xiamsaturnx: koridora sıkışıp kaldım
xiamsaturnx: şu lanet arkadaşlarına söyle ve gitsinler artık
xiamsaturnx: köpeğim evde beni bekliyor
Harry, telefonuna baktıktan birkaç saniye sonra başını kaldırıp etrafına bakındı ama son anda duvarın arkasına geçebilmiştim.
harryoverdose: saklambaç mı oynuyoruz güzelim
xiamsaturnx: onlar gidene kadar evet
harryoverdose: seni yiyeceklerini sanmıyorum
xiamsaturnx: ben de daha fazla ayakta dikilebileceğimi sanmıyorum :))
harryoverdose: pekala, heyecanlıyım
xiamsaturnx: ne demezsin
Harry arkadaşlarına veda edip telefonunu çıkarmışken duvara yaslanıp derin bir nefes aldım ve duvarın arkasından çekilip ona doğru yürümeye başladım.
Tüm görkemiyle karşımdaydı.Saçının buklelerini mavi bir bandanayla toparlamıştı.Botlarımın çıkardığı sesle birlikte başını kaldırdı ve gözlerime baktı.
Gözleri bedenimde yavaşça gezinirken kanın yanaklarımda toplandığını hissetmekten başka hiçbir şey yapmıyordum.
Gözlerimiz tekrar buluştuğunda aptal ama elimde olmayan bir gülümsemeyle ona baktım.O ise gülümsemeye gerek duymadan tek koluyla beni kendine çekti ve oracıkta bana sarıldı.
''Güzel kokuyorsun.'' Burnundan aldığı derin nefesi duyabildim.
''Çiçek ve vanilya arası bir şey.'' Başını eğerek burnunu aslında saçlarımın kapattığı boynuma yerleştirdi.
''Koku burada daha net ve şuan uyuyabilirim.'' Ellerimi bedeninden çekip hafifçe ittirdim.
''Nasıl koktuğum konusunu bir kenara bırakıp koridorun ortasında sarılmaya son mu versek acaba?'' Kollarını zaten dibinde olduğum duvara koyup elleri arasında hapsolmama sebep oldu.Gözlerimin bu kadar içerisine bakıyor oluşu sağlıklı düşünmemi engelliyordu.
''Okulda kimse yok.Sarılmayı bırak seni burada-'' Elimi dudaklarının üstüne koyup konuşmasını engelledim.
Güldüğünü anlayabiliyordum.Gözleri kısıktı ve gülüşünü bu kadar yakından görmek bile birazdan düşüp bayılacakmışım hissini yaşamama sebep oldu.
Elini tişörtümün yaka kısmına koydu.
''Beyaz sana yakışıyor.'' Omzunu tutup ellerini duvardan çekmesini sağladım.
''İltifat etmek için mi beni görmek istedin Harry Styles?'' Güldü.
''Hoşuna gittiğini biliyorum tıpkı-''
''Karizmatik olduğunu bildiğin gibi mi?'' Gülerek başını salladı.
''Öyle demeyecektim ama bu da kabul edilebilir.'' Eliyle önden gitmemi işaret etti ama yürümeye başladığımızda aynı hizadaydık.
''Bana biraz kendini anlat.'' dedi.Sırt çantamı sırtımda düzeltip ona baktım.
''Anlatılacak pek bir şeyim yok ama birkaç şeyden bahsedebilirim.''
''Dinliyorum Alex Alison Matthew.'' Kaşlarımı çatıp birkaç saniyeliğine dik dik baktım.
''Bir köpeğim var, adı Neptün.Rottweiler cinsi olmasına rağmen hemcinslerine göre daha akıllı, sadık ve...uysal denebilir.'' Benden birkaç adım öne geçip yüzünü bana döndü.Önünü görmeden geri geri giderken bile aslında yürüyüşüne değil bana odaklanmıştı.
''Evimi biliyorsun zaten, söylemek istemezdim ama...tek başıma yaşıyorum.'' Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldığında omzuna vurdum.
''Seni eve atmayı düşünmüyorum, Styles.Heveslenmeni istemem.'' İnanmadığını belli ederek başını salladı.
''Bunu sana daha sonra hatırlatacağım.'' Çıkışa ilerleyeceğim sırada kolumdan tuttu.
''Spor odasına gitmem gerekiyor.Çantam ve ceketim orada.'' Kaşlarımdan birini kaldırarak ona baktım.
''Öpüşmek istersen söyle gitsin Styles, beni oraya buraya sürüklemen fikrimi değiştirmeyecek.'' Spor odasına inen merdivenlere doğru ilerlemeye başlamıştık.
''Fikrin ne ki?''
''Olumsuz.'' Gerçekten, ama gerçekten şaşırarak bana baktı.
''Harry Styles seninle öpüşmek isterse hayır mı diyeceksin?''
''Tanrım.''
''Megaloman ve egoist olduğunu söylerken birazcık bile yanılmıyormuşum!'' Ve tüm koridoru Harry'nin içten kahkahası doldurdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
saturn // hs
Fanfictionxiamsaturnx: lütfen, tanrı aşkına bana oyun bildirimi göndermeyi kes.