Dersler normal seyirinde devam ediyordu. Ama hâlâ vârisin kim olduğunu ve Aslan'ın ne yapmaya çalıştığını merak ediyorlardı. Hafta sonları toplanıp vârisin kim olduğu hakkında konuşuyor, kendilerince araştırma yapıyorlardı. Ama hiçbir sonuca ulaşamamış bir adım ileri gidememişlerdi. Asım ders aralarında hocaları bu konuda meşgul ediyordu. Vârisin ne durumda olduğunu en çok merak eden kişi Asım'dı. Bu yüzden onu her daim araştırıyordu.
Bir gün toplanıp kitaplığa gidiyorlardı.
Artık bunu araştırmaktan sıkılan Asiye:
—Neden bunu sürekli araştırıyoruz? Hiçbir şey bulamıyoruz ki, dedi. Asım onun bu soruyu sormasından hiç hoşlanmıyordu.
—Eğer araştırmak istemiyorsan gidebilirsin, kimse seni zorla burada tutmuyor!
—Kim olduğunu Aslan'ın ne çevirdiğini ben de merak ediyorum, ama kaç defa araştırdık, bir şey bulamadık, hem içim dışım vâris oldu. Aslan'ın kötü bir şey yapmadığından eminim ama onun yanında olup bütün sırlarını öğrenebilirim, diye ekledi çabucak Asım'ın yüzündeki ifadeyi görünce.
—Pekâlâ, ama kendini bu işe fazla kaptırma, dedi Asım. Asiye ona "bunu diyen sen misin?" dercesine baktı.
—Tamam, dedi Asiye ve Asım arkasına dönünce yanlış yolda olduklarını ve bu işi hiç doğru bulmadığını belli eden bir bakış atıp uzaklaştı. Asım Asiye'nin gidişini izledi.
Sonra onlara dönüp:
—İstiyorsanız siz de gidebilirsiniz. Bu garip bir şey, biliyorum, siz de onun gibi boşuna uğraştığımı düşünüyorsunuz. Ama bu vârisi bulmak benim için çok önemli, sizi zorlayacak değilim, gerçekten araştırmak zorunda değilsiniz, şimdi benimle gelmek isteyen var mı? dedi usulca. Murat Asım'a şöyle bir baktı.
—Her zaman yanında olacağımı biliyorsun, ama biraz ara verelim, hem bugün Hamide'yle konuşmam gereken bir şey var, dedi hafif kızararak. Sonra Asım'ın omzuna vurup uzaklaştı. Asım kızlara baktı.
—Siz? dedi cevabını bildiğini sandığı bir soruyu sorarak. Nehir güldü.
—Sorduğun soruya bak!
Ekin:
—Tabiî ki senin yanındayız, dedi.
Seden:
—Söyle bakalım, bu vârisi neden bu kadar merak ediyorsun? dedi ve gülümsedi. Asım ona sevgiyle baktı.
—Madem yanımdasınız size söyleyebilirim, komik gelecek ama bu vâris bana çok tanıdık ve yakın geliyor sanki-sanki onun başı çok büyük bir dertteymiş de onu ben kurtarabilecekmişim gibi geliyor, dedi.
—İşin garibi bize de öyle geliyor, dedi Seden. Asım şimdi Seden'e minnet duyarcasına baktı. Kitaplığa konuşarak gidiyorlardı. Karşılarına Burç öğretmenleri çıktı. Asım'ı görünce gözlerini devirdi. Asım ve kızlar onun yanına gittiler.
Asım:
—Hocam siz geleceği görme yetisine sahip misiniz? dedi.
—Değilim desem de soru sormaya devam edeceksin. Hadi sor bakalım, dedi.
Asım çok mutlu bir yüz ifadesiyle:
—Efendim, Aslan, onu birkaç defa denizin önünde beklerken gördüm, acaba neden bütün vaktini orada geçiriyor? Denizdeki insanların gelmesini istiyor ve onlara katılmayı düşünüyor olabilir mi? dedi. Kadın somurttu.
—Bu saçmalık! Aslan asla ama asla denizdekilere katılmaz! Bunu nereden çıkardınız?
—Sadece bir fikirdi. Peki, neden katılmayacağından eminsiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vâris ve Koruyucuları (TAMAMLANDI)
FantastikÜç kız kardeş olan Seden, Ekin ve Nehir çocukken yağmur yağdığında pembe bir kale görmüşlerdir. Her yağmur yağdığında bu kaleye ulaşmak isterler. Aradan yıllar geçtikten sonra bir gün yağmur yağdığında o pembe kaleye giderler. UYARI: Bu es...