştiremedi mi?" Madam Pomfrey'in kramplarını iyileştiremeyeceği düşüncesiyle gözleri kocaman açıldı. Ardından kısık bir sesle, "Sen-" diye fısıldıyor.

" Hayır, hamile değilim seni aptal," diye nefes nefese kıkırdamayı başardın. "Ben sadece- sadece... Ayın o dönemindeyim." dedin yalnızca Sirius'un duyabileceği sessiz bir iniltiyle.

"Yürüyebilir misin?" Sıktığın karnına ve ağrıyan yüzüne bakarak soruyor.

"Ben..." dedin olduğun yere daha da sinerken, şu anda yürüme fikri hiçte cazip gelmiyordu. Mümkünse buraya gömülmek istiyordun. "Hayır ..."

"O zaman sanırım seni bir bebek gibi taşımak zorunda kalacağım ," diye içini çekerek başını sallıyor ama şakacı sırıtışını gizleyemiyor.

"Bekle ne-" Koltuktan kalktığında ve seni bir gelin gibi taşıyana kadar ne dediğini tam olarak anlamamıştın. Ellerinle yüzünü kapadın. Tamamen utandın, ama yine de kendini gülmekten alamadın.

James'in ıslık çalmasıyla yanakların daha da kırmızı bir tona büründü. Peter sadece gülümseyip James'e katılırken, Remus, Sirius'la aranıza bakarak tek kaşını kaldırdı.

O an utançtan ve ağrıdan ölmek istedin. Öte yandan Sirius daha da parladı, gülümsemesi kocamandı.

Sirius seni yatakhanesine taşıdı ve kendi yatağına zarif bir şekilde yatırdı. Seni taşıdığı onca zaman boyunca, acılarını tamamen unutmuştun ve Sirius seni bırakır bırakmaz midendeki keskin darbeler geri döndü.

" Siktir ," dedin ve hemen yanındaki yastığa yüzünü gömdün. Ağrıyı azaltmak için zayıf bir çabayla yorganı midene doğru bastırdın.

" Siktir," dedi Sirius sana sanki kendisi de acı çekiyormuş gibi bakarak. "İşte yanında yatacağım ," Sirius yanındaki boşluğa yatıp sırtını kendi göğsüne bastırdı ve büyük avcunu da midene bastırarak yuvarlak daireler çizmeye başladı. "Bir şeye ihtiyacın var mı?"

Dudaklarını tüm gücünle birbirine bastırarak sadece, "Hayır orada kal," diye mırıldanabildin.

Sirius dudaklarını saçlarına bastırarak, "Seni seviyorum," diye mırıldandı.

Gözlerini kapatıp derin bir iç çektin. "Ben daha çok," diye cevap verdin fısıltıyla.

Sirius, "Bende seni gerçekten iyi hissettirecek bir şey var." dedi. Sana çikolatalı kurbağa vermeden önce komodini karıştırmak için döndü. "Çikolata, her şeyi daha iyi hissettiriyor... değil mi?"

Çikolataya bakıp sırıtıyorsun. Hemen elinden alıp ambalajı yırtıyorsun ve anında onu yiyip bitiriyorsun. "Teşekkür ederim... kahretsin ... tadı gerçekten çok güzel." Sütlü çikolata ağzında erirken tadına varırsın.

Yanağına dudaklarını bastırıp, "Başka bir şeye ihtiyacın olursa söyle tamam mı?" dedi boğuk bir sesle.

"Tamam..." dedin ona iyice sokularak, öyle sıcaktı ki ve karınını okşayan eli seni öyle rahatlatıştı ki uykun gelmişti.

"Ve iyi haber..." Dramatik etki için duraklıyor, havayı gizem dolduruyor, "...hamile değilsin!" Şakasına histerik bir şekilde gülerek tezahürat yapıyor.

" Seni kahrolası aptal, " dedin gözlerini kapatıp bir kahkaha patlatmadan önce, bir yandan da koluna büyük bir kuvvetle tokat attın.

➴➵➶➴➵➶➴➵➶