Ch 53 - The Iceberg

2.4K 259 115
                                    

Yazar: exobubz

Çeviri: SeKaism

Yalnız kalmak Chanyeol'ü kendi kendine düşünürken bırakmıştı. Aklının bir yarısı önünde görevle uğraşırken diğer yarısı sanki ilişkilerinde bilmeden yanlış bilgi veren oymuş gibi Baekhyun'un ona her şeyi itiraf etmek için sayısız çabalarını düşünüyordu. Elindeki kalemi döndüren Chanyeol kağıt parçasına baktı ve Baekhyun ile olan ilişkisi düşüncelerini tamamen ele geçirdiğini fark ettiğinde çalışmayı tamamen bıraktı.

Son birkaç gün onun için garipti. Kısa olan sanki bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışmasına rağmen Baekhyun'un etrafında hareketleri mesafeliydi. İronik bir şekilde, Baekhyun onu öptükçe ve hiperaktifleştikçe araları daha sahte hissettiriyordu. Avantajına olarak, Chanyeol tam olarak neler olduğunu ve son günlerde ilişkilerindeki gerginliğin ne olduğunu biliyordu.

Baekhyun'un kendiyle olan sorunlarıyla yüzleşip onu yemesiyle başlamıştı bu. Chanyeol'ün anladığına göre—"Sürtük" çilesi Baekhyun'un kimliğiyle ve herkese ne sunduğu sorunuyla uğraşmak çilenin çok büyük bir kısmıydı.

Sandalyesine yaslanıp tavana bakarken Chanyeol sonunda konuyu itmeyi kesmenin zamanı geldiğini fark etmişti. Projeyi ne kadar erken bitirirse ve Kris'i kapı dışarı ederse o kadar çabuk Baekhyun'un endişesini giderebilir ve gece daha iyi uyuyabilirdi.

Derin bir nefes aldıktan sonra Chanyeol zorluğu kabul etmiş ve çalışmasının geri kalanında, Kris'in gitmesi için her şeyi iki kere kontrol edip bitirirken hızına devam etmişti.

-

-

Duvarlar ses geçirse bile o öğleden sonra koridor duvarlarından Baekhyun'un güldüğünü mü yoksa bağırdığını mı Chanyeol duyamamıştı. Final detaylar bittiğinde o günden sonra Kris'e sunmak için masasının üzerine onları yığmadan önce Chanyeol her şeyi toparlamış, kağıtları düzeltmiş ve klasörlere koymuştu.

Odasından dışarı adım attığı an Chanyeol evin içinde bir kargaşa duymayı bekliyordu ama Baekhyun bu ev halkına katıldığı aylardan beri daha sessiz olması onu şaşırtmıştı. Chanyeol merakla başını yine vibratörleriyle yatakta sessizce oyalanıp oyalanmadığını ya da kitaplarından birini sessizce tekrar okuyup okumadığını görmek için Baekhyun'un odasına uzatmıştı. Ama Chanyeol etrafa baktığında Baekhyun'u hiçbir yerde görmemişti.

Salona yürüyen Chanyeol başta Baekhyun'a seslenmişti fakat evin ne kadar boş hissettirdiğini fark edince herkesin adını söylemeye başlamıştı—Nugget'ın bile. Cevap almayınca Chanyeol kaşlarını çatmış ve sürgülü kapıya hızlıca gidip açmıştı. Verandaya adım atan Chanyeol etrafa bakınmış ve hamakta birisinin uyduğunu görünce hafifçe rahatlamıştı—o çalışmaya çalışırken gizemlice herkesin kaybolmadığına dair bir işaretti.

Merdivenlerden inen ve patikada yürüyen Chanyeol kimin uyuduğunu görmek için başını kaldırmıştı. Küçük bir yanı Baekhyun olmasını istiyordu. Bir iki dakikalığına onunla yalnız zaman geçirmekten başka onu hafiften daha mutlu hiçbir şey olamazdı. Ama Chanyeol yakınlaştıkça Sehun olduğunu gördüğünde hayal kırıklığıyla gözlerini kapatmıştı. İç çekip yürüdü ve bahçıvanı uyandırmak için dürttü.

Chanyeol yorgun çocuğu sorgulamadan önce Sehun'un şaşkınlığının gitmesini beklemişti. "Diğerleri nerede?"

"Ne?" Sehun gözlerini ovarken halsizce inledi.

"Herkes ölmüş gibi." Chanyeol Sehun'un doğrulmasını izlerken söyledi. "Nerede olduklarını biliyor musun merak ettim."

Sehun cevap vermeden önce gerçekliği algılamada acele etmemişti. "Kyungsoo ile Kai kavga edince evden çıkmıştım. Çok gürültülüydü."

Not IntendedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin