Ch 35 - The Caravan

3.3K 295 122
                                    


Yazar: exobubz

Çeviri: SeKaism



Sadece ikisi olması gerekiyordu. "Randevular"ın tek amacı budur ama sebepler kontrolü dışında olduğu için Chanyeol sonunda büyük, siyah SUV'ı sürüyordu—Baekhyun'un çizdiği arabayı. Chanyeol'ün can sıkıcı adamın siyah eyeliner ile kapatmaya çalıştığını öğrenmesi sonraydı,  ki aptal olduğu için mallarından Baekhyun'u uzak tutmamak için kendini epey zorlamıştı.

Arkada Kai ve Kyungsoo'nun "Kişisel alan" didişmelerine rağmen arabadaki herkes mutlu gözüküyordu. Hatta yolculuk boyunca Baekhyun'un kafese koymayı reddettiği Nugget'ın bile poposu Kyungsoo'nun kucağındaydı, iki insanın anlamadığı konular hakkında tartışmasını dinliyordu.

Baekhyun'a göz atan Chanyeol onun kendi kendine eğlendiğini görmüştü, ki bu iyiydi—en azından kendisi için. Evden çıkalı beş dakika bile olmamıştı ve Chanyeol hala kızgın ve sinirliydi.

"Randevu"nun tek amacı iki insanın dışarı çıkıp birbirini tanıması içindi. Babasıyla beraber bir şarkı söyleyen bir köpek, bir aşçı, aşçı asistanı ve köpeği kucağına almayan çalışırken şarkıyı dinleyen bir bahçıvan dahil değildi.

Baekhyun önceki gece Nugget'ı da yanında almak için onunla tartışırken Kyungsoo konuşmalarını duymuş ve öylece hayvanat bahçesine gitmek istediğinden ve daha önce hiç gitmediğinden bahsetmişti. Ve Chanyeol fikrinden vazgeçirmek için ağzını açarken Sehun katılmış ve ona bela olmuştu. Beraber gitmek için bir şey demeyen tek kişi Kai'ydi ama yine de Chanyeol evden çıkıp bir şey yapmak istediğini görebilmişti.

Baekhyun da yardımcı olmamıştı hiç. Kyungsoo hep beraber gitmeyi önerdiği an Baekhyun kabul etmişti ve Chanyeol tek kalmıştı. Bunu önerdiğinde Kyungsoo bunun bir randevu olması gerektiğini biliyor muydu emin değildi ama şimdi hep beraber arabada olduklarını düşünürsek artık merak etmenin bir yardımı yoktu.

Baekhyun birden uzanıp direksiyondaki ellerinden birini dikkatlice çekip sıkıca tutunca ve ellerini dikkatlice birbirine bağlayınca Chanyeol düşüncelerinden sıyrılmıştı. Bu onu şaşırtmıştı ve bu hareketi birinin görüp görmediğine bakmak için dikiz aynasından bir göz atması gerekmişti Chanyeol'ün.

Kimse görmüş gibi gözükmediğinde Chanyeol düşüncelerinden vazgeçmişti ve sesini çıkarmadan dudaklarını oynatarak "Üzgünüm" diyen Baekhyun'a tekrar bakmıştı. Sürekli yolda öne arkaya ve Baekhyun'a bakan Chanyeol oflasa da Baekhyun elini sıkmıştı.

Baekhyun çekilmeye başladığında Chanyeol'ün elini tutuşu sıkılaşmıştı. Kaşlarını kaldıran Baekhyun ona bakmıştı. "Elimi geri isterim."

"Eline niye ihtiyacın var?" Chanyeol homurdandı.

"Kendime dokunmak için."

"Şimdi kendine dokunamazsın. El ele tutuşuyoruz." Chanyeol mırıldandı.

Baekhyun Chanyeol'e eğilerek başını arkaya yasladı. "Görecekler."

"Çığlıklarını duymaları gerekenden fazlaca duyuyorlar." Chanyeol belirtti. "Üzerime eğilip beni ağzına alman gibi şeyleri anlayacaklarına eminim."

Baekhyun dudaklarını inceltti ve iç çekti. "Ellerin terli." Çabaladı.

"Senin de öyle."

"Sağ elinle elimi tutuyorsun."

Chanyeol gözlerini devirerek homurdandı. "Oh, üzgünüm." Alayla söyledi. "Saldırarak seni becerdiğim elim miymiş?"

"Gerçekten saldırıyor."

Chanyeol dudaklarını incelterek alay etti. "Diğer üç kişiyle ve senin şarkı söyleyen sağır köpeğinle bir arabadayız. En azından elini bir saniyeliğine bana verebilirsin."

Not IntendedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin