Beni . Beni . Beni . Beni.....
Uzayıp giden dakikalar boyunca bu tek kelime Kırat'ın tüm zihnini işgal etti . Beni yazmıştı kız . O beyaz sayfada ufak siyah bir mürekkep lekesi hayat bulmuş ve beni kelimesi olarak dile gelmişti. Ne diyeceğini bilememişti o an ve acemi bir doktor gibi kaçarcasına çıkmıştı odadan. Bu kızda büyük sırlar vardı ? Çözülemeyen matematik sorularına benzetti Kırat onu . Düşündükce bir yol buluyor ama her seferinde çıkmaza giriyordu ve başa geri dönüyordu.
Elinde bilmem kaçıncı defa soğuyan kahvesini gidip lavabonun deliğine döktükten sonra kendine bir kahve daha yapıp çalışma odasına geri döndü. Büyükce bir yudum içtikten sonra onu da masaya bırakıp diğer kahveler gibi kaderine teslim etti. Çünkü yine düşüncelere dalacaktı. Öyle de oldu. Dalıp gitti yine. Aklına kıza bu teşhisi koyan doktor geldi. Tanıdığı herkese ismini vermişti belki bir tanıyan çıkar umuduyla . Ama saatler geçtikçe çalan her telefon umutsuz bir cevapla son bulmuştu. Kırat tam bir çıkmazdaydı. Ne doktoru bula biliyor ne kızın değişik akrabalarının ağzından bir cevap alabiliyordu . Elinde kalan tek şey yine gidip kızla konuşmaktı. Ve Kırat bunun için yarını iple çekiyordu. Babasıyla konuşmuş ona bu değişik vakadan bahsetmişti . Babası onun iç güdülerine güvensede her şeyde bir bit yeniği arayan oğlunu uyarmaktan geri kalmamıştı ve Kırat'ın aklı gittikçe çorbaya dönmüştü . Evet , belki de babası haklıydı . Belki de sıradan bir şizotipal kişilik bozukluğu olan hastaydı. Sonuçta psikolojik sorunları olup da bunu saklamaya çalışan çok insan da görmüştü. Tabi hepsi bir yerde açık vermişti . Eğer bu kızda öyleyse bir yerde açık verecekti.
Kırat kızın hakkında bildiği her şeyi önünde ki beyaz kağıda yazdıktan sonra başka bir kağıda geçti ve kağıdı iki ayırdı . Bu köşesine Gerçekten hasta yazdı . Ki buna nedense inanmıyordu . Evet hisleri konusunda ileri gittiği oluyordu ama genelde hislerine güvenen bir insan olmuştu. Sayfanın diğer tarafına geçtiğinde ise büyük harflerle aklında ki şüpheyi yazdı. Herşey bir oyun mu ? Peki ama neden ? İşte bu sorunun cevabı onu kemirip duruyordu ve sürekli bir çıkmaza girmekten başka yaptığı hiçbir şey yoktu. Sonun da herşeye cevap verebilecek tek bir kişi olduğunu anladı .
Serçe..
...
Yalnızlık herkesle dost idi ama kimiyle daha yakın kimiyle daha uzaktı. Serçe 'ye ise yakından da yakındı. Çünkü Serçe yıllarca onunla bir başına kalmıştı. Yedi yılını vermişti o yalnızlık denen illete ve her geçen gün bir bataklık misali yalnızlık onu daha da içine çekmişti . Sonunda Serçe onu kabul etmiş ve benimsemişti. Bundandır ki artık eskisi kadar ürkütücü olmuyordu yalnızlık onun için ya da belki de eskisinden daha da korkunçtu ama Serçe bunu kabullenmek istemiyordu. İçten içe biliyordu ki en büyük korkusuydu yalnızlık ve bu derin sessizlik ama bu korkuyu kabullenmekten daha da çok korktuğunu fark etti. Çünkü biliyordu ki bu korkuyla başa çıkamaz ise delirirdi. Belki de doğru olan buydu . Belki de gerçekten delirmeli ve geldiği bu yerin hakkını vermeliydi . Bilemiyordu ..
Yattığı yataktan doğrulup pencerenin kenarına gitti ve önünde demirlikler olan pencereden dışarıya baktı. Buranın oldukça büyük yeşil bir bahçesi vardı. Ve bahçenin tam ortasında büyük bir süs havuzu . İçi hasretle dolarken oturduğu koltukta kıvrılıp akan gözyaşlarını elinin tersiyle sildi . Belki birgün diye düşündü . Belki birgün özgürlüğü tadabilirdi.
Kendisiyle konuşmaya gelen doktoru düşündü . Ona herşeyi anlatmalı mıydı ? Ona güvenebilir miydi ? İçinde ki o tuhaf his ona güvenebileceğini söylüyordu ama herşeyin amcasının bir oyunu olmasından korkuyordu. Amcasının ona imzalatmaya çalıştığı kağıtları hatırladı. O kağıtların ne olduğunu bilmiyordu . Okumasına hiçbir zaman izin verilmemişti ama Serçe de onları hiçbir zaman imzalamamıştı. Gördüğü tüm o şiddete ve günlerce aç susuz bırakılmasına rağmen . Şimdi de bütün bunların o kağıtları imzalaması için yeni bir oyun olup olmadığını anlayamıyordu . Aslında Serçe o lanet olası kağıtları neden imzalamadığını da anlamıyordu . Sadece imzalamaması gerektiğini hissediyordu ve amcasının bu tavırları imzalamama konusunda ki fikrini kesinleştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Serçe Masalı
RomanceYorgun kahveleri gözyaşları ile parlayan açık kahveler ile buluşurken genç adam derin bir soluk daha aldı. Sakin adımlarla odayı arşınlayıp da kızın yatağının başında durduğunda onun duvar dibine büzülmüş küçük bedenine baktı önce , daha sonra bakış...