"Bana yaklaşma, mutsuz olursun.."
~İlacın》》》》》》》》》》》》》》
Hye Ji
Duyduğum mırıldanmalara karşı yüzümü buruşturdum. Baş ağrım yüzünden bu sesin nereden geldiğini anlamam uzun sürmüştü.Son zamanlarda düşünüyorum, düşünüyorum neye sahip olduğumuzu
Yine o çocuk.
Biliyorum zordu, bütün bildiğimizdi, evet.
Baş ağrım güzel sesiyle geçerken gözlerimi sımsıkı kapattım ve sesine tutundum.
Keşke sana ne hakkettiysen verebilseydim.
Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde atıyorken hiç tanımadığım ama sesine aşık olduğum o çocuğu dinlemeye devam ettim.
Çünkü hiçbir şey, hiçbir şey yerini tutamaz.
Hiçbir şey senin bana hissettirdiğin gibi hissettiremez
Daha fazla dayanamamış ve gözlerimi hafifçe aralamıştım. O sırada ritmik melodi son kez gezindi kulaklarıma.
İlgili olabileceğim birinin olmadığını biliyorsun
Ve bu kadar doğru olan bir aşk bulamayacağımızı.
Melodiler kafamda nokta koyduğu anda yatağımda hızla doğruldum.
Beynim iflas etmiş, fikir üretmek için gerekli olan her şey çalışmayı durdurmuştu.Sadece sorular vardı, ama cevap verecek bir ben yoktu ortada. Soruların arasında kaybolmuştum.
Bu çocuk kimdi?
Neden rüyalarıma giriyordu?
Deliriyor muydum?Sorular zihnimde zincir kurmuşken yutkundum. Çünkü zincirin en büyük halkasındaki soru bedenimi dondurmuştu.
Birine sadece sesini bilerek
aşık olunabilir miydi?Min-A:
Çıktığım kafenin kapısını sertçe çarparken arkamdan bağıran yoongi'yi umursamamıştım.
"Hile yapıyorsun Minie,
ceza alacaksın!"Sinirle arabama binerken içimdeki öfkeye hakim olamıyordum.
"Hilene sokayım senin."
Kontağı çevirdim ve arabanın sokakta acı bir çığlık atmasına izin verdim.
"Cezana da sokayım."
Bazen çok küfür edince rahatlayacakmışız gibi hissederdik.
Ortalığı yıkmak, birilerini dövmek, can yakmak gibi şeyler bizi rahatlatabilirdi ama bunlar sadece geçiciydi.Tıpkı bir uyuşturucu gibiydi bu, uyuşturucunun da geçici olarak iyileştirdiğini düşünürdük ama sonra gerçek yüzünü de görürdük.
Krizi yönetememek ahmakların işiydi.Arabadan inip derin bir nefes aldım ve yıllar boyu hapis olduğum, ruhum gibi dışının beyaz içinin siyah olduğu evime girdim. Odama girdigim an gözlerim dolmuştu ve kendi ahmaklığıma gülmüştüm.
Duyguları yönetememek de ahmakların işiydi. Ve ben, ahmaktım.
Daha fazla dayanamayan bacaklarımı azad ettim ve duvara yaslanarak yere düştüm. Bir yandan gözyaşlarımı silerken diğer yandan düşünüyordum.
Yoongi bana bugün ne kazandırmıştı?
Flashback
"Yoongi, beni gözümün önünde birilerini öpmek için mi çağırdın?""Hayır."
"O zaman neden çağırdın beni lanet olası?"
"Hala beni seviyor musun diye merak etmiştim Minie," kıkırdadı ve ölümüne ihtiyacım olan nefesini yüzüme üfledi.
"Hala beni seviyorsun, ahmak."
Göz yaşlarım diken gibi batmaya başlarken titreyen sesimle mırıldandım.
"Keşke seni sevmeseydim."
Flashback end
Kendime geldiğimde gözyaşlarımın durduğunu ve hafifçe tebessüm ettiğimi fark etmiştim.
Hızla yerimden kalkarak yoongi'den ögrendigim şeyleri not tuttuğum defteri aldım ve yazmaya başladım.11/08/2017
Neden insanları mutlu edemiyorum diye soruyorum kendime, neden onlardan korkuyorum diye soruyorum binlerce kez.
Ama bir şeyi unutuyorum.
Her sorunun cevabı vardır ama, neden ile başlayan soruların cevabı yoktur, tıpkı keşkelerle başlayan cümlelerin gerçekleşmeyeceği gibi.
》》》》》》》》》
Umarım beğenirsiniz, sizi seviyorum. Yorum yapmayı unutmayın güzellerim♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyofobi; Myg
Fanfiction#27 [tamamlandı] _ ❝Neden insanları mutlu edemiyorum diye soruyorum kendime, neden onlardan korkuyorum diye soruyorum binlerce kez. Fakat bir şeyi unutuyorum.Her sorunun cevabı vardır ama, neden ile başlayan soruların cevabı yoktur, tıpkı keşkelerle...