Not Intended

Ch 52 - Family Matters

Yazar: exobubz

Çeviri: SeKaism

Projenin yeniden yapılandırmasının son düzlüğünde, Chanyeol fikirlerini düzeltmekte ve yaptığı her kararına söylenecek bir Kris olmadan son taslakta yalnız başına çalışmayı daha kolay bulmuştu. Bazen cinsel olarak Baekhyun'u kast edip, ki bu Chanyeol'ün ne takdir ettiği ne de istediği bir şeydi, mantıksızca konuşarak dikkatini dağıtan diğeri olmadan etkili çalışmayı daha kolay bulmuştu. Çalışmasının sonuna doğru Kris'i nihayet odasından atmaya karar vermiş, başka bir yere gitmesini önermişti.

-

-

Can sıkıntısını önlemek uzun sürmemişti. Geri kalan çalışmayı Chanyeol'ün yapmasına memnuniyetle izin vermekten ve bir günlük izin almaktan başka Kris'i daha mutlu eden bir şey yoktu fakat mutfağa adım atar atmaz, aşçı yardımcısıyla kızgınlıkla didişen Kyungsoo aniden durmuş, önüne gelmiş ve bir kağıt yığınını göğsüne itmişti.

"Meşgul değilmişsin gibi gözüküyorsun." Kris isteksizce kağıdı tutunca Kyungsoo sebebini açıkladı. "Şehre inip alışveriş yapmana ihtiyacım var." Güneşe basbaya meydan okuyarak ona bakan Kai'ye dönen Kyungsoo dudaklarını inceltti. "Kai sana yardım edebilir. Bunun için para alıyor."

Listeye göz atan Kris Kyungsoo'nun bildiği her mümkün olan malzemeyi yazdığını gördü. Aklının arkasında, aşçının sanki listeyi kimin alacağını biliyormuş gibi her şeyi yazdığını hissetmesine engel olamamıştı. "Bunların hepsine gerçekten ihtiyacın var mı?" Yavaşça sordu, Kyungsoo'nun o anki ruh haline tedbirliydi.

"Evet—"

"Tam bir yalancısın." Kai arkasından seslendi. Sonra Kris'e baktı. "Benden kurtulmak istiyor sadece."

Yüzündeki kaş çatışla Kyungsoo Kris'e döndü. "Onu da götür işte. Acele etmeyin hiç. Geri geleceğim. Alışveriş parasını getireceğim."

Başka bir şey demeden Kyungsoo uzun adamın yanından geçti ve odasına yöneldi. Kris Kai'nin de peşinden gitmeye niyetlendiğini görebilmiş, araya girmeye ihtiyacı olduğunu hissetmiş, kaybolmuş bir köpek yavrusu gibi onu takip etmeye çalıştığında genç olanın önüne geçmişti. Bir saniyeliğine Kris vazgeçmeye karar verip iç çekene kadar ikisi de birbirine soğuk bir ifadeyle bakmıştı.

"Ona ne yaptın?" diye sordu Kris, Kyungsoo'nun gözden kaybolduğu yönü başıyla işaret etti.

"Bir şey yapmadım." Kai mırıldandı. "Sadece—sinir bozucu. Sinir bozucu o."

Kris omzunu silkse de onaylayarak hafifçe başını salladı. "Pekala, belli ki bir şey yapmışsın. Ne bilmiyorum ama bir şey olunca nasıl davrandığını bilecek kadar güzel kıçının peşindeyim—"

"Ne?" Kris ona baktı. "Güzel neyi?"

"Kıçı?"

Kai Kris'e kaşlarını çattı. "Güzel olduğunu nereden biliyorsun?"

Kris başını dikti. "Görmüş olabilirim."

"Ne zaman?"

"Pekala, niye umursuyorsun?" Kris oturmak için salona giderken güldü.

Kai cevap veremeden önce kapı açılmış ve evin güçlü ikisi içeri dalmıştı. Islak ve sırılsıklam olan Nugget açık havada üzerindeki tüm suyu sallayarak atmanın iyi bir fikir olduğuna karar vermişti. Islak saçı yüzüne yapışan Baekhyun köpeği takip etti. Ne Kris ne de Kai için olağandışı bir şey vardı ama Baekhyun başını evin içine sokup hızlıca odayı gözlemleyince Kris kaşlarını kaldırmıştı.