Tahtında ,Yifan'ın yanındaki yerinde, otururken toplantı salonundaki yüzleri süzüyordun. Herkes gergin bir şekilde oturuyordu.
"Aniden çıkan toplantıya katılma zahmetinde bulunduğunuz için teşekkür ederim." Yifan otoriter sesi ile konuştuğunda bütün başlar size döndü.
"Ufak tefek bilgilendirmeleri size danışmanım Kim JongDae yapacaktır. Ondan önce sizinle konuşmak istediğim başka bir husus var." Bu Yifan'ın tahta çıktıktan sonraki ilk resmi toplantısı olduğu için herkes pür dikkat onu dinliyordu.
"Sevgili eşimin tavsiyesi ile Ülkedeki kast sisteminin düzenlenmesini karar ve onayınıza sunuyorum." Toplantı salonunda birden uğultular yükselmişti. Danışma Meclisi olan Ankalar karşı çıkarken diğer kurul üyleri onaylar şekilde konuşuyordu. Yifan sana baktığında derin bir nefes alıp elini masaya vurdun.
"Halk arasındaki anlaşmazlıklar sınırı aşmış, özel olmayanlar kendini herkesten üstün görmeye başlamışken bu itirazınızın sebebi nedir?" Sinirli bir ses tonu ile Danışma Meclisine baktığında meclisteki en yaşlı üye söz aldı.
"Biz Ankalar ülke ruhu tarafından kutsal sayıldık. Siz şimdi onun sözünü hiçe saymak mı istiyorsunuz?" Karşında ukala bir şekilde konuşan kadına bakarken yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttun.
"Ben Kadim Ejderha'nın eşi ve Ankaların Ankası Zümrüd-ü Anka'yım biz dahil hiç kimse Cor Meum'un emirlerine karşı gelemez. Fakat sanırsam siz emri yanlış anlayıp gaflete düşmüşsünüz. Zira Cor Meum asla hiç bir evladını diğer evladından üstün görmemiştir. Hiç bir evladını yüce ilan etmemiştir." Kaşlarını çatarak konuşmanı bitirdiğinde Anka gözlerini kaçırdı. Diğerleri ise sessiz kalmayı tercih etmişti.
"Bir süredir halk arasında yaşananlar hoş değildi." Yifan konuşmayı ele aldığında sinirlenmemek için kendini zor tuttuğu belliydi.
"Nitekim bu Bürokrasi sınıfında da yaşandı. O sebeple kararın kurula sunulmasını uygun bulduk fakat madem güzellikle kabul etmiyorsunuz o zaman bende makamımı kullanırım." Derin bir nefes aldı ve arkasında bekleyen danışmanını yanına çağırdı.
"Şu andan itibaren emrimdir Jongdae, kararlaştırmış olduğumuz detaylar dahil olmak üzere kast sisteminde yapılacak olan değişikliklerin derhal yerine getirilmesini istiyorum." Yifan, Ankalara bakarak konuştuğunda senin yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluşmuştu.
"Emredersiniz Majesteleri."
***
"Bakın Majesteleri!" HaNeul parmağının ucundaki ateşi sana gösterirken gülümsüyordu. Kıkırdayarak ona baktın ve saçlarını okşadın. Sarayın arka bahçesinde sen ve o oturuyordunuz. RiJin ise arkanızda bekliyordu.
"Aferin sana HaNeul!" Ateş söndüğünde ufak kız dudaklarını büzerek sana baktı.
"Henüz büyük bir ateş yapacak kadar güçlü değilmişim. Fakat RiJin Unnie bana söz verdi! Daha da çok güçlenmem için bana yardım edecek!" HaNeul senin omzunun üzerinden RiJin'e bakarak konuştuğunda göz ucuyla Muhafızına baktın. Gözlerini devirmiş ve ardından kıkırdamıştı.
"Unnie'yi fazla yorma olur mu? Uzun zamandır saray işleriyle ve benimle alakadar oluyor. Elbette sana yardım edecek fakat boş olduğu vakitlerde. Anlaştık mı?" Ufak kızın saçlarını okşayarak konuştuğunda HaNeul kafasını sallayarak seni onayladı.
"Hangi konuda anlaştınız?" Aniden Yifanın sesini duymanızla irkilerek kafanızı sese doğru çevirdiniz.
"RiJin unnie'yi fazla yormamam konusunda anlaştık Majesteleri!" HaNeul kucağından kalkıp Yifan'ın yanına geçti ve elini tutarak konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selection of the Dragon¹ (Wu YiFan OC)
FanfictionWu YiFan kadim Ejderha soyunun Prensi'ydi. Kendisi ve içindeki Ejderha yenilmesi zor güçteydi. Ve bu Ejderha'nın kendi Anka Kuşunu seçmesi gerekiyordu. Fakat olmaması gereken bir şey oldu. Ejderha bir Nihil'i seçti. Yani seni. Wu YiFan x Sen. -Yaza...