Serçe elinde ki kahve kupasının tenine yaydığı ısının farkında olamayacak kadar dalgındı . Ona sarılan Kırat'ın da davayı bu oturumda kazanamadığı için üzgün olan İpeğin söylediklerini de duymuyordu . Sanki her şey bir sis dumanın ardında kalmış gibiydi. Geride bıraktığı o harika bir haftalık tatilin ardından bu sabah uyandığından beri içini kemiren hislere mani olmaya çalışmıştı ama hakimin delil yetersizliği ve kesin bir kanıttan olmadığı için davayı ertelemiş olmasını kabullenemiyordu . Hakime akıl sağlığının yerinde olduğuna dair raporu vermişlerdi ama bu pek bir şeyi değiştirmemişti . Onu zehirleyen kadını amcasının tuttuğu ispatlanamamış , ona sözde deli teşhisi koyan adam da hapiste ölü bulunduğu için tanıklık yapamamıştı . Amcasının ona imzalatmaya çalıştığı kağıtların gerçek ailesinden kalan miras olduğu ortaya çıkmıştı ama amcası kendisini haklı göstermek için öyle şeyler söylemişti ki Serçe diyecek bir şey bulamamıştı ve tek tesellisi de amcasının diğer mahkemeye kadar gözaltında olacak olmasıydı .
Fakat onu asıl yaralayan amcasının bütün bunları yapmasının sebebi üç beş kuruşluk bir miras olmasıydı . Gerçek babası bir iş adamıydı ama çok da fazla bir geliri yoktu , kendi çapında bir iş adamıydı . Babasının da annesinin de kimsesi olmadığını öğrenmişti bugün , ikisi de yetiştirme yurdunda büyümüşler , kendisi doğduğu zamanda bakacak durumları olmadığı için yetimhaneye bırakmışlar almak için geri döndüklerinde ise Serçe çoktan bir aileye evlatlık verilmişti .
Serçe onlara kızmıyordu çünkü üveyde olsa harika bir anne babaya sahipti . Yine de gerçek ailesini tanımayı isterdi fakat artık her şey için geçti ve Serçe onlardan geriye kalan o parayla ne yapacağını çok iyi biliyordu . O paranın tamamını bir yetimhaneye bırakacaktı hatta bu işi en kısa sürede yapacaktı belki o zaman amcası yakasından düşerdi .
Çok yorgundu , bütün bu olaylar onu yoruyordu artık hiçbir şey ile uğraşmak istemiyordu . Ona acı veren geçmişinin bile sadece geride kalmasını diliyordu . Ama hayat nedense hep isteklerinin tersiyle yüzleştiriyordu onu ve Serçe'nin artık bunlara dayanacak gücü kalmamıştı. Kırat için her zaman yanında olan ailesi için güçlü durmaya çalışıyordu ama bir an tökezlerse düşüp olduğu yerde kalacağını biliyordu . Aslında bir an o lanet parayı amcasına verip tüm her şeyden kurtulmayı bile düşünmüştü ama kendisine yapılanları sindirememişti .
"İzninizle ben gidip biraz dinlenmek istiyorum . " Serçe kimsenin bir şey demesini beklemeden oturduğu yerden kalkıp odalarına çıktı ve bedenini yatağa bırakıp gözlerini kapattı . Evet , şu anlık sadece uyumak istiyordu .
Uykuya sığınarak düşüncelerinden kaçtığının farkındaydı ama düşünmenin de ona hiçbir yararı yoktu sadece daha çok bitkin düşüyordu ve çevresinde ki insanları da üzüyordu . Sımsıkı kapattığı gözlerini yatağın çökmesiyle açarken Kırat'ın sıcacık bakan gözleriyle karşı karşıya geldi ve dudaklarında buruk bir gülümseme yer edindi. Gerçekten bu adamı o kadar çok seviyordu ki , ona bakmak bile tüm mutsuzluğunu çekip alıyordu . Kırat onun hayatta sahip olabileceği en güzel can yoldaşıydı.
Başını onun göğsüne yaslayıp , kollarını beline sarınca kendisi saran sıcacık kolların verdiği rahatlamayla gülümsedi.
"İlaç gibisin bana . " diye mırıldanırken kocasının rahatlatıcı kokusunu içine çekti.
"İlaç mı ? İnsanlar genelde ilaçları pek sevmez ben şekerin olsam olmaz mı ? " dudaklarından bir kahkaha firar ederken , " Olur . " dedi. "Olur ."
"Öyleyse sizde benim şekerimsiniz küçük hanım . "
"Bu aralar acı bir şekerim ama dimi . "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Serçe Masalı
RomanceYorgun kahveleri gözyaşları ile parlayan açık kahveler ile buluşurken genç adam derin bir soluk daha aldı. Sakin adımlarla odayı arşınlayıp da kızın yatağının başında durduğunda onun duvar dibine büzülmüş küçük bedenine baktı önce , daha sonra bakış...