Banka oturduğumda Neptün'ün tasmasını çıkardım.Neptün teşekkür etmek amacıyla elimi yaladı ve çimlere doğru koştu.Çok daha iyi hissettiğini biliyordum.Çok geçmeden başka bir köpek gördü ve yanına ilerleyip onunla oynamaya başladı.
Neptün ile çoğu zaman zıt olduğumuza inanırdım.Ben acıktığımda hemen o an yemek yemek isterdim, asla tahammülüm yoktu.Ancak Neptün aç bir şekilde saatlerce dolaşabilirdi.
Uyku benim için vazgeçilmez değildi, ancak Neptün için vazgeçilmez olduğu kesindi.Daha küçücük bir köpekken bile tüm gün uyurdu.
Neptün belki de doğası gereği her duruma tehlikeyle bakarken ben önüme bakmadan yürümeye kararlıydım.Bu huyum yüzünden kaç kez düştüğümü bilmiyordum ama yapmama engel de olmuyordu.
En önemlisi, Neptün ile hissettiklerimiz tersti.Neptün çok mutlu olduğunda ben üzgün olurdum, ben çok mutlu olduğumda Neptün hastalanır veya halsizleşirdi.
Şuan birincisini yaşıyorduk.Neptün lanet hastalığı sonuna atlatmıştı, iştahı yerine gelmişti, oyun oynamaya geri dönmüştü ama ben aklımdan Harry'i çıkaramadığım için iyi olamıyordum.
Sadece su almaya gidiyordum.Eğer o an susamasaydım yada yanımda su olmuş olsaydı Mia ve onu görmeyecektim.Beni belki de aylarca aptal yerine koyacaktı ve ben buna müsaade edecektim.
Mia hiçbir zaman anlaşamadığım biri olmuştu.Alice'i izlemeye gittiğimde Mia'nın bana bakışları her zaman nefret ve kin doluydu.Çoğu ponpon kız gibi Mia da duygularını göstermekten çekinmezdi ve bunun karşılığını sonunda ona vermiştim.
- Üç gün önce -
Sifonu çekip tuvaletin kilidini açtım ve dışarı çıktım.Bir kolun beni tutup duvara yapıştırması acıyla inlememe sebep oldu.Mia, siyah saçlarını ortadan ikiye ayırmış, yeşil gözleriyle bana bakıyordu.Şuan görmek istediğim son kişi bile olmadığı halde karşımda tehditkar bakışlarla bana bakması sinir katsayımın artmasına sebep oluyordu.
''Harry'den uzak duracaksın.'' Çekinmeden kahkaha attım.
''Gülmeyi kes, Harry'den uzak duracaksın Alex.'' Aynı cümleyi ikinci kere söylemesi üzerine gülümseyerek ona baktım.
''Bu önemli,çünkü?'' Mia'nın gözlerinin ateş saçtığına yemin edebilirdim.Onu öptüğü için bu kadar sahiplenmiş olması komikti.Özellikle Harry Styles gerçekten prensiplerini uygulayan biriyse bir hafta sonra Mia'nın yüzünü görmek istiyordum.
''Çünkü, senin aksine ben ona çok iyi hissettiriyorum.'' Bunu anlamak zor değildi ama zaferini ona ben verecek değildim.
''Peki bunun beni ilgilendirdiği düşüncesine nasıl kapıldın Mia?'' Dudaklarını yaladı ve hala ateş saçan gözlerle bana bakmaya devam etti.Gözleriyle ilgilenmiyordum, az önce o dudakların Harry'nin dudaklarının üstüne kapanmış olması gerçekten canımı yakıyordu.Güçlü olmak için gerçekten çok çabalıyordum.
''Seni ilgilendirmediği için ondan uzak durmalısın.Senin gibi basit birinin gelip aramızdaki şeyi bozmasını izlemeyeceğim.'' Yutkundum.İşte şimdi sinirlenmiştim.
''Ama biliyor musun, ben senin gibi bir geri zekalının, Harry Styles'ın fino köpeği olmasını zevkle izlerim.'' Susuyordu.
''Kolumu bırakmanı tavsiye ederim.'' Ondan beklediğim şeyi yaptı.Küçük düşürücü ses tonuyla onları söyledi.
''Bırakmazsam ne olur?'' Boşta olan elimi Mia'nın suratına bir tokat haline geçirip vereceği tepkiyi bekledim.Bir şey yapmadı, sadece eliyle yanağını tuttu ve bana dolmuş olan gözleriyle baktı.Ona acıyacak değildim.Aynaya son kez bakıp tuvaletten çıktım.
- şimdi -
''Nasıl gidiyor Alison?'' Önümü kapatan saçlardan dolayı yanıma oturan bedeni göremesem de sesin sahibini tanıyordum.
Christopher Morgen.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
saturn // hs
Fanfictionxiamsaturnx: lütfen, tanrı aşkına bana oyun bildirimi göndermeyi kes.