호21: Dört gün

1.4K 153 346
                                    

Medya: Mic drop remix 
w/Steve Aoki

Keyifli okumalar!

•●•

"O gece geç haber verdiğim için üzgünüm, elim ayağıma dolaşmıştı."

Sabah dokuz sularında büyük olanın mahçup sesine karşı buruk bir gülümseme sundu küçük olan, ağlamaktan yandığı gecenin küllerini barındıran bir burukluktu dudaklarındaki.

"Dert etme, hyung; Ben iyiyim."
dedi sonra. 'sadece kül oldum, sensiz yeniden doğacağım ve sensizliğe alışacağım' diye devam etti içinden.

Son günlerde düşünceleri birbirine karışmıştı ancak dünden sonra bir şeyi netleştirmişti.

Kardeşini özlemişti.

Bu değişik bir histi çünkü o özlemeye alışık değildi, kardeşi gibi yabancı hislerle yavaş yavaş tanışıyordu ve bunları tanıtan kişi Hye Ji'den başkası değildi.

Üvey kardeşi ondan öğrenmişti, o da üvey kardeşinden öğrenecekti.

Birbirlerini tamamlıyorlardı.

Dün akşamdan beri kalbinin üşüyen tarafının dolduğunu hissedince gülümsedi, ikinci kez.

Daha bir samimi, daha bir sevgi doluydu bu kez, burukluğundan eser kalmamıştı.

Küçük olan gülümsemeye devam ederken ona endişe ile bakan Yoongi ile göz teması kurdu ve öyle bir soru sordu ki, kilitler açıldı, yaralar
tekrar kanadı ve iki  aşık
kalplerini ayırdı.

"Hyung..Dört gün sonra benimle sonsuzluğa  gitmek istediğinden
emin misin?"

Min-A

"Minie, çok mutluyum ya!"
"Anladım Ji, son bir saatir bunu söylüyorsun zaten."

Kalbimin yalnız kalmasına dört gün kala Ji eve girmiş, bana sıkıca sarılmış ve başından geçenleri anlatmıştı.

Anlatırken yüzündeki gülümsemeyi gördükçe ben de gülümsemiş, en azından birimizin mutlu olmasına sevinmiştim.

"Aman be, mutluluğumu sömürdün resmen, mutfağa gidiyorum ben."

Ayaklarını yere sürte sürte mutfağa giden Ji'nin arkasından bakarken dediklerine hak verdiğimi fark ettim.

Ben mutlu edemezdim, bu
bir gerçekti.

Mutlu etmeye çabalardım ancak başaramazdım, ek olarak elindeki mutluluğu da yok ederdim.

Bencildim ve bundan bir kez bile pişmanlık duymamıştım.

Düşüncelerimi bildirim sesi
bölerken kafamı iki yana sallayarak onları kafamdan attım ve gelen mesaja baktım.

myoong:
Ne yapıyorsun?

Kalbimin ritimleri birden hızlanırken neden bir mesajı ile bile bu kadar heyecanlandığımı düşünemiyordum çünkü beynim pelte haline gelmişti.

Sosyofobi; MygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin