호12: Islık

1.8K 199 228
                                    

Hye Ji

Yoğun alkol kokan ortam
yüzünden sızlayan burnum zihnimi
karanlıktan kopardığında
gözlerimi açmaya çalıştım
ama başarısızlıkla sonuçlanınca kendimi mahmurluğun en ücra köşesine bıraktım.

Sessizlik istiyordum. Sadece biraz kafamız boşalsın diye dün Minie ile içmiştik fakat verdiği tek şey baş ağrısıydı.

Dün aldığımız mesajdan sonra içki içerken bile birbirimizin yüzüne bakmamış, sanki senkronize olmuşçasına gözlerimiz dışında her yere bakmıştık.

Yüzleşmeye korkuyorduk.

Düşünceler mürekkep misali zihnimi işgal ederken hafifçe öksürerek onları zihnimden attım.

Tam işte sessizlik, diyordum ki; uzun zaman sonra zihnime giren çocuk bana Elpis'in  yanımda olmadığını hatırlatıyordu.

Kendimi dış cepheden izliyordum. Küçüktüm ve bedenim eski yatakta sarsılarak ağlıyordu.

Saniyeler sonra çocukluğumda saçlarımı okşayan dokunuşu kendi saçlarımda hissettiğimde tüm vücudum yabancı bir duygu ile dolmuştu.

Jungkook'tu bu.

Jungkook dudaklarında tanıdık ritimdeki ıslığa misafirlik ederken bir yandan da çocukluğumun saçlarını okşuyordu.
Çocukluğumun saçlarını, benim kalbimi.

Melodisinin son demlerine geldiğinde ağlamayı kesen bedenime arkadan sarılmış ve çocukluğumun kulaklarına cümleler bahşetmişti.

Çocukluğumun kulaklarına, benim anılarıma.

"Annem ve babam seni sevmeyecek.."
"Ama ben hep seni seveceğim, küçüğüm."
"Abin seni koruyacak."
"Sen sadece, abine aşık olmamaya bak.."

Min-A

"Son kez söylüyorum, kapıyı aç
yoksa kıracağım."

Saçlarıma havluyu dolarken kulaklarımı memnun eden
Min Yoongi'nin sesi beni keyiflendirmişti.

Dünden beri aramalarına ve mesajlarına cevap vermiyordum çünkü telefonu elime bir kere bile almamıştım o mesajdan sonra.

Yine de bir yanım deli gibi beni merak etmesinden haz alıyordu ve şu saçma dediğim kelebek hissi karnımı ağrıtıyordu. Onu daha fazla bekletmek istemediğim için gittim ve kapıyı açtım.

Nefesi suratıma çarparken onu biraz inceledim. Kot pantolonu bacaklarını güzel bir şekilde sarmış üzerine giydiği lacivert gömleğiyle kombinini tamamlamıştı.
Ondan gözlerimi zoraki ayırıp kendi hâlime baktığımda gözlerimi kocaman açtım.

Bornoz ve havludan başka bir şey yoktu üzerimde!

Yanaklarım ısınmaya başladığı an Yoongi'nin öksürüşü ardından ise ses tınısı kulağımı doldurdu.

Alaylı bir tınıyla ''Vay canına.."
derken kapıyı kapatıp sertçe omzuna vurdum.

"Bir sitede yaşıyorum bilmem farkında mısın? Gürültü yapmaya hakkın yok!" diyerek  kırmızı yanaklarımı gizlemeye çalıştım ve başımı yere eğdim.

Sosyofobi; MygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin