🥀 3 ∆ Identify

6.2K 478 232
                                    

Medya; Suzy & Baekhyun - Dream

Okuldan çıkmış otobüse mi binmeliyiz yoksa yürüyerek mi gitmeliyiz tartışmasını yapıyorduk. En sonunda yürüyerek gitmeye karar verdiğimizde çantamın ağırlığını düşünüp dudaklarımı büzmüştüm.

Önümden yürüyen Jennie ve Namjoon'un kıkırdamalarını duyduğumda gülümsedim. BTS hayranı olan Jennie olsaydı muhtemelen Namjoon'u gördüğünde nefes almayı unutur, konuşurken de kekelemeye başlardı.

Ama şimdi o Jennie ile alakası bile yoktu. Ve ben bu gerçeğe artık kendimi alıştırmıştım. Rüya, paralel evren, her neyse.. Burda Bangtanla ve en yakın arkadaşlarımla beraberdim. Sonuna kadar tadını çıkaracaktım.

"Hala cevabını bekliyorum."

Aniden yanımda hayalet gibi beliren Yoongi yüzünden korkudan sıçramıştım.

Biraz düşündüm ve gözlerimi kaçırdım. "Siz Bangtan ile konuşurken duymuştum."

Aklıma gelen en mantıklı yalanı söyleyivermiştim ama pek inanmışa benzemiyordu. Yine de 'tamam' diyip arkamızdan gelen Jungkook'un yanına gittiğinde uzatmak istemediğini fark etmiştim.

"Irene'ı da çağırsa mıydık?"

Jin'in Irene'ı sormasına gözlerimi yuvalarından fırlatacak şekilde şaşırarak arkamı döndüm. Tam 'ne dedin sen Irene mı' diye soracaktım ki Lisa benden önce davrandı.

"Onu da çağırdım ama gelmek istemedi, evde ders çalışmayı tercih etti yine."

Jin hayal kırıklığıyla ofladığında şaşkınlık seviyemi iki katına çıkarmıştım.

Ben yolda saçma sapan şeyler düşünürken ve diğerleri beni umursamazcasına koyu bir sohbete dalmışken çoktan Hoseok'un ablasının kafesine gelmiştik.

"Ablan kafede mi?" dedim Hoseok'a.

"Ablam bu saatlerde burada olmuyor pek,"

Hala ablasının CL olup olmadığı konusunda şüphelerim vardı. Aslında Dara da olabilirdi. CL, Hoseok'dan çok Yoongi'ye benziyordu. Aklıma gelen bir fikirle gözlerimi kocaman açıp Yoongi'ye baktım.

"Senin ablan yok değil mi?"

Yoongi bana 'ne diyosun ya' bakışı atıp hayır anlamında kafasını salladı.

Hepimiz kafeye girip masaya yerleştiğimizde etrafı süzmeye başladım. Gerçekten çok tatlı ve samimi bir yerdi. Masaların biraz ilerisinde küçük bir sahne ve birkaç enstrüman vardı.

"Birazdan şarkı da söyler miyiz?" Jisoo tatlı tatlı Taehyung'a sorduğunda Taehyung da en az onun kadar tatlı bir gülümsemeyle onaylaydı. Tatlılıktan öleceklerdi ve bu beni sinir ediyordu.

Cidden... Herkes bir partner bulmuş gibiydi, benimki nerede?

Oflayıp, herkese tek tek baktığımda hepsinin gülerek tekrar sohbete daldığını gördüm. Bir kişi hariç. Yoongi yanımdaki sandalyeye oturmuş telefonuyla uğraşıyordu. Onunla konuşmalıydım. Bu gergin ve sıkıcı ortamdan kurtulmak için bir sohbet konusu bulmalıydım. Yalandan öksürerek sesimi düzelttim.

"Sen de şarkı söyleyecek misin?"

Telefondan gözlerini ayırma gereği bile duymadan cevap verdi. "Hayır, ben şarkı söylemem."

"Dans etmeyi sever misin peki?"

"Hayır."

Pekala sevmediğini biliyordum ama en azından Namjoon ve Jin'den daha iyi dans ediyordu. Bu yüzden sormak istemiştim. Aniden aklıma gelen şeyle heyecanlı bir şekilde gülümsedim.

real or not ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin