Wu YiFan kadim Ejderha soyunun Prensi'ydi. Kendisi ve içindeki Ejderha yenilmesi zor güçteydi.
Ve bu Ejderha'nın kendi Anka Kuşunu seçmesi gerekiyordu. Fakat olmaması gereken bir şey oldu. Ejderha bir Nihil'i seçti. Yani seni.
Wu YiFan x Sen.
-Yaza...
Kahin kısa sürede daldığı uykusu sayesinde rüyanın içine sürüklenmişti. Boşlukta süzülürmüşcesine bir hissin ardından karşısında o heybetli beden belirdi.
O an bunun normal Rüyalarından biri olmadığını anlamıştı.
"Kahin." Karşısındaki beden sert ve emredici bir tonda konuştuğunda yaşlı adam rüyada olsa bile titrediğini hissetmişti.
"Evet efendim."
"Cor Meum seçimini yaptı Kahin ve bu Kadim Ejderha'ya bildirildi." Beden karanlık kısımdan aydınlığa çıktığında Kahin nefesini tuttu. Onu ne zaman görse böyle oluyordu zaten.
Şahmeran, yılan kuyruğu olan alt bedeni sayesinde öne çıktı ve üst bedenini dik bir konuma getirdi. Çok büyük, heybetli ve kudretli duruyordu. Cor Meum'un yegane koruyucusu, elçisi ve tüm gücünü ortaya koyan tek şeyiydi. Kısacası her şeyi.
"Seçilen kişi Nihil." Şahmeran kafasını biraz kaldırıp konuştuğunda Kahin'in gözleri şaşkınlıkla açıldı.
"Efendim bu nasıl mümkün olur?"
"Seçimi Cor Meum yaptı diyorum Kahin! Sorgulamaya çalışma. Nihil'in içindeki güçten sadece biz haberdarız. Sen sadece Nihil'e yardımcı ol ve Cor Meum'un emirlerine karşı çıkıp cehalete düşecek olanları engellemeye çalış. Yoksa Cor Meum hiç birini affetmeyecek."
Kahin rüyasının içinden çekildiğinde gerçekliğinin kanıtı olarak, yatmadan önce söndürmüş olduğu gaz lambasını yanarken buldu.
*** "Majesteleri?"
Kaldığın odanın balkonundan sarayın arka bahçesine bakarken duyduğun sesle irkildin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dün gece Saraya geldiğinizden beri sana bu şekilde sesleniliyordu. Artık Kadim Ejderha soyunun bir üyesiydin.
"Merhaba?" Arkanı dönüp karşılaştığın kişiye hitaben konuştun.
"Merhaba efendim. Ben sizin kişisel danışmanınız ve aynı zamanda Muhafızınız RiJin." Kadın muhafız ellerini önünde kenetleyip seni selamladığında balkondan ayrılıp ona doğru yaklaştın. Dün gerçekleşen eş seçme töreninde sana çantayı veren muhafızdı.
"Memnun oldum RiJin." Yatağına oturup ellerini kavuşturduğunda genç muhafız karşına geçti.
"Bugün kişisel eşyalarınızı almak için ailenizin evine gitmek istediğinizi söylemiştiniz. Dilerseniz birazdan çıkabiliriz." Kafanı sallayıp mutlulukla onu onayladın.
Dün aileni en son Eş Seçme Töreninde görmüştün. Kim bilir şu an ne haldelerdi.
"Prens Yifan biliyor değil mi?" Meraklı bir ses tonu ile konuştuğunda karşındaki muhafız bıyık altından gülmüştü. Fakat kendini sormaktan alamamıştın. Gece Yifan ile geri döndükten sonra Prens seni bu odaya bırakmış ve 'İyi geceler' dedikten sonra yanından ayrılmıştı. Üstelik sabah büyük bir gerginlikle geçen kahvaltıda tek kelime bile etmemiştiniz.
