Yazar: exobubz
Çeviri: SeKaism
İkili eve girdiğinde Baekhyun Kyungsoo'yu sanki gün boyunca çalışmaktan çok yorulmuş gibi gözleri kapalı halde buzdolabına yaslı halde görmüştü. Chanyeol'ün yanından ayrılan, ki Baekhyun'un onu bu kadar kolay bırakması devi bir şekilde hayal kırıklığına uğratmıştı, Baekhyun yapabildiğince hızlı bir şekilde aşçıya yorgun argın yürüdü. Kum ayağına yapıştığı için az daha kayıyordu, ki o ve zemin arasındaki sürtünmeyi azaltmıştı. Baekhyun'un kalçasının onu geri yukarı atacağını bildiğini düşünse bile sarsıldığında Baekhyun düşecek diye Chanyeol sanki koşturmaya hazırlanırmış gibi korkmuştu.
"Günaydın, Kyungsoo!" Baekhyun yorgun aşçıya yaklaşırken parlakça selamladı.
Kyungsoo karşılık olarak cevap vermedi. Bedenini doğrulttu ve geri adım attı, kendini toparlamadan önce bir saniyeliğine tökezlemişti. "Kahve...Kahve yapayım." Mırıldandı.
Gözlerini ovmaya devam eden aşçıya bakan Baekhyun eğik bir şekilde sırıttı. "Tamam." Dedi omzunu silkerek.
Mutfaktan çıkan Baekhyun bedeninden havluyu çekerken koridora koşuyordu. Umursamazlığından sinirlenen Chanyeol hızlıca eve adım attı ve başını koridora uzatmıştı.
"Kes koşmayı!"
Baekhyun çoktan köşeyi dönmüştü ama Chanyeol aptalın düşüş sesini ve çocuksu gururunu korumak için sızlanmasını bastırmaya çalıştığını kaçırmamıştı. Başını iki yana sallayan Chanyeol yorgun bir halde gözlerini ona kısan Kyungsoo'nun olduğu yere gitmişti
"Onu...Onu kontrol edecek misin?" Kyungsoo halsizce sordu.
"Bir süreliğine onu bırakacağım..." Chanyeol Kyungsoo'ya gözünü dikerken yavaş yavaş yanıtladı. "Ne kadar içtin?"
"Ölmek istediğimi hissedecek kadar." Kyungsoo inledi.
Kaşlarını kaldıran Chanyeol gözlerini Kyungsoo'nun saçından düzeltilmemiş pantolonunda gezinirken bir an mırıldandı. "Yapmaman gereken bir şey yaptın mı?"
Kyungsoo ona baktı. "İşteyken içmek gibi mi?"
"Abartmadığın sürece işte içmeni sorun etmem." Chanyeol netleştirdi. Açık açık sormadan önce bir saniye duraksadı. "Dün gece yattınız mı?"
Aniden duruşunu düzelten Kyungsoo alnını ovarken kaşlarını çattı. "Tanrım, hayır." Mırıldandı, gözlerini kapattı. "Asla yapmam."
Chanyeol dudaklarını inceltti. "Biliyorsun, sırf benim için çalışıyorsun diye aşk hayatını sınırlanman gerekmiyor. Yapmaya çalıştığım şey bu deği—"
"Öyle değil." Kyungsoo hafifçe tersledi, sesini daha yükseltmeden önce kendini toparladı. Chanyeol'ün şaşkın yüzündeki bakışı gördüğünde geri bir adım attı ve iç çekti. "Hiçbir şey yapmadık. Sebeplerim vardı, yeterince garipti. Dün gece zihnimin ne kadar gittiğini göz önüne alırsak, tüm şeyi durdurabildiğime bile şaşırıyorum."
Mutfakta dolanan Kyungsoo üst dolaplardan birini açtı, kupaya uzanmaya çalıştı. Yapamayınca Chanyeol yanına gitti ve onun için aldı. Daha sonra Kyungsoo tezgaha yorgun argın yürüdü, kupayı bıraktı, bir tabureye oturdu ve başını granit tezgaha yasladı.
"Kayganlaştırıcınız yok muydu?" Chanyeol içten bir merakla sordu.
"Biraz vardı." Yüzünün yarısı yüzeydeyken Kyungsoo mırıldandı.
"Başlatamadı mı?"
"Hayır..." dedi Kyungsoo.
Kaşlarını çatan Chanyeol olabilecek sebepleri sunmuştu. "O zaman sorun n—"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Intended
FanfictionYazar: exobubz(http://exobubz.livejournal.com/2329.html) Çeviri: SeKaism İzin alınmıştır. YETİŞKİN İÇERİK.