Min-A
"Üzgünüm, Bay Min şuan yok, erkek arkadaşı ile dışarı çıktı.."
Yoongi'nin sekreterinin dudaklarından dökülen cümlelerle kaşlarımı çattım ve telefonumun mesaj kısmını açıp Yoongi'ye yazmaya başladım.
Mesaj: Ofisime gel diyorsun, gelince burada olmuyorsun. Şaka mısın acaba?
Bulanıklıktan hoşlanmazdım. Hayatım her zaman net bir çizgideydi ve ben o çizgide yürürdüm.
Ancak Yoongi hayatıma girdiğinden beri o net çizgi soyutlaşmıştı ve ben ipteki cambaz gibi o soyutlukta yürümeye çalışıyordum.Telefonumdan gelen bildirim sesi ile sekreterin yanından uzaklaştım ve mesajı okumak için telefonu açtım.
Mesaj: Üzgünüm,meşgulüm.
Gözlerimi devirdim ve hızla ofisten çıkarken içimden söylenmeye başladım.
Aptallık yapan aşıklardan haz etmezdim ama şimdi onlardan bir farkım kalmamıştı. İki sözüne, bir gülüşüne kanmış ve tekrar girmiştim onun kafesine.
Başımı iki yana sallayarak Yoongi'yi kafamdan atmak istedim ama sadece istemekle kaldı, Ji'yi arayıp yanına geleceğimi söylerken bile istemekle kalmaya devam ediyordu.
》¤《
"Kiminle konuşuyorsun, hyung?"
Yoongi önüne koyulan bir kupa sıcak çikolatayı eline alırken sıkkınca
"Min-A ile." dediğinde az önceki gülümsemesini yavaşça solduran çocuğa baktı."A-anladım. Umarım aranız iyidir."
Kırık sesi kulaklarını doldururken gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Küçük olanın parçalara ayrılmış güçlü sesi canını yakmıştı.
Gözlerini yavaşça açıp onun gözleri dışında her yere bakan küçüğünün elini tuttuğunda gözleri kesişti ve heyecanlanmasına engel olamadı büyük olan.
Küçüğünün elindeki dokunuşunu sertleştirirken güven verici bir ses tonu ile konuştu.
"Bitecek Kook-ah, sadece bir ay."
Sonra tekrar etti.
"Sadece bir."
Ve bu tekrar ediş, kesinlikle küçüğüne güven vermek için değildi.
Sadece kendini kandırmasına yardımcı olan bir kaç silik kelimeydi.
Hye ji
"Neymiş meşgulmüş, meşguliyetine sokayım onun. Ulan angut ne meşguliyeti, sanki devlet yönetiyor şerefsiz."
Dakikalardır Minie'nin saydırmalarını dinliyordum ve o susacak gibi değildi.
"Min-A, sakin olsana.
Hem sen sevmezsin boş gürültüyü, ne diye nefes almadan saniyede zilyon küfür kullanıyorsun? Yoongi ölmüş olsa mezarında ters dönmüştü şimdiye."Dudaklarımdan dökülen her kelimeyi dikkatlice dinlediğinde bana hak verdiğini düşünmüş ve rahatlayarak arkaya atmıştım.
"Sen bana gürültücü mü demeye çalışıyorsun, velet?"
Ah, hak verdiğini sadece düşünmekle kalmışım demek ki.
Dudaklarımı aralayıp tekrar açıklama yapmayı deneyeceğim sırada telefonuma gelen mesajla araladığım dudaklarımı kapattım ve gelen mesaja baktım.
Mesajı okuduğumda ise, kapattığım dudaklarım tekrardan aralanmıştı.
Bilinmeyen numara: Siz iki ahmak kendinize dikkat edin, ellerine kalbinizi verdiğiniz adamlar sizinle sadece oyun oynuyor.
》¤《
Sa
as
Bu bölümü pek beğenmedim çünkü çok sâkin geçti ama sizi de bekletmek istemedim.Pek yazamıyorum böyle ben,
Kaos kızıyım biraz, ehe:c
*Yoongi'ye saydıran bi adet Min-A*
*Ve onu izleyen bi adet Ji*5k olmuşuz ve mutluyum, cidden teşekkür ederim sizi seviyorum.
Kitap nasıl gidiyor? lütfen yorumlarda belirtin.
Ayrıca vote sınırı koymak istemiyorum ama az geliyor be, yıldıza tıklasanız n'olur yani :")
Neyse, bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın 💙💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyofobi; Myg
Fanfic#27 [tamamlandı] _ ❝Neden insanları mutlu edemiyorum diye soruyorum kendime, neden onlardan korkuyorum diye soruyorum binlerce kez. Fakat bir şeyi unutuyorum.Her sorunun cevabı vardır ama, neden ile başlayan soruların cevabı yoktur, tıpkı keşkelerle...