Not Intended

Ch 37 - Hyperactive

Yazar: exobubz

Çeviri: SeKaism

Şehir için yola koyulduktan sonra herkesin sakinleşmesi yirmi dakika sürmüştü sadece. Sehun ile arkada oturan Kris yol boyunca uyumuştu. Chanyeol yalnızca sabahın erken saatlerinde şehri baştan sona gezdiğini, uykuyu ikinci plana attığını tahmin ediyordu. Sehun da uyumuştu, diğer arabadakiler görsün diye yüzünü cama yaslamıştı. Aşçı geriye uzanıp yavru köpeği o da uyusun diye kucağına alana kadar Nugget'a sunulan fırsatı kullanmış ve Kyungsoo'ya havlamıştı.

Arkada uykunun kollarına düşen son kişi olan Kai ve Nugget'tan sonra Kyungsoo da çok geçmeden uyumuştu. Baekhyun hiçbir yorgunluk belirtisi göstermiyordu, ki bu Chanyeol'ü hiç de şaşırtmıyordu. Hayvanat bahçesine gidene kadar Baekhyun saniyenin küçük bir parçası kadar kısa bir sessizlik ne zaman çirkin başını soksa Baekhyun arka arkaya gerçekleri söyleyip durmuştu.

"Amerika'da bir adamın atla seviştikten sonra öldüğünü biliyor muydun?"

"Daha iyi bir güneş panelinin üretildiğini ama çok pahalı olduğu için kullanılmadığını biliyor musun? Aslında düz panellerden daha iyi ama dediğim gibi çok pahalı."

"Bir keresinde lisede bir kızla randevuya çıkmıştım. Şimdi evlendiğini duydum. Ne mutlu ona."

"İneklerin osurmasının aslında çevre için kötü olduğunu biliyor muydun? Sanırım bir kıç tıkacı bulmalısın, Yeol. Gezegeni koru."

"Yeni kelime! Eğer bir sapyoseksüelsen bu diğerlerindeki zekaya cinsel olarak çekildiğin anlamına geliyor. Bazen ben de mi onlardanım diye merak ediyorum ama sonra sana bakıyorum ve olmadığımı anlıyorum."

"Diller hakkında ilginç bir gerçek bilmek ister misin, Chanyeol? Her insanda farklıdır—parmak izleri gibi bir nevi, ama amacı daha çok insanları yalamak."

Chanyeol bir saat boyunca dinledikçe Baekhyun'un dediği her şeye başını aşağı yukarı sallıyordu. Sadece yorum yapma amacıyla bölüyordu ama çoğunda, Baekhyun'un bitmek bilmeyen boşboğazlığını dinliyordu. Ve işler daha da kişiselleşirken Chanyeol sadece direksiyonu daha sıkı kavrıyor ve Baekhyun'un hikayelerini bitirmesine izin veriyordu.

"Bir bakalım, ilk öpüşmem ortaokulumun ilk yılında oldu. Yaşça büyük birisiyleydi—oh, bir köşede olmuştu."

"Sanırım ilk kız arkadaşım lisedeydi? Gerçi çok çıkmadık. Tam anlamıyla alıp verme ilişkisiydi."

"Zamanın çoğunda el ele tutuşmak gerçekten istediğim bir şeydi ama kimseyle doğru hissettirmiyordu. Sadece yapmak için yapıyorlardı. Nicholas Sparks anlarımı istedim."(Ç/N: Roman yazarı.)

"Uh, ama bekaretimi üniversitede kaybettim. Unuttum—bir partideydi. Beni evine götürmüştü. Beni kahvaltıyla uyandıracağını düşünmüştüm ama benden sadece giyinmemi ve eve geri gitmemi istemişti. Canımı acıtmıştı ama sonunda aştım. Ondan sonra her şey sıradanlaştı."

"Biliyorsun bir şey hissetmek istediğin zaman, aradığın hissi başlatacağını düşündüğün şeyler yaparsın? Benim cevabım hep seksti. İşe yaramasa da denemeye devam ettim."

"Yaptığıma pişman olduğum tek şey grup aktivitelerini kabul etmekti—yatak odası aktiviteleri, demek istediğim." Bu itiraf az daha Chanyeol'e arabayı durdurtacaktı. "Güzeldi, evet ama aradığım şey değildi tam olarak."

"Romantik romanlardaki gibi bir ilişki istediğimi söylemiş miydim?"

"Çok az kişi teklif ettiği için fazla randevuya çıkmadım." Baekhyun bunu dedikten sonra sessizce gülmüş, Chanyeol'ü iki büklüm etmişti. "Yani, onları suçlayamam. Benim gibi namı olan birisiyle bir iki arkadaşım olduğu için şanslıydım."