🥀 23 ∆ Stars

2.5K 226 58
                                    

Medya; Suzy - I Love You Boy

Rose

"İyi misin?" diye sordu Lisa, sonunda kendime gelip çadırdan çıkabildiğimde.

"İyiyim."

"Emin misin? Hala uyuyor gibisin de."

"İyiyim gerçekten." dedim iç çekerek. Böyle zamanlarda Lisa'yı inandırmak her zamankinden daha zor oluyordu. "Garip bir rüya gördüm sadece."

Üstelemeyip, omuz silktiğinde rahatlamış hissetmiştim, elimde olmadan. Bu sıralar garip şeyler yaşanıyordu, öyle ki Yoongi bilinç altıma kadar girmiş, sürpriz yumurtadan çıkan oyuncaklar gibi rüyalarıma fırlıyordu. Evet, harika bir benzetme biliyorum.

Oturduğum tahta sandalyeden kalkıp gerindim ve etrafa bakındım. Bizim grubun birazı kenarda oyun oynarken, diğerleri de etrafta geziniyordu. Lisa da ayağa kalkıp, bana öpücük fırlatarak oyun oynayanların arasına katıldığında gülümsedim. Hava yavaş yavaş kararıyordu. Bu saate kadar uyumuş olmama inanmak zordu fakat tüm yollar her zaman Yoongi'ye çıkıyordu. Dengemi alt üst etmişti.

Onlara, ona, hayranken; sadece sıradan bir fan olduğumu düşünüyordum. Konserlerine gidebilirdim, fan buluşmalarına katılıp birkaç saniye de olsa elini tutabilirdim fakat o birkaç dakikalık rüya bittiğinde; ben yalnız başıma eve dönüyordum. Yoongi vardı, ama yeterince yoktu. Uzun zaman bunu sorgulamıştım ve hislerimin yalnızca bir hayranlık olup olmadığından kuşkulanmıştım.

Sonuçta, hayranlık ve aşk çok yakın gibi görülen, birbirine karıştırılan şeyler olsa da aslında birbirlerinden çok farklılardı. Birbirine karıştırdığımız zaman, sevdiğimizi düşündüğümüz kişiyle birlikte olsak bile mutlu olamayabilirdik.

Başta tereddütlüydüm, ama artık eminim. Yoongi'yi seviyordum. Onu gerçekten çok ama çok seviyordum. Yaşadığım uzun bir rüya, bir hayal veya her neyse uyanmak istemiyordum asla. Uyanma ihtimalim, beni her geçen gün korkutmaya başlıyordu.

"Rose?"

Duyduğum tanıdık sesle arkamı döndüm. Yoongi hafif bir tebessümle bana bakıyordu ama dudaklarının aksine, gözleri mutluluğunu ortaya seriyordu. Sanırım onu ilk defa bu kadar mutlu görüyordum. İlk baktığınızda anlayamayacağınız kadar gizli bir mutluluktu bu, gözleri parlıyordu.

"Yoongi," dedim. Ne söyleyeceğim hakkında bir fikrim yoktu.

"Konuşmamız gerekiyor."

Başımı aşağı yukarı sallayarak onu onayladığımda bana daha da yaklaşmış ve ben şaşkınlık içerisinde ona bakarken elimi avuçları arasına almıştı.

"Üşümüşsün," dedi gözlerime bakarak. Ellerini, elime iyice hapsederek beni ısıtmaya çalışıyordu. Bu o kadar değerli hissettirmişti ki, bir anlığın kalbimin göğsümden çıkıp bir kuş şeklinde uzaklaştığını görmüştüm.

"Hava aniden soğudu," diyerek nefes almaya çalıştım. Ellerim titriyordu, yapabileceğim tek şeyse Yoongi'nin bunu fark etmemesini ummaktı.

"Pekala, gidelim." diyerek elimi tutup beni ormanın içine doğru sürüklemeye başlamıştı. Etrafta bizimkiler var mı diye bakınmak istesem de çoktan ağaçların arasına girmiştik. "Birazdan ısınacaksın."

"Nereye gidiyoruz ki?" dedim merakla Yoongi'ye bakarak.

Hafifçe gülümsemiş ve elimi sanki kaçacakmışım gibi sıkıca tutmaya başlamıştı. "Biraz önce keşfettiğim bir yer. Sabret, göreceksin."

Birkaç dakika daha sadece ay ışığının aydınlattığı ormanın patika yollarında ilerlemiştik. Açıkcası, karanlıktan biraz korkuyordum bu yüzden boşta kalan elimle Yoongi'nin tişörtüne tutundum. Varlığı bana güven veriyordu.

Sonunda, Yoongi durduğunda bahsettiği yere geldiğimizi anlamıştım. Önümden çekildiğinde, geçtiğimiz sık ağaçların aksine bomboş bir çimenlik gördüm. Biraz tepedeydi ve yıldızlar o kadar güzel görünüyordu ki, Seulde böyle bir yer olduğunu hayal dahi edemezdim.

Yere birkaç minder konmuştu, etrafında gaz lambaları vardı ve birkaç battaniye. Huzurun tanımı nedir diye soran olursa, böylesine güzel bir manzarada elimi sıkıca tutan Yoongi'yi tarif ederdim.

Birlikte minderlere oturduğumuzda Yoongi tekrar güzel gülümsemesini sergilemiş ve pembe bir battaniyeyi omuzlarıma bırakmıştı.

"Burası çok güzelmiş," dedim istemsizce.

"Beğenmene sevindim. Yıldızlar çok güzel görünüyor, değil mi?"

"Evet," diyerek gülümsedim. "Harika."

"Küçükken," dedi Yoongi ve sesinin iyi çıkması için yalandan öksürdü. "Anneme ne zaman beni ne kadar seviyorsun diye sorsam yıldızlar kadar olduğunu söylerdi. Bu sonsuzluk anlamına geliyormuş fakat aynı zamanda, sevginin ne kadar asil, parlak ve özel olduğunu gösteriyormuş."

Gülümsemem büyüdüğünde, yıldızları bırakıp Yoongi'yi izlemeye başlamıştım. Konuşmaya devam etti. "Annemin aksine hiçbir zaman birini yıldızlar kadar seveveğimi düşünmedim. Kimsenin böylesine bir sevgiyi hak edeceğine inanmıyordum."

"Şimdi inanıyor musun peki?" diye sordum. Gözleri gözlerimi bulmuş, tıpkı yıldızlar gibi parlaklaşmıştı göz bebekleri.

"Yıldızlar kadar güzel bir sevgi sunabilir miyim bilmiyorum ama sanırım kendime sevebileceğim bir yıldız buldum. Hayır, hatta tüm yıldızlardan daha çok parlıyor. Bunu göreli uzun zaman oldu."

İç çekip, bana hayatında gördüğü en güzel mücevhermişim gibi bakan Yoongi'ye odaklanmıştım. Heyecanım vücudumu dalga dalga sarıyor, nefes alamama neden oluyordu. Fakat, ben de biliyordum ki Yoongi varsa, oksijenin bile önemi yoktu.

"Yoongi.. Demeye çalıştığın-"

"Ben Hoseok gibi romantik cümleler kurmayı pek beceremem. Ya da Taehyung gibi şirinlik yapamayabilirim sana." Elini saçlarının arasından geçirmiş ve hafifçe gülmüştü. "Vay canına, bu kadar zor olduğunu düşünmemiştim." Tekrar bana bakmış ve derin bir nefes almıştı. "Daha fazla uzatamam Rose. Seninim. Ve senin de bana ait olmanı istiyorum. Seni seviyorum."

Yutkunup ne diyeceğimi bilemeden öylece Yoongi'ye baktığımda, Yoongi bana yaklaşmış ve elini hafifçe yanağıma değdirmişti. Elinin sıcaklığı bana huzur verdiğinde başımı ona yasladım ve o da gülümseyerek daha da yaklaştı.

Bir kez daha dudaklarımız birbiriyle buluşmuştu fakat, dünden bu yana çok şey değişmişti. Her şeyden emin olmuştuk mesela. Öpüşündeki sevgiyi ve şefkati tüm hücrelerimde hissediyordum. Ve ben de onu seviyordum.

Biz, yıldızları seviyorduk.

×××××

Beni sabırla beklediğiniz için çok teşekkür ederim ❤

Biraz kısa oldu ve kontrol edemedim hatam varsa affedin lütfen, yarın kontrol edeceğim.

Hepinizi çok seviyorum, iyi geceler. Ve.. Sizi yıldızlar kadar çok seviyorum 💙

real or not ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin