🥀 6 ∆ Moonbyul

4.1K 374 135
                                    

Medya; Red Velvet - Peek A Boo

"Nasıl yani?" dedi Lisa çikolatasından bir ısırık alırken. "Bizim sınıfa yeni biri mi geliyormuş?"

Onu onaylayarak kafamı salladım. Yeni gelen kişinin kim olduğunu ben de merak ediyordum. Yoongi'nin boş olan sırasına baktım. Dersin başlamasına beş dakika kaldığı halde, hala ortalarda gözükmüyordu; her zamanki gibi.

Pazar günü Yoongi'yi o kafede bir kızla gördüğümde kızlar üzüldüğümü anlamış ve beni hızlıca dışarı çıkarmışlardı. Başka bir kafeye gidip oturmayı teklif etseler de hiç hevesim kalmamıştı. Tek isteğim eve gidip saatlerce ağlamaktı. Zaten öyle de yapmıştım.

Kızlar biliyorlardı. En başından beri kendime bile itiraf edemediğim ama kapıldığım duyguların farkındalardı. Ben Yoongi'den hoşlanıyordum. Evet, Bangtan üyelerinin hepsini ayrı ayrı çok seviyordum ama bu farklıydı. Yoongi'ye olan hislerim her zaman farklıydı.

Sıkıntıyla nefes verip ağlamaktan şişmiş olan gözlerimi ovuşturdum. Lisa hala üzgün olduğumu fark ettiğinde yanıma oturup bana sarıldı.

"Yoongi'yi boşverip, sana yan sınıftaki Sehun'u ayarlamama ne dersin?"

Panikle Lisa'nın kollarından kurtulup ayağa fırladım. Etrafımı kolaçan edip önemli bir sır verirmişcesine Lisa'ya doğru eğildim ve fısıldadım.

"Ne diyorsun? Yani.. Exo da mı burada?" elimle okulu işaret etmiştim.

Lisa ilk başta ne olduğunu anlayamasa da sonrasında kahkaha atmaya başladı.

"Hayır Exo'daki Sehun'dan bahsetmiyorum. Var ya hani yan sınıftaki.. Neydi soyadı? Hah, Jung Sehun."

Heyecanla kalktığım sırama geri oturdum. Son zamanlarda o kadar garip olaylar yaşanmıştı Exo'daki bir üyeyle aynı ismi taşıdığından okulun ilgisini çeken, yan sınıftaki çocuğu unutmuş; Exo'nun da burada olabileceğini düşünmüştüm.

Irene'ın elindeki test kitaplarını sırama fırlatmasıyla sıçramıştım. Ona garip bakışlar attığımda gözlerini devirdi.

"Matematik ödevi," dediğinde tekrar panikle ayağa kalktım.

"Eyvah!" dedim Lisa'yı kolundan sarsarak. "Lisa napsam ben ödevi yapmayı unuttum."

Dün Yoongi ile yaşanan olaydan sonra ağladığımdan, ödev tamamen aklımdan çıkmıştı. Tabiki çoğu ödevi takmayan bir insandım ama matematik öğretmenimiz sert ve disiplinli bir insandı. Dolayısıyla ondan korkuyordum. Ödevi yapmamış olmam benim için ölüm gibi bir şeydi.

"Lisa acaba şey mi yapsam.. Hocam şeker yiyim derken tebeşir yuttum revire gidebilir miyim mi desem.. İzin verir mi sence?"

Irene ve Lisa birbirlerine bakıp güldüler. Ve Lisa kolunu elimden kurtarıp konuşmaya başladı.

"Yok kanka istersen ben Irene'ın yanında taşıdığı çakıyı alarak derste seni bıçaklayayım, sonra da derim ki hocam kız bıçaklanmış tuvalete gidebilir miyiz?"

Kafamı hızlıca sallayarak Irene'a döndüm. "Sen yanında çakı mı taşıyorsun?"

Lisa ve Irene'a tekrar gülmeye başladıklarında saf saf etrafa bakıyordum.

"Bu kız niye bu kadar salak oldu?" Irene kafama hafifçe vurdu ve test kitaplarını göstererek devam etti. "Lisa dün olanları anlattı, çok üzgün olduğunu ve ödevleri yapamayacağını düşündüğümüz için senin yerine ben yaptım. Ama sanma ki bunun bir karşılığı olmayacak..."

Irene'ın sözünü bitirmesine fırsat vermeden onun ve Lisa'nın üstüne atlayarak sarıldım.

"Sizler dünyanın en iyi arkadaşısınız!"

real or not ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin