13.Bölüm "Gidiş .."

17.6K 1.3K 52
                                    

Güneşin ışıkları içeriyi aydınlatıp koltukta uyuyan iki gencin üzerine yansırken Kırat uyku sersemi gözlerini aralayıp yattığı yerde doğrulmaya çalıştığı anda göğsünde huzurla uyuyan kızı fark edip anında durdu. Dudakları büyük bir gülümseme ile kıvrılırken güne daha güzel uyanamayacağını düşündü. Bir eli usulca yüzüne düşen saçlarını geri çekmek için yüzüne giderken derin bir soluk aldı. Uyanmasını istemiyordu . Uyanıp kendisini yanında görünce aralarına mesafe koymasından korkuyordu . İstediği en son şey Serçe'nin kendisinden korkarak aralarına mesafe koymasıydı. Kırat onun mecburiyetten yanında kalmasına katlanamazdı . Onun istediği kendine alışması ve  özgür olup , hayatını geri kazandıktan sonra kendi isteği ile ona gelmesiydi. Bu yüzden her ne kadar istemese de yattığı yerden kalktı . Serçe'nin başını yastığın üzerine yatırıp saçlarını geri çektikten sonra üzerini güzelce örttü . Son bir kez bakıp arkasını dönmüştü ki geri dönüp Serçe'ye doğru eğildi ve saçlarına ufak bir öpücük bırakıp dudaklarında asılı kalan gülümsemeyle duş almak için odaya çıktı . 


Aradan geçen yarım saatin sonunda siyah dar kot pantolonun üzerine giydiği gri tişört ve siyah ceket ile kıvırcık saçlarını dağıtarak merdivenlerden indi. Bir bardak kahve içmek için mutfağa girdiğinde gördükleriyle mutfak kapısının önünde kalakaldı. Bu kız ne ara uyanmıştı ? Ve ne ara bu kadar güzel bir kahvaltı hazırlamıştı ? 

"Günaydın , kahvaltı yapacak vaktin var mı ? " 

"Günaydın " derken Kırat'ın bakışları otomatik olarak kolunda ki saatte kaydı aslında pek vakti yoktu özellikle de İstanbul trafiği düşünülünce ama kendisine böyle güzel bakan ve sabahın bu saatinde kahvaltı hazırlamak için emek harcayan bu kızı kıramadı ve gülümseyerek masaya oturdu . " Var tabi ki ." 

"Omlet yaptım ama istediğin başka bir şey var mı ?" Kırat tabağında ki omletten büyük bir parça alıp ağzına atarken başını olumsuz bir şekilde iki yana salladı . 

"Otur serçe kuşu . Hem sen ne ara bu kadar şeyi hazırladın ? " 

"Sen duştayken uyandım ve sana kahvaltı hazırladım. Bu arada teşekkür ederim . " 

"Ne için ? Hem şuan teşekkür edecek biri varsa o da ben olmalıyım . Sayende midem bayram etti. "

"Dün akşam orada uyuya kalmışım , sen de üzerimi örtmüşsün sağol " Kırat içtiği çayı püskürtmemek için büyük caba harcarken derin bir soluk aldı ve gülümseyerek Serçe'ye baktı. 

"Ne demek " diye ağzının içinde bir şeyler gevelerken tabağını hızlı hızlı bitirip bir anda sofradan kalktı. " Ellerine sağlık serçe kuşu . Benim artık çıkmam gerekiyor sen kendine dikkat et , ev telefonun yanına da numaramı bıraktım . Akşam görüşürüz ." dedikten sonra hızla evden çıktı . Onun bu ani tavırlarına bir anlam veremeyen Serçe bir süre arkasından öylece baka kalmıştı . Acaba geç kaldığı için mi öyle acele etmişti ? 


Tabakta ki omletinden bir lokma alıp ağzına atarken dakikalardır aklında dolanan düşünce yine gün yüzüne çıkmıştı . Neden o kadar yakışıklı olmuştu bu adam ? Gerçi Kırat her zaman kendine dikkat eden biri olmuştu . Asıl kendine dikkat etmeyen Serçeydi , üzerindekilere bir göz attı aslında tulumu oldukça güzeldi ama yüzünü yıkarken gördüğü surat için aynısını söyleyemeyecekti . Uyumaktan şişmiş gözler ve  dağınık saçlar. Başını iki yana sallayıp çatalını tabağın kenarına bırakırken derince iç çekti . Bütün gün evde ne yapacağını bilmiyordu ve bu düşünceleriyle nasıl başa çıkacağını .Gittikçe çıkmaza giriyordu.

Çalan kapının sesi onu kendi düşüncelerinden ayırırken oturduğu yerden kalkıp kapıya gitti, Kırat bir şeyini unutmuş olmalıydı . Fakat kapıyı açtığında gelen kişilerle  Kırat olmadığını fark etti. Gerginlik tüm bedenini kaplarken bir kaç adım geri çekilip kapıyı biraz daha araladı . "Buyurun " 

Bir Serçe  MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin