Kırat yanında bekleyen kıza kısa bir bakış atıp biletleri alıp parayı ödedi . Serçe için aldığı kıyafetleri içine koyduğu çantayla birlikte kendi çantasını da alıp Serçe'ye ileride ki bankı işaret etti .
"Oturalım. Trenin kalkmasına biraz daha var. "
Serçe yorgun bedenini banka bırakırken yanında oturan adamdan bakışlarını zorlukla ayırıp önlerinde ki hızlı trene baktı . "Nereye gidiyoruz ?" diye sorarken dalgınca trene bakmaya devam ediyordu .
"Konya . Daha önce gittin mi ? Ben gitmedim . " Başını olumsuz bir şekilde sallarken sakince başını çevirip yanında oturan adama baktı . "Yine aynı şeyi söyleceğim için bana kızacaksın ama kendimi kötü hissediyorum . Benim yüzümden başına gelmeyen kalmıyor . "
"Serçe ..."
"Biliyorum benim seçimim , halimden memnunum falan diyeceksin . Yalan söylemediğini de biliyorum . Aslında yanımda olduğun için mutluyum çünkü tek başıma bunlara göğüs gerecek kadar cesur olmadığımı biliyorum ve söylemesemde yalnızlık beni korkutuyor . Fakat sen yanımdayken kendimi güvende hissediyorum. Ama tüm bunlar vicdanımı susturmuyor. Hayatını mahvediyormuşum gibi hissediyorum. "
Kırat yanında oturan kızın çökmüş omuzlarına , kucağında birleştirdiği minik ellerine baktı . Kalbi bozuk bir ritim tuttururken dudakları kıvrıldı . Aralarında ki mesafeyi kapatıp kolunu omuzuna attı ve onu göğsüne yasladı . Sıkıca sarılırken , " Çok düşünme serçe kuşu bırak hayat kendi yolunu çizsin . " dedi.
"Teşekkür ederim . "
"Ne için serçe kuşu ? Eğer aldığım kıyafetlerden dolayıysa bekle biraz daha görmedin. Belki beğenmezsin . " Serçe , onu saran kolun verdiği huzurla gülümsedi . Bu adam ne durumda olurlarsa olsunlar onu gülümsetmeyi başarıyordu .
"Eminim beğenirim ama her şey için teşekkür ederim. Yanımda olduğun için , bana inandığını için , beni yalnız bırakmadığın için . Sen olmasaydın kaderime teslim olurdum , amcama istediğini verirdim. "
"Vermezdin. "
"Efendim ? "
" Sen savaşçı bir ruha sahipsin . Küçücük bir bedenin olabilir , incinmiş ve korkuyor da olabilirsin ama sen gördüğüm en savaşçı kişiliğe sahipsin . Ben yanında olmasam da ayakta kalmayı başarabilirsin. Sen yüksekten korktuğu için uçmaktan vazgeçecek biri değilsin serçe kuşu . " Serçe başını kaldırıp sadece bir kaç santim uzağında olan yüze baktı . Gözünden bir damla yaş kayıp giderken derin bir soluk aldı ve ona sıkıca sarıldı . Başını göğsüne gömüp sıkıca sarılırken , "Teşekkür ederim . " dedi , defalarca kez.
Onun sakinleşmesini için vakit tanıyan Kırat kızın sarılışını karşılıksız bırakmadı. Kalbi garip bir hissiyatla sızlarken ne olursa olsun bu serçe kuşunu bırakmayacağına yemin etti. Onun incinmiş duygularını onaracak , ona yepyeni bir hayat verecekti. Korkusuzca uçabileceği bir hayat.
Aradan dakikalar geçip giderken trenin kalkış uyarısına kadar kimse kıpırdamaya cesaret edemedi . En sonunda ayağa kalkıp trene geçerken onu omuzundan tutup kendine çekti . "Hâlâ çok halsizsin , trene girelim de uyu biraz ."Kısa bir süre sonra koltuklarında yerlerini aldığında Kırat , camdan dışarıyı seyreden kıza baktı . "Uyu biraz istersen serçe kuşu . 4 -5 saat sonra inmiş olacağız zaten . "
Serçe sakince başını geriye yaslayıp gözlerini kapattı . Bedeninin dinlenmesi için uyuması gerektiğini biliyor ama uyuyamıyordu. Şuan resmi olarak şehirden kaçıyorlardı . yine de Serçe kendini huzurlu hissediyordu ve bunun yanında ki adamla alakalı olduğuna emindi . O yanında oldukça sanki tüm kötülükler ondan uzak kalacakmış gibi hissediyordu . Düşünceleri ağır basan uykusuyla silikleşip yok olurken harekete geçen trenle birlikte Serçe uykuya daldı .Bu sırada onu dikkatle izleyen kahvelerden habersizdi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Serçe Masalı
DragosteYorgun kahveleri gözyaşları ile parlayan açık kahveler ile buluşurken genç adam derin bir soluk daha aldı. Sakin adımlarla odayı arşınlayıp da kızın yatağının başında durduğunda onun duvar dibine büzülmüş küçük bedenine baktı önce , daha sonra bakış...