12k, çıvdıvıyorum 🐥🐥
•●•
"Onun sana sarılmasına nasıl izin verirsin hyung, hayır anlamıyorum sadece saçma sapan bir söz yüzünden bunları yaptığını söylüyorsun ama bana bile sarılmıyorsun sen!"Klinik kendisinden yaşça küçük olanın sesiyle dolup taşarken Yoongi sıkıntılı bir nefes verdi.
Keşke bugün Jungkook'la buluşmasaydım.
Böyle düşünmekten ileriye gidemiyordu, sevdiği küçüğü ofise geldiği an cennetine-boynuna- güzel bir öpücük bahşetmek istemiş ama yabancı kokuyu hemen hissesip çekilmişti.
Şimdi ise Yoongi ile son zamanlarda sıkça yaptığı kavgalardan birindeydi.
Büyük adam zihnen yorulduğu için bu kavgayı bitirmek istedi, bu yüzden ona dolu gözlerle bakan küçüğünün kollarından turarak kendine hapsetti.
Küçüğünin titrek nefeslerini hissederken kulağına "Oldu mu?Bak sana da sarılıyorum.." dediğinde geri çekilen Jungkook'un suratı bu sefer ağlamaklı değil, buruktu.
Yoongi küçüğünün bakışlarına anlam veremediği dakikalarda Jungkook kırık sesiyle acımasız şeyler
söyleyip gitti, sevdiği adamı düşüncelere mağlup ettiğini bilmeden. Bu öyle bir bilinmezlikti
ki, sevdiği adam sabaha kadar gözleri kızarık bir şekilde bunu
düşünmüştü."Beni sevdiğine emin misin, hyung? Çünkü sadece acıdığın için sarılman gereken o kızdan daha acınası hissettim az önce."
Min-A
"Daha iyi misin, Minie?"
Başımı yastığıma koyup burnumu çekerken kafamı onaylarcasına salladım.Neden olduğunu anlamadığım bir şekilde hastalanmıştım ve Ji olmasaydı ölürüm diye düşünüyordum.
"Teşekkür ederim, Ji."
Bana sıcak bir gülümseme yollarken aslında bunun yapmacık olduğunun farkındaydım.
Ben, her zaman insanların iyi olup olmadığını anlardım ama bunu çoğu zaman sormazdım.
Bencildim.
Evet, bencildim. Bu yüzden her şeyi hak ediyordum. Bir gün Ji hayatımdan çıkıp giderse bunu anlardım, Yoongi'nin bana eskiden neden acımasızca 'asla iyileşemeyeceksin' dediğini anlamıştım.
Hak ediyordum.
Ama değişmezdim, karanlığa hapsettiğim iki oyuncak bile yalnızlığımı daha da derinleştirip gitse yine de değişmezdim.
Ben düşüncelere dalmışken Ji ilaç alıp geleceği hakkında bir şeyler geveledi ve dışarı çıktı.
Gülümsedim ve onun hava almasına, düşüncelerin ise tekrar zihnimi işgal etmesine izin verdim.
Dün, çok özeldi.
Yani benim için öyleydi. Sevdiğim adamın, nefesine ölesiye taptığım olduğum adamın boynunda dinlenmek, kulağına fısıldamam, sarılışıma karşılık vermesi ve kalp ritimlerinin hızlanması..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyofobi; Myg
Fanfiction#27 [tamamlandı] _ ❝Neden insanları mutlu edemiyorum diye soruyorum kendime, neden onlardan korkuyorum diye soruyorum binlerce kez. Fakat bir şeyi unutuyorum.Her sorunun cevabı vardır ama, neden ile başlayan soruların cevabı yoktur, tıpkı keşkelerle...