Güne Taehyung bana oyuncak bebek muamelesi yaparken başladım.
Kolunu bacağını bana dolamıştı. Onu itmeye çabalasam da çabalarım sonuç vermemişti. Onun uyanmasını beklerken resmen çile çekmiştim.
Sonunda "Günaydın Jinnie~" diyerek şirin bir şekilde gülümseyerek uyandığında kalbim yumuşadı ve ona, "Günaydın oppa." bile dedim.
Tahminimce şaşkınlıktan, gözleri fal taşı gibi açıldı.
Yatakta gerileyip,"Oppa mı?"dedi. Tamamen ayılmış görünüyordu.
"Evet."dedim."Yoksa ben senin oppan değilim mi diyeceksin?"dedim. Omuz silkerek yataktan kalktım,"Peki."diye ekledim.
"Hayır, ah Hare çok kötüsün."diye arkamdan bağırdı.
Odadan çıkarak kendi odama girdim. Kıyafetlerimin arasından dünden seçtiklerimi aldım.
Seok Jin çoktan kahvaltı masasındaydı.
Mutfağa girdiğimde boynumdaki fotoğraf makinesine bir bakış attı.
"Günaydın Jinnie."dedi.
Masaya otururken,"Sensin Jinnie."dedim.
"Oppanla nasıl konuşuyorsun, iyice terbiyesiz oldun sen de."dedi kaşlarını çatarak.
Omuz silktim.
Taehyung da sofraya indi.
Yemeği yeme hızımı şaşkınlıkla izlediler.
"Yoongi hyung ile mi buluşacaksın?"dedi.
Seok Jin nefes verdi,"Ne zaman ayırılıyorlar ki buluşsunlar, gece uyumak için evlerine gidiyorlar sadece."diye sitem etti.
"Oppa, neden öyle diyorsun? Onun evine taşınsam daha mutlu mu olursun?"dedim.
"Hoşçakal Jinnie, Yoongi'ye selam söyle."dedi.
Sofradan kalkıp hızlı bir biçimde evden ayrıldım.
Arabayı çalıştırıp müzik listesinden güzel bir şarkı seçtim, mutluydum.
Buluşmak için sözleştiğimiz parka geldiğimde arabayı park edip mutulukla seke seke ilerledim.
Onu gördüğümde nefesim kesildi. Gerçekten kesildi. Bacaklarımı hissetmiyordum.
Parkta yere oturmuş yüzünü güneşe vermişti, gözleri kapalıydı. Onu gören bir heykel zannedebilirdi. O kadar kusursuzdu ki hareket edemiyordum.
Sonunda gözlerini açıp etrafına bakındı, muhtemelen beni arıyordu.
Gözlerimiz buluştuğunda el salladı. Bende elimin yerini hatırlayıp elime sallanmasını emretmeye çalıştım.
Başarmıştım.
Yanına doğru ilerledim.
"Günaydın güzelim."dedi.
Yanına oturmamı işaret etti.
"Günaydın."dedim.
Boğazımdaki kuruluk asla geçmiyordu, bu asla bitmeyen Yoongi etkisiydi.
"Özledim seni."dedi yüzüme bakarak. Bu kadar yakından kurulan göz teması kalp krizi sebebiydi.
"Bende, oysa ki Seok Jin oppa sadece uyumak için ayrıldığımızı söyledi."dedim. Suratımda aptal bir gülümseme vardı.
"Bundan memnunum."dedi.
"Bende."dedim.
Kolunu omzuma koyup beni kendine yakınlaştırdı.