Serçe sabah gözlerini araladığında odada kimseyi göremedi. Bakışları banyonun kapısına kayarken yattığı yerde doğrulup dağılan saçlarını salaş bir örgü yaptı.
"Kırat " diye seslenirken yataktan kalkıp odanın içinde bir tur attı fakat hiçbir cevap gelmeyince banyonun kapısını aralayıp yavaşça içeri girdi. Boştu. Bir yere gitmiş olabileceğini düşünürken banyoda ki işini halledip hızlıca üzerine dar bir kot ve bir kazak geçirdi. Saçlarında ki örtüyü olduğu gibi bırakırken temiz hava almak için balkona çıktı. Bakışları Konya'nın sokaklarında gezinirken Kırat'ın bu saatte nereye gitmiş olabileceğini düşünüyordu . Başına bir şey gelmiş olamazdı değil mi ? Endişeyle derin soluklar alırken aklına Kırat'ın ona verdiği yeni telefon geldi. Hızla odaya geçip komidinin üzerinde duran telefonu aldı ve Kırat'ı aradı . Bir kaç saniye sonra açılan telefon endişeyle tutuğu soluğu bırakıp rahatlamasını sağladı.
"Serçe kuşu "
"Kırat iyi misin ? Neredesin? "
"İyiyim serçe kuşu telaş yapma geliyorum birazdan . Dışarda ufak bir işim vardı da ." Serçe 'ne işi ? ' diye sormak için dişlerini sıkarken , "Tamam " diye mırıldanıp telefonu kapattı.
Dün birlikte geçirdikleri anlar aklına gelince gülümseyerek yatağa oturdu. Sırtını duvara yaslarken şimdi nasıl davranması gerektiğini düşündü . Aralarında nasıl bir ilişki olduğuna dair ikisi de tek kelime etmemişti ama bu sözsüz ilişkiye ikisi de karşı çıkmamıştı. Bu yüzden dün olduğu gibi mi olmalıydı emin olamıyordu . Serçe ona karşı olan hislerinden emindi , Kırat'ın da hislerinin farkındaydı fakat acemi yanını ürkek davranıyordu . Daha önce yaşamadığı ve tatmadığı hislerdi bunlar. Bu yüzden ne yapacağı , nasıl davranacağı konusunda kararsızdı. Bir yanı Kırat ile aralarında ki tüm engeli yıkmak istiyor ama ürkek tarafı adım atmaya korkuyordu . Kırat'ın onu beklediğinin de farkındaydı ama atamıyordu o adımı . Gerçi Kırat ona yaklaşınca tüm bedeni titremeye başlıyor ve tüm mantığı kaybolurken hareket etmek aklının ucundan bile geçmiyordu ki .
Ama dün aralarında ki o sözsüz anlaşma sayesinde Serçe en mutlu gününü geçirmişti. Ve elini kavrayan o kocaman elin kendisine bu kadar güven verebileceğini hiç düşünmemişti. Kırat onun elini tutunca , ona sarılınca ya da ona öyle derin derin bakınca kendisini hayatta ki en değerli şey gibi hissediyor . Tüm korkularından , acı geçmişinden , aklını kurcalayan düşüncelerden kurtuluyordu. O an sadece o bedenin yaydığı sıcaklık , o elin verdiği güven ve o kahvelerin huzuru yer alıyordu tüm dünyasında . Onun dışında her şey bir sis perdesinin ardında kalıyordu . Sanki amcası onun peşinde değilmiş gibi , sanki bir bilinmezlikte yaşamıyormuş gibi , sanki ona deli sıfatı hiç yapıştırılmamış gibi.
Kollarını kendi bedenine sararken Allah'a teşekkür etti onu karşısına çıkardığı için. Bu yedi yıl sonunda kabul olan duasıydı . Allah onun dualarına , yakarışlarına karşılık olarak Kırat'ı göndermiş olabilir miydi ? Aracı bir kurtarıcı melek gibi .Serçe kendi düşüncelerine gülerken yine de Kırat için Allah'a ne kadar dua etse az olacağını düşündü. Bu adam onun hayatın da bir milattı. Mutluluğa açılan bir milat .
Kapının açılma sesi ile irkilip kendine gelirken heyecanla ayağa fırladı . Daha sonra ne yaptığını fark edip yavaşça yatağa geri oturdu. Dudaklarına ufak bir tebessüm kondururken saçma bir şekilde aniden hızlanan kalbine kızdı . Sakin olmalıydı . Sakin .
Serçe içeriye giren Kırat'ın elinde ki kocaman iki tane pakete bakıp kaşlarını çattı . 'Onlarda neydi öyle ? '
"Onlar ne Kırat ? " diye sorarken ayağa kalkıp ona doğru yaklaşan adama baktı . Fakat bir yandanda kocaman olan paketlere bakıyordu . Yanağına konan buse ile gözleri kocaman olurken Kırat'a baktı . Kalbi yine düzensizce atarken dudaklarında oluşan sersem gülümsemeye mani olamadı . Bakışlarını kaçırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Serçe Masalı
RomanceYorgun kahveleri gözyaşları ile parlayan açık kahveler ile buluşurken genç adam derin bir soluk daha aldı. Sakin adımlarla odayı arşınlayıp da kızın yatağının başında durduğunda onun duvar dibine büzülmüş küçük bedenine baktı önce , daha sonra bakış...