1.5K OLMUŞUZ. TEŞEKKÜR EDERİM♡
》》》》》》》》》》》》》Hye ji
Dilek tutmak nedir? Yüzyıllar öncesinden günümüze gelen basit bir batıl inançtan ibaret değil midir?
Biz insanlar çok istediğimiz şeyleri bir dileğe sığdırırız, gerçekleşmeyeceğini bile bile.Hiçbir zaman gerçekleşmeyen dileklerimden birisi, neden şimdi gerçekleşiyordu?
"Hey!"
Hızlı düşünmekten ağrıyan kafam ile bana seslenen kişiye baktığımda onun bağımlısı olduğum sesin sahibi olduğunu fark ettim.Dikkatimi ona verdiğimde kitabını kapatmıştı ve sorgulayan gözlerle bana bakıyordu.
"Neden bana bakıp duruyorsunuz? Rahatsız oluyorum."
Yanaklarıma sinsice yayılan pembeliği hissetiğim an başımı eğdim.
Lanet olası iç sesim edebiyat yaparken gözlerimle resmen çocuğu yemiştim!
"A-afedersin, dalmışım." dedim içimden titreyen sesime küfür ederek.
Gözlerim ona bakmamaya and içerken dışarıdan gelen erkeksi bir ses ile Bay mükemmelses ayağa kalkmıştı.
"Jungkook, hadi gidelim!"
Gözlerim onun gidişini izlerken hafifçe gülümsedim.
JUNGKOOK.
Benim kafa sesim, sakinleştiricim, huzurum oydu.
Jungkook.
Min-A
"Kıskançım, aşırı heyecanlıyım.
Dibe vurduğumda, gerçekten vururum. Kafayı bulduğumda, tekrar sakinleşmem"Günlerdir dinlediğim şarkı kulaklarıma dolarken telefonuma gelen mesaj ile dudaklarımın kıvrılmasına engel olamadım.
Ruh hastası: Bana hala
kızgın mısın?"Kızdım, bebeğim, inan bana."
Sırıttım ve mesajına cevap yazmaya başladım.
Mesaj: Sen kimsin?
Dudaklarımdaki mayhoş gülümseme daha da büyürken onunla mesajlaşmanın bile beni etki altına aldığını fark ettim. Bunu avuç içlerimin terlemesinden anlamıştım.
Telofonum tekrar titrerken telefonu hızlı bir şekilde açtım ve mesajlar kısmına girdim.
Ruh hastası: Her şekilde
aşık olduğun Min Yoongi.
Tanıdık geldi mi?"Seni o şekilde sevebilirim."
Sinirim saniyesine alt üst olurken resmen bizi anlatan şarkıyı durdurdum.
Mesaj; Defol git.
Gözlerimi kapatıp sessizliği dinlerken Jiji'yi görmeye karar vermiştim. Uzun zamandır onu ihmal ediyordum ve biz aynı evde yaşamamıza rağmen evde bile yüzümüzü düzgün göremiyorduk.
Bu yüzden ayağa kalkmak için hareketlendim ama hareketlerimi durdurmak zorunda kaldım.
Kalbim acı ile kasılırken beynim ise nasıl bu kadar güzel olabileceğini sorguluyordu.
"Sen görmeyeli bayağı terbiyesiz bir kız olmuşsun. " dedi alayla yanıma otururken.
Gözlerimi devirdim ve onun yüzünü biraz daha inceledim. O ne kadar abimin ölümünde birinci şüpheli olsa da bu bir aylık süre de onu iyice kafama kazımak istiyordum.
Keşfim güzel giderken gördüğüm şeyle dona kaldım.Morluk.
Elim istemsizce boynundaki morluğa gittiğinde dudaklarımdan net bir cümle çıktı.
"Demek sabahın köründe bile fantazilerini bırakamıyorsun."
Kalbim dediğim cümle ve ses tonum kadar soğuk olamadığı için eziliyordu.
Keşke demek istemiyordum ama keşke diyecek kadar zor durumda bırakılıyordum.Keşke bu kadar bağlı olmasaydım.
Dediğim cümleden sonra Yoongi'nin yüzü gerilirken boğazını temizledi ve gülümsemeye çalıştı.
"Hayır, öyle bir şey değil.." dedi zoraki gülümsemesini sürdürüyorken. Sonra birden ayağı kalktı ve gergin ortamı cümleleriyle dağıttı.
"Ayrıca seni bir yere götürmeye geldim. Kalk."
Yoongi'den öğrendiklerim;
21.08.17
İnsanlara karşı kullanabileceğin silah gülümsemektir.
Yalanları, geçiştirmeleri, gözyaşlarını, acıyı saklayabilen tek şey yüzündeki gülümsemedir. Bu yüzden, bolca gülümse Min-A.》》》》》》》》》》》》》
Bu fic nereye gidiyor bilmiyorum ajxjzjz Aralarını şey edicem az kaldı, ehe♡Nasıl gidiyor? Beğeniyor musunuz? Yorum istiYorum lütfen, sizi seviYORUM♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyofobi; Myg
Fanfiction#27 [tamamlandı] _ ❝Neden insanları mutlu edemiyorum diye soruyorum kendime, neden onlardan korkuyorum diye soruyorum binlerce kez. Fakat bir şeyi unutuyorum.Her sorunun cevabı vardır ama, neden ile başlayan soruların cevabı yoktur, tıpkı keşkelerle...