"Ne var?"dedi Yoongi.
Büyülenmiş gibi ona bakmaya devam ettim.
"Kim Hare Jin."diyerek soludu, "Suratımda bir şey mi var?"
"Hayır."dedim, "Suratında bir şey yok, ama bir eksik var."dedim.
"Neymiş o?"diye gülerek sordu, eğilip onu öptüm. "Benim dudaklarım."dedim.
"Harika, bütün makyajı bozdun."diye söylendi.
"Sen her halinle mükemmelsin."dedim.
"Tabi tabi."dedi, "Gitsene sen."
"Nereye gideyim ya?"dedim. "Sen de hemen beni kovuyorsun, insanlar özel anlarında sevgililerini yanında ister."
"Bak güzelim,"dedi yanıma oturarak, "Seni hayatımın her everesinde istiyorum ama bu makyajımı bozabilme hakkını sana vermiyor."
"Ah,"dedim bende ona biraz yaklaşarak,"Öyle mi diyorsun?"
Dizlerimden destek alarak yerimde kaydım ve kucağına oturdum.
"Peki o zaman, dokunmuyorum sana."dedim.
"Sen çok fenasın Hare."dedi elini belime koyarak."Gel bakayım."dediğinde bu sefer beni öpen oydu.
"Haydi çık-"diyerek odaya Taehyung girince mecburen ayrıldık. Taehyung yeniden kapıuı kapatıp seslendi," Aerık çıkmamız gerek."
"Tamam geliyorum."diyerek geri bağırdım toparlanırken. Yoongi göz devirdi.
Yoongiye döndüm, göz kırparak"İyi şanslar."dedim.
"Gözlerimle seni arıyor olacağım."dedi, ben odadan çıkarken,
"Bende orada olacağım." dedim.
*
"Yoongi hyung, doğruyu söyle daha önce modellik yaptın mı?"dedi Jimin.
Yoongi göz devirdi.
"Harikaydı gerçekten."dedi Jungkook da.
"Susar mısınız artık."dedi Yoongi kucağındaki kediyi kafesine koyarken.
Jimin ve Jungkook ellerindeki telefondan Yoongi'nin görüntülerine bakarken ben de Dizzy ile oynuyordum.
"Merhaba."diyerek Hoseok dükkana giriş yaptı, kucağımdaki Dizzy'yi işaret ederek, "Bende bu kız için gelmiştim."dedi.
Kucağımdaki köpeği ona uzattım, "İşte burada."
Yoongi yanımıza geldi, "Yine şımarıklık yapmış."dedi,"Domuz kadar sağlıklı."
"Yaramaz kız."dedi Hoseok Dizzy'ye.
Güldüm.
"Haftaya Paris'e gidiyor musun?"dedi Hoseok."Ben de orada olmaya çalışacağım."
Yoongi kaşlarını çattı,"Haftaya ne var ki?"dedi.
"Resim sergisi var. Benim de üç tane tablom yer alacak."dedim bende.
"O yüzden odana kapanıyorsun yani?"dedi Yoongi.
"Evet."dedim.
Hoseok ayaklandı,"O zaman haftaya Pariste görüşürüz."dedi.
"Mutlaka."dedim.
El sallayarak kapıya yöneldi.
Giderken ona"Hoşçakal!"dedim.
Jimin ve Jungkook da çıkmaya hazır bir biçimde önümüzde belirdi, "Biz gidiyoruz, olur mu?"dedi Jimin.
Yoongi kaşlarını kaldırdı, "Jungkook okula gidiyor, peki sen?"dedi.
Jimin güldü,"Ben de eve gidiyorum işte hyung."dedi.
"İyi bu günlük böyle olsun."dedi Yoongi,"Yarın daha uzun kalırsın."
Jimin söylendi.
"Biz de gidelim mi?"dedim,"Senin eşyaların bugün gelecekti."
Yoongi biraz düşündü,"Olur. Ama ben eve birşey taşımam baştan söyleyeyim."dedi.
"Önce bir evine gidelim, bunu orada konuşamaz mıyız?"dedim ceketimi giyerken.
"Peki, tamam."dedi o da.
Eve geldiğimizde eşyalar yerleşmişti, bu da Yoongi'nin işine gelmişti.
"Yeni evime bayıldım."dedi koltuğa kendini atarken.
"Evet bence de çok güzel."dedim yanına oturarak.
"Hare,"dedi Yoongi oturuşunu dikleştirerek, bu ciddi bir durum var demekti çünkü Yoongi asla rahatlığından ödün vermezdi.
"Sana söylemem gereken bir şey var."
"Söyle."dedim bende ona dönerek.
"Bu gün defilefen sonraki o yeme içme kısmı vardı ya."dedi.
"Kokteyl."diye onu aydınlattım.
"Evet, işte. Orada ben iş teklifi aldım sanırım."dedi.
"Bu harika, ama sen Jung'ların yüzüsün, o teklifi kabul edemezsin."dedim.
"Biliyorum Hare, bana salak muamelesi yapma."dedi tatlı bir sinirle.
"Tamam tamam sustum."dedim.
"Evet. Bence, ikimizde susalım sesiz sakin şöyle uzanalım, cidden yoruldum."dedi. Kolunu omzuma uzatarak göğsünde yatmamı sağladı.
"Biliyorsun eve gitmem gerekli."dedim.
Hı hı dedi.
"Ağabeylerimin beklemesinden bahsetmiyorum, çalışmam gerekli."dedim.
"Tuval için mi?"dedi gözlerini açmadan.
"Evet, biraz gerginim bu konuda. Fotoğrafçılık işiyle biraz boşladım."dedim doğrularak. İki bacağımı da yan taraflarından uzatarak kucağına oturdum."Sen de pek yardımcı olmadın, çok dikkat dağıtıcı bir unsursun."dedim.
Koltukta biraz kayarak kafasını koltuk koluna yasladı.
"Ben sonuçtan memnunum."dedi.
Eğilip kafamı göğüsüne koydum,"Bende."dedim.