Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
can sıkıntısı
❝Şimdi, ne var?❞
Konu: Sirius'un can sıkıntısı, sonunda ceza almanıza neden olur.
Kelime sayısı: 1795
Bölüm şarkısı: Elvis Presley – Can't Help Falling In Love
Wise men say only fools rush in But I can't help falling in love with you Shall I stay Would it be a sin If I can't help falling in love with you
Like a river flows surely to the sea Darling so it goes Some things are meant to be Take my hand, take my whole life, too For I can't help falling in love with you
➴➵➶➴➵➶➴➵➶
Sirius Black hiçbir zaman bir şeyleri sorgulayan biri olmamıştı. Profesörlerini dehşete düşürecek kadar çok inatçıydı. Sonuçları ne olursa olsun istediğini yapmak onun kişisel sloganı haline geldi. Onu etkilemek imkansız gibi görünüyordu, neyi, nasıl ve ne zaman istediğini her zaman biliyordu.
Bununla birlikte, yağmurlu ve kasvetli bir cumartesi öğleden sonra, Gryffindor-Ravenclaw maçı sırasında, sen James'e Ravenclaw'a karşı asla kazanamayacağını bağırdığında, bir an için zaman durmuş gibi hissetti. Devam eden maçı bile unutarak gözleri sadece sana odaklandı.
Süpürgenin üzerine oturup hızlanmak için öne eğilme şeklin, quaffle'ı kolunun altına sıkıştırıp sabitleme şeklin, yansıttığın muazzam enerji ve en iyi arkadaşına karşı kullandığın cesur ses tonu, Sirius'u tam göğsünden vurdu. Bu ani aptal duyguların nereden geldiğini bilmiyordu ama içini dolduran beklenmedik sıcaklık, seni görünce bile gülümsemesine neden oldu. O andan itibaren, sahip olduğunuz arkadaşlığın daha çok onun tarafında olması gerektiğini biliyordu.
Sana aşık olduğunu anladığı an, bu andı işte. Bundan sonra etrafında olmaya daha çok özen gösterdi, seni her gördüğünde seninle konuşmaya çalıştı, vakit geçirmek için elinden geleni yaptı.
Böylelikle Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi sırasında dersin profesörü ve öğrenciler gelip kapı kapandığında sınıftaki tek eksik öğrenci kapıyı çalıp özür dileyerek sınıfa girdi. O anda çantandan kitabını çıkarırken kısaca geç gelen Sirius'a bir bakış attın ve alışılmışın aksine en yakın arkadaşı James'in yanına oturmak yerine oturduğun sıraya doğru yürüyüp yanında ki boşluğa oturdu.
Ona doğru, "Ne yapıyorsun?" diye fısıldadın kafa karışıklığı ile. Sirius'un omzunun üzerinden Çapulcular adlı tayfanın bize bakarak sırıttıkları gözüne çarptı.
