15: modellik eğitimi

4.2K 374 66
                                    

Taehyung delicesine gülerken ben gülmemek için  dudaklarımın içini ısırıyordum. Ama Tae sürekli,"Şuna bak, Şuna bak."diyerek güldüğü için dayanamadım ve bende deli gibi gülmeye başladım.

Yoongi ise sinirden kızarmıştı, zaten onu çalıştıran hocaya uyuz olmuştu.

Defileye iki gün kala Yoongi yürüyüş eğitimlerine başlamıştı. Normalde bunu izlemek için bir sebebim yoktu, önceden çekimlere katılmak için bahane arasam da müjde; artık Yoongi ve ben birlikteydik.

Şaka gibi geldiği için Taehyung ve Seok Jin beni ciddiye almamış, ikinci sefer anlatışımda da gülüp geçmişti.

Ancak sonunda Yoongi bir ilişkimiz olduğunu söylediğinde Tae küçük çaplı bir şok geçirmişti.

Seok Jin ise olgunluğunu sergileyerek tebrik etmişti.

Seok Jin ve ben öz kardeşler olduğumuz için sakin yapımız ve tepkilerimiz benziyordu. Ama Taehyung ile üvey kardeştik ve açıkçası, huylarımız da üveydi.

Yine de artık sizinde anlayabileceğiniz gibi Tae'nin öz ağabeyimden farkı yoktu.

Ve şimdi onunla kardeş birliği yaparak Yoongi'nin bu eğlenceli haline katıla katıla gülüyorduk ve bundan rahatsız olduğumu da asla belirtmeyeceğim.

Günün sonunda Yoongi aslında başarılı bir şekilde yürümeyi öğrense de yarın da buraya gelmek zorunda olduğu için öğrenecek bir şeyleri kalsın diye dersi erkenden bıraktı. Biz de yemek yemeye karar verdik.

Ve bilin bakalım Taehyung bizi nereye götürdü?

Yoongi'yi seyrettiğim kafeye.

Yerime geçer geçmez kafeye girdiğimizden beri Yoongi sayesinde ahbap olduğum kafe sahibi bizi gözleri yuvasından çıkacakmışcasına bir dikkatle izliyordu. Doğal olarak merak ettiği için sipariş almaya da o geldi. Ama keşke gelmeseydi.

Bir ünlü görmüş edasıyla Yoongi'yi işaret ederek, "Bu o."dedi. "Seni burada onunla göreceğimi hayal etmemiştim."

Yoongi anlamsızca bize bakınca Kafe sahibi açıklamayı da yaptı,"Seni izlemekten buranın sandalyelerini eskitti bu kız, burada bir sermaye dönüyorsa yarısı bu kızın."dedi Yoongi'ye.

Yoongi sırıttığında, çok geçti.

Gülerek,"Öyle mi?"dedi.

Adam da güldüğünde daha fazla çile çekmeme gönlü razı olamayan Tae,"Ben et istiyorum."diyerek araya girdi.

Ona gözlerimle minnetlerimi sundum.

Yoongi de siparişini söyledikten sonra,"Ben de opoanınkinden alayım."dedim.

Adam bana sen işini biliyorsun bakışları attıktan sonra gitti. Tae ise,"Resmiyet ve şöyle zorunlu ortamlar olmasa bana oppa iyeceğin yok."dedi. Onun beni bu konuda azarlamasından ilk kez bu denli memnundum. Konu değişiyordu çünkü.

"Evet."dedi Yoongi de dirseğini sandalyeye dayayarak yumruk yaptığı eline kafasını yasladı.
"Seok Jin hyung'a oppa diyorsun ama Tae'ye demiyorsun."dedi.

"Çünkü  o benim hyung'um. Tae-hyung işte, daha ne istiyor?"dedim.

Tae gözlerini devirdi,"Ben tanıştığımız ilk ay pes ettim, bence sen de et. Bunula baş edemiyorum."dedi Yoongi'ye.

Yoongi kaşlarını çattı,"Tanıştığınız ilk ay mı? Doğumundan mı bahsediyorsun?"dedi.

"Hayır."dedi Tae. Bana dönerek,"On yaşında mıydın?"diye sordu.

"Donkuz, sen on bir yaşındaydın. Hesaplasana."dedim.

"Evet, neyse işte."dedi Tae. Daha sonra Yoongi'ye döndü,"Üvey kardeşiz biz. Beni on bir yaşımda evlat edindiler. Daha çok kanka gibi büyüdük Hare Jin ile."dedi.

Yoongi gülümsedi,"İlişkinizden belli. Ne zaman Hare burada beni izlese sen de hemen ortaya çıkıyordun."dedi.

Tae ilk önce, "Evet.."diyerek gülse de daha sonra Yoongi'nin kurduğu cümleyi tam anladığında,"Ne?"dedi.

Bende şaşkınca ona baktım,"Nasıl yani?"dedim.

Yoongi bana bakarak,"Her gün burada olduğundan haberim vardı ama onun sen olduğunu bilmiyordum. Yani beni izleyen birinin varlığını fark etmiştim ama.."dedi.

Kızardım.

"Hare de her şeyi gizli yaptığını düşünüyordu."dedi Taehyung gülerek.

Daha çok kızardım. Yoongi bu halimi çok komik buluyordu anlaşılan.

"Bu konuyu kapatabilir miyiz?"dedim başımı öne  eğerek.

"Tamam tamam, susuyorum."dedi Taehyung.

Tek gözümü kapayarak Yoongi'ye baktığımda eliyle hayali ağız fermuarını kapattı.

En azından artık aramızda sır  yoktu değil mi?

Yoongraph ; 𝐦𝐲𝐠 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin