Selection of the Dragon¹ (Wu YiFan OC)

8. Ateş 🔥

*Et Exercere:Efsun
Kelime Latince

***
"Yani onu efsunlayacak mıyız?" Victoria hafif bir şaşkınlıkla sorduğunda Kraliçe iç çekti.

"Öyle saf gözüktüğüne bakma. Yifan ve RiJin'in onaylamadığı bir şeyi yapacak bir kız değil. O yüzden ayağımıza kolay gelmesi için onu efsunlayacağız." Kraliçe konuşmasını bitirip eteğini toplayarak oturdu.

"Nasıl yapacağız peki yani biliyorsunuz Yifan çok üzerine düşüyor." Victoria kıskanç bir ses tonu ile konuştuğunda aynı zamanda ellerinden kıvılcımlar dökülüyordu.

"Yemeğine katacağımız bir tutam et exercere* otu sayesinde bunu sağlayabiliriz. Artık vakit kalmadı. Birleşmeyi gerçekleştirmeden önce yapmamız gerekti fakat onlar çoktan birleşmiş bile." Kraliçe son cümlesini hırsla tamamladı. Oğlunun o Nihil ile birleşmesini istemiyordu. Hatta Yifan'ın kıza o şekilde bir yakınlık göstermeyeceğinden neredeyse emindi. Fakat beklediği gibi olmamıştı. Yifan çoktan Nihil'e bağlanmıştı.

"Diyelim ki Nihil'i ortadan kaldırmada başarılı olduk, Yifan'ı bana nasıl bağlayacağız?" Victoria umutsuz bir ses tonu ile konuştu. En çok endişelendiği konu da buydu işte. Yifan kıza çoktan bağlandıysa tekrar başka birine bağlanması zor olabilirdi.

"Mecburen bağlanmak zorunda. Yoksa tahta geçip ülkeye hükmedemez. Eh adaylar arasında da en kuvvetlisi de sensin."

Victoria kollarını kavuşturup gülümsedi. Sonunda layık olduğu konuma kavuşacaktı.

***
Ormanın girişine geldiğinde duraklayıp yukarı baktın. Kafanın içinde bir ses geri dönmen gerektiğini söylüyordu fakat onu göz ardı ediyordun.

Yifan etrafta gözükmüyordu. Bu yüzden biraz daha ormanın içerisine doğru ilerledin.

"Yifan?" Ormana doğru Prensin sesi ile seslendin. Yifan en azından yalnız olduğunuz zamanlarda ona resmi bir şekilde seslenmeni istemiyordu o yüzden ismi ile seslenmekte bir sorun görmemiştin.

"Sanırım Majesteleri burada yoklar." Duyduğun yabancı sesle arkanı döndün. Victoria karşında duruyordu. Kaşlarını çattın.

"Cidden efsun otunun bu kadar işe yarayacağını düşünmemiştim. Resmen saf gibi tek başına buraya geldin." Victoria kıkırdayarak kollarını kavuşturdu. Kafanın içinde bir uğultu koptuğunda elini şakağına yaslayıp kaşlarını çattın. "Etkisi geçiyor olmalı. Zaten ayağıma kadar geldikten sonra efsun otunun etkisine de pek ihtiyacım yok."

"Derdin ne?" Acıdan tıslayarak konuştun. Beyninin içinde bir şeyler patlıyormuş gibiydi.

"Bilmiyormuş gibi sorma. Senin olduğun yerde ben olmalıydım. Benim hak ettiğim yerdesin. Bir nihil olarak bu konumu hak ettiğini mi sanıyorsun?" Victoria kinle konuşarak sana baktı.

Yanındaki ağaçlardan birine yaslandın. Çok dönüyordu. Etrafındaki nesneleri kolay seçememeye başlamıştın. Derin bir nefes aldın.

"Cor Meum ve Kadim Ejderha beni seçmişken sorgulamak sana mı düştü?" Nereden geldiğini bilmediğin bir cesaretle göğüsün kabarmış ve duruşun dikleşmişti. Victoria elini uzatarak yakınındaki ağaçlardan birini tutuşturdu.

"Ne cürretle benimle böyle konuşursun?! Kim olduğunu sanıyorsun ki?" Iki elini de yana açıp ateşlenmesini sağlayarak sana doğru yaklaşmaya başladı.

"Nihil olup olmamam önemli değil. Ben Kadim Ejderhanın eşiyim. Cor Meum'un gelecekteki Kraliçesiyim." Ellerini yumruk yapıp konuştun. Sözler ağzından bilinçsizce çıkıyordu.