Mülti nefessizliğe yol açıyor....
Yaklaşık bir saat bekledikten sonra Harry ve Zayn kapıdan çıktıklarında neredeyse sevinçten ağlayacaktım.
''Özür dilerim.'' Tek elini belime sardı ve sarıldı.Ben de tek elimi omzuna doğru attım ve onu kendime bastırdım.
''Sorun değil.'' Çok sıkılmış olsam bile onun yapabileceği bir şey olmadığını biliyordum.Koçu öylece bırakıp gidemezdi.
''Koç bir sürü soru sordu.Gitmem gerektiğini söyledim ama öyle anlatıyordu ki duyduğunu bile sanmıyorum.'' Ondan ayrıldım ve başımı salladım.
''Dediğim gibi, sorun değil Styles.'' Zayn'i Harry'nin omzunun hemen üstünden gördüğümde gülüyordu.Elini kaldırarak selam verdi.
''Her zafer sonrası yaptığımız klasik bir şey vardır, beraber taco yeriz.Senin de gelebileceğini düşünmüştüm.'' Harry ile sevgili olmam yeterince sindirilmesi zor bir şey değilmiş gibi şimdi de Harry'nin en yakın arkadaşlarından biri ile takılıyordum.Onlardan oldukça uzak kalmak istememe rağmen aslında şuan çok da düşündüğüm gibi biri olmadığını fark ettim.
''Neden olmasın?'' Neden olmasın, şuanki durumuma göre oldukça hafifletilmiş bir cevaptı.Çılgınlar gibi taco yemek istiyordum.Acıkmıştım ve şuan başıma gelebilecek en kötü şey sessizce ilerlerken karnımın guruldamasıydı.
Okuldan çıkıp Harry'nin arabasının yanına geldiğimizde arka koltuğun kapısını açmak üzereydim.
''Neden arka koltuk?'' Zayn'in sorduğu soru üzerine bulunduğum noktada yüz seksen derece döndüm.
''Ön koltuğa sen oturursun demiştim.'' Güldü.
''Çok zarifsin, ama kendi arabamla geleceğim.'' Yer bir anda yarılsın ve sen yerin dibine gir Alex.
''Ah, kusura bakma.'' Eliyle omzuma dokundu ve pantolonunun cebinden arabasının anahtarını çıkardı.
''Sorun değil, sen de bugünlüğüne sizi baş başa bırakamadığım için kusura bakma.'' Gülerek ön koltuğa oturdum.İçimden geçirdiğimse bunun kusura bakılacak bir şey değil, bana adeta bir ödül olduğuydu.
Restoranın içine girdik ve cam kenarındaki bir masaya oturduk.Harry hemen yanıma ve Zayn de tam karşımda oturuyordu.
''Alex, hadi bana nasıl tanıştığınızı anlat.'' Harry'e döndüm ve buruşturduğu yüzüyle karşılaştığımda gülmeye başladım.
''Neydi bu?'' dedi.
''Bu kadar klişe bir soruyu nasıl sormuş olabilirsin?'' Zayn omuz silkti ve tekrar bana döndü.
''En yakın arkadaşımın onu gece kulübüne çağırdığımda beni ekmesine neden olan kızla nasıl tanıştığını merak ediyorum.Nasıl etkilendiysen başka bir kız düşünemez olmuşsun, play boy.'' Play boy, kelimesini o kadar içten söylemişti ki gülmeme engel olamadım.Demek Zayn Harry'i gece kulübüne çağırmıştı ve Harry onu benim yüzümden ekmişti.
''O gün gelmememin sebebi Alex değildi, başım ağrıyordu.'' Sert bir şekilde Harry'baktım.Bunu fark ettiğimde masum olmaya çalışarak gülümsedi.
''Demek bir sevgilin varken gece kulübünde kız ellemeye gidecektin.'' Elini saçından geçirdi.
''Evet, yani hayır.Gece kulübüne gidecektim ama kız ellemeye değil.'' Telaşlı hali gülmek istememe neden oluyordu.Erkekliğine toz mu kondurmak istemiyordu yoksa gerçekten başı mı ağrımıştı?
''Başının ağrımasıyla gece kulübünün bir alakası olduğunu sanmıyorum Harry.'' Zayn ve Harry arasında geçen birkaç saniyelik sinsi bakışmadan sonra kahkaha attım.
''Pekala, olayın sonucuyla ilgileniyorum.O gece kulübüne gidilmediyse sıkıntı yoktur.'' Harry elini yanağıma götürüp makas aldı ve göz kırptı.
''Tanrım, çok acı!'' Feryadım neredeyse restoranın tümünü doldurmuştu.Evet, taco seviyordum.Ama daha önce bu kadar acı bir taco yememiştim.
Harry hemen önümde duran pet şişeyi açmaya çalışıyordu.O sırada ben de ağzımdaki tacoyu yutmaya çalışıyordum.Sonunda yuttuğumda dünyadaki en saçma hareketi yaptım.Ellerimi yelpaze gibi kullanıp ağzımı yellendirdim.
Zayn gülmeye başladığında gerçekten sinirlenmiştim.Ağzımda bir yangın vardı ve o gülüyordu!
''Gülmeyi kes, yanıyorum!'' dedim gözlerimin yaşardığını hissederken.Sonunda Harry pet şişenin kapağını açabildi ve suyu bana uzattı.
Suyun neredeyse tümünü içtiğimde daha iyiydim.
''Acı sevmediğini bilmiyordum.'' dedi Harry özür diler gibi.Başımı salladım.
''Acı sevmiyorum, demedim ki.Hayatımda daha önce bu kadar acı bir taco yemedim.Sanki gerçekten Meksikadaymışım gibiydi.'' Başımı ellerinin arasına alıp göğsüne yasladı ve saçımı öptü.
''Sana başka bir şey söyleyelim, ne yiyeceksin?'' Önümdeki tabakta neredeyse ağlayan tacoya baktım.
''Sanırım bunu yiyeceğim.Baş edebilirim.'' Sanki savaş hazırlığı yaparcasına önce gömleğimi,sonra da saçımı düzelttim ve tacodan ardı ardına iki ısırık alıp çiğnemeye başladım.
Harry market arabasını durdurduğunda evimin önündeydik.Kahkahalarımı bastırmaya çalıştım.Marketten bir market arabası çalmıştık ve bunca yolu market arabası ile koşarak gelmiştik.
Market arabasından indim ve elimle ağzımı kapatıp gülmeye devam ettim.Sadece ben değil, Harry ve Zayn de gülüyordu.Marketteki personeller bizi bir süre kovalamışlardı ama sonunda izimizi kaybettirebilmiştik.
''Kendimi dünyadaki en büyük suçu işlemiş gibi hissediyorum.'' İkisi de nefes nefese başını salladı.Arabanın içinde olduğum için yorulmamıştım ama Zayn ve Harry deli gibi koşmuştu.İçgüdü olarak onları evime davet ettim.
''Biraz oturabiliriz, gelmek ister misiniz?'' Zayn market arabasını elleriyle tuttu.
''Benim gitmem gerek, hem arabalar da restoranın önünde kaldı.Onları alayım.'' Başımı salladım.
''Harry, sen kal.Niall'ı ararım ve o da senin arabanı almaya gelir.'' Harry cebinden arabasının anahtarını çıkardı ve Zayn'e uzattı.Zayn ile göz göze geldiğimizde gülümsedim.
''Seninle tanışmak güzeldi, Alex.'' Elini uzattığında tuttum.Beni kendine çekip sarıldığında ise şaşkınlıktan ne yapacağımı bilememiştim.
''Sevgilimi geri ver, Malik.'' Zayn güldü ve ellerini üstümden çekti.
Biz içeri girerken Zayn market arabasını alıp uzaklaşmaya başlamıştı bile.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
saturn // hs
Fanfictionxiamsaturnx: lütfen, tanrı aşkına bana oyun bildirimi göndermeyi kes.