Yoongi tişörtünü çıkarttı.
(y/n: Bunu yazmak ne kadar zor be. Nefesim kesildi.)Derin bir nefes aldım ama geri verebildiğim pek söylenemez.
Taehyung'un film izler gibi beni izlediğine eminim.
Yoongi yere oturup eğildiğinde, bembeyaz teni ile bu kadar yakın temesata olmam bana iyi gelmiyordu.
"Kaç kez daha bunu takrar edeceğiz?"dedi.
"Ne?"dedim. Sesim güçsüzdü.
"Diyorum ki,"dedi kafasını bana çevirip,"Kaç resim çizeceksin?"
Yanimdaki boya ve fırçalara baktım."Programda üç diyor, ama değişebilirmiş."dedim.
"Tüm gün buradayız yani."dedi.
"Zaten öğleden sonra geldin."dedim bezi ıslatarak."Yarın asıl tüm gün buradasın."
Her zamanki gibi söylendi.
Onunla temas kurmamaya çalışarak ıslak bezi sırtında gezdirdim.
"Soğuk."diye söylendi, yine.
"Üzgünüm, bir dahki sefere böyle olmaz."dedim fırçayı boyayaya batırırken.
"Aklında ne var?"dedi.
Ona fırçanın ucunu değdirdiğimde ürktü.
"Resmi mi kastediyorsun?"dedim.
"Evet."dedi.
İlgimi dağıtmak adına onunla konuşmayı mantıklı buldum, her ne kadar sesi teni kadar etkileyici olsa da.
"Aklımdakileri değil, içimdekileri çizerim."dedim.
"Güzel cevaptı."dedi.
Başkanın tebriği onun beni onaylamasının yanında bir hiçti.
Utançtan kızardım.
Yoongi'nin sırtına değil de tuvale çizim yapıyor gibi düşünmek çok zordu.
Kıpırdandığında "Yerinde dur."diye onu uyardım.
"Sadece bu şeyler gıdıklıyor."dedi gülerek.
"Ciddi misin?"dedim.
Deneme amaçlı fırçayı elime sürdüm. Yoongi bu hareketimi görüp gülmeye başladı,"Cidden sevimli görünüyorsun Hare."dedi.
Aldığım nefes boğazımda kalırken ona bakamıyordum.
"Empati kurmak istedim sadece."dedim.
"Yöntemini beğendim."dedi yeniden sırtını dönerek.
Çizimin yarısında Hoseok geldi.
"Jinnie, işler nasıl?"dedi gülerek, cidden etrafa enerji saçıyordu.
"Güzel Hobbie. Tuvalim, başarılı bir tuval."dedim kaşlarımı çatarak gözlerimi Yoonginin sırtından ayırmadan.
"Sevindim, ressamlık kursu veriyor musun? Bir ara senden eğitim almalıyım."dedi gülerek. Yanımıza gelerek bir sandalyeye oturdu.
Yoongi sessizce otururken Hoseok'un hareketlerni izliyordu.
"Üzgünüm, henüz eğitim verecek seviyede eğitimci bilgim yok."dedim kafamı kaldırmadan.
"Bizim üniversitelerden birinde verilen konferansta gayet iyi iş çıkarttığın dedikodular arasında."dedi Hoseok.
Kibarca tebessüm ederken Yoongi,"Doğru."dedi."Oradaydım."
Resmi yaparken bir iki saniye duraksasam da devam ettim."Ö-öyle mi?"dedim.
"Evet, seni dinlemek için gitmiştim."dedi."Seni takip ediyordum derken ciddiydim."
Yüzüm kızarırken bunu gizlemek için çok çalıştım.
"İkinizin iyi anlaştığını görmek güzel."dedi Hoseok.
Konu sadece ikimiz olunca hızla konuyu dağıtmak adına doğruldum.
"İşim bitti. Dikkatli kalk."dedim Yoongi'ye.
Belli belirsiz kafa sallayıp kalkıp doğruldu, nefes kesici görünüyordu.
Kollarını yana açarak, "Bir şey giymecek miyim?"diye sordu.
Cidden böyle şeyler söylememeliydi.
"Şifon gömleklerimizden. İç gösteren tarzda giyeceksin."dedi Hoseok."Ben Taehyung'un yanına geçiyorum, size kolay gelsin."dedi yerinden kalkıp.
"Sağol."dedikten sonra ekibin yanına ilerlemek için arkamı döndüm. Yoongi de hazırlık ekibinin yanına yol almıştı.
Ellerim buz gibiydi, oysa anlımda, ensemde boncuk boncuk terler birikmişti.. Cidden neler oluyordu böyle? Ona dokunmuştum. Onun ipek kumaşları aratmayan beyazlar beyazı tenine dokunmuştum.
Tanrım, canımı ne zaman alacaksın?
Yoongi beyaz şifon bir gömlekle geldiğinde kamera açıları ile ilgileniyordum.
Her zamanki gibi onu görünce yaşamsal belirtilerim saniyelik bir kesintiye uğrasa da sonunda kendimi toplayabilmiştim.
Bundan önceki çekimler gibi.
"Sadece sırtımı dönmem yeterli mi?"dedi yerini ayarlarken.
"Evet."dedim.
"Pekala."diyerek bana sırtını döndü.
Onun yüzünü görmediğim için üzüldüğüme inanamıyordum, ah, cidden yüzünü görsem bayılacak gibi oluyordum ama bir santim önümde olsa da yüzünü görmeyince özlüyordum. Yoongi dengelerimi bozuyordu.
"Yüzünü göremediğim için eğlenmiyorum şu an."dediğinde duraksadım.
"Anlayamadım?"dedim.
"Çekimlerde, yüzünü görüp eğleniyordum."dedi yüzünü bana dönerek,"yani doğru açıyı ararken sevimli oluyordun ve bunu izlemek eğlenceliydi ama şimdi.."dedi.
Utandığım için sadece gülümseyebildim.
O da gülerek, "Aynen böyle."dedi.