-Hande Süvari-
Market arabasında oturmuş Kuzey'in beni itmesini bekliyordum. "Ya Kuzey! İter misin artık?"
"Hande çocuk musun sen?" Dediğinde gözlerimi devirdim. Ne vardı yani biraz eğlenmek istiyorsam? Bundan da bir şey istemeye gelmiyordu. Yapsa ne olurdu ki sanki? Kaba şey!
"Evet Kuzey. Çocuğum ben. Şimdi itecek misin acaba?" Dedim sinirle.
"İteceğim sarı bela iteceğim!" Ses tonu 'ya sabır' diyordu. Ama umursamadım. Her zaman böyle çocuklaşamıyordum sonuçta.
Reonlarda tek tek durup üstüme bir şeyler fırlatırken, "Kuzeyciğim. Bence fare zehri de almalıyız. Malum evinden çıkmayan yelloz bir fare var. Ötüp duruyor. Rahatsız oluyorum ben!"
Ellerini market arabasının kenarlarına koyup hafifçe üstüme eğildi. "Geçen sefer yapmaya kalktığını unutmadım Hande."
Şirince sırıttım. "Biraz dalga geçecektim. Sende çok abarttın yani! Ayrıca kulağımı çektiğini unutmadım Kuzey Efendi!" Sanırsın öz kardeşiyim ya! Seviyorum olum ben seni! Ne kulak çekmesi? Kendine gel ayol!
Gözlerini kıstı. "Dalga geçtikten sonra da fare yolacaktın değil mi?"
Tırnaklarımı incelerken konuştum. "Bilirsin yolmayı severim."
Geri çekildi. Cips paketlerinden birini arabaya atmak yerine kafama atarken, "Ya!" Diye cırladım.
Bir şey yapmamış gibi "Ne oldu?" Diye sorduğunda gözlerimi kıstım.
"Sen çok gıcık bir detaysın Kuzey Soykır!"
"Sende çok yolucu bir detay Hande Süvari!"
Güldüm. "Çok tenk yu!"
Telefonum çalmaya başladı. Aynı anda Kuzey'in ki de çaldığında birbirimize bakmaya başladık çatık kaşlarımızla. 'Ege'nin İncisi Umut' arıyordu.
"Efendim Ege?"
"Hondo nordosonoz?"
"Ege ne diyorsun anlayamıyorum."
"Nordosonoz doyorom."
Gözlerimi devirdim. Bir şey yiyor olmalıydı. "Her ne yiyorsan yemeyi bırak ve düzgünce söyle söyleyeceğini Ege ya!"
Bir iki saniye sessizliğin ardından sonunda konuşabildi. "Nerdesiniz?"
"Ben market arabasındayım. Kuzey tepemde. Sen nerdesin?"
"Ha?" Dediğinde gülmeye başladım.
"Şey Kuzey ile markete geldik de."
"Heağ öyle desene kızım!"
"Sen ne söyleyecektin?"
"Pikniğe gideceğiz. Siz ne zaman gelirsiniz?"
"Geliriz bir yarım saate kadar. Market yakın zaten."
"Tamam görüşürüz."
"Görüşürüz." Telefonu kapattım.
Gözlerimi kısarak Kuzey'e döndüm. O çoktan telefon konuşmasını bitirmiş beni izliyordu. "Kimdi arayan?" Diye sorduğunda göz devirmek istedim. Hatta telefonu eline verip 'al al hiç çekinme sen bak' demeyi de istiyor olabilirdim.
"Ege. Seni kim aradı?"
İfadesiz bir yüzle. "Helin." Dediğinde sinirle tırnaklarımı avuç içime bastırdım.
"Kuzey koş fare zehri alalım. Şimdi eve gider gitmez karşımıza dikilir o çok sevgili sevgilin. Mümkünse görüşeceğiniz zaman evden uzakta olursanız sevinirim. Sonuçta ben misafirim. Misafirin rahatı her şeyden önce gelir!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat Abiler Karıştı!
ChickLit"Hayat bir denklem." Dedim kaşlarımı çatarak. "Ve ben denklem çözmeyi sevmem." "Senin matematiğin iyi." Diye mırıldandığını duydum Kuzey'in. Bakışlarımı ona çevirdim. "Sende bir denklemsin Kuzey Soykır. Ama seni çözemiyorum." "Çünkü çok bilinmeyenl...