Catherine de Medici

132 0 0
                                    

Mediciler, 13. ve 17. yüzyıllar arasında Floransa'da hüküm sürmüş güçlü bir aileydi. Üç papa (X. Leo, VII. Clement ve XI. Leo), çok sayıda Floransa hükümdarı ve Fransa kraliyet mensubu çıkarmış bu sülale, aynı zamanda İtalya'daki Rönesans akımını da derinden etkilemişti. Lakin Mediciler'den biri vardı ki şöhretiyle hepsini bastıracaktı: Catherine.

Catherine de Medici 15 19'da Floransa'da doğdu. Babası Urbino Dükü Lorenzo, annesi Madeleine de la Tour d'Auvergne'ydi. Doğumundan kısa bir süre sonra anne ve babasını kaybeden Catherine, kendini bir anda Medici ailesinin bütün mirasının tek varisi olarak buldu. Ailesinin ölümünden sonra onunla ilgi­lenecek tek bir yakını kalmamıştı. Babasının uzaktan akrabası Kardinal Giulio de Medici Floransa'ya geldi ve kentin yönetimini ele aldı. Küçük Catherine ile artık o ilgilenecekti.

Catherine de Medici 8 yaşındayken, Mediciler'in kaldığı saray, Floransa'nın kızgın ve fakir halkının saldırısına uğradı. Catherine ve yakınlarına saraydan kaçmaktan başka çare kalmamıştı; ancak isyan liderleri, küçük kızın geride bırakılmasını istediler. Niyetleri, gelecekte kullanabilecekleri değerli bir rehineye sahip olmaktı. Rehin alınan Catherine, kentin değişik yerlerinde ve manastırlarda yaşadı, eğitim gördü. Küçük kız bu sayede zamanın en iyi yetişmiş kadınlarından biri olacaktı.

Floransa isyanı nihayet, daha sonraları Papa VII. Clement ola­rak alınacak olan Giulio de Medici tarafından bastırıldı. Catherine, Giulio ile ikamet etmesi için Roma'ya gönderildi. Bu dönemde artık büyümüş olan Catherine'i evlendirme planları yapıldı. Papa Clement ve Fransa Kralı 1. Francis, Catherine'in kralın en büyük oğlu Henry ile evlenmesine karar verdiler. Henüz 14 yaşında olan Catherine'e fikrini soran olmamıştı tabii. Dönemin ruhuna uygun 'siyasi evliliklerinden' birinin aktrisi olmak üzereydi Catherine. Yine de küçük yaşına rağmen, etrafını dikkatle süzüyor, eşiğin­de dolaştığı iktidarın kokusunu net olarak alabiliyordu. Kendi deyimiyle 'minyon ve incecik bir yapıya, sarı saçlara, zayıf ve tatlı olmayan bir yüze, fakat bütün Mediciler'e özgü gözlere sahip' bir kızdı.

Evlilik merasimleri için Fransa'daki saraya gelişi, zamanın en muazzam kutlamalarından birine sahne ola­caktı. Catherine, Fransız monarşisi üzerinde büyük bir etki bırakmak istiyordu. Kısa boylu ve zayıf olmasına rağmen, saraya olağanüstü bir giriş yapmayı planlamıştı. Emri altındaki sanatçılardan aldığı bir tavsiye ile zamanın ilk yüksek ökçeli ayakkabısını giydi. Yüksek topuklar üzerinde salına salına yürüyüşü ve kendine has tarzıyla istediğini almıştı; herkes onu konuşuyordu.

Henry ile evliliğinin ardından yolculuklar yapan Catherine, Fransa'nın büyük kısmını gördü. Burada hiç arkadaşı yoktu. Kendisini İtalyan kadın' olarak isimlendiren Fransız soylularıyla arasında sürekli bir mesafe vardı.

Kral Francis'in en büyük oğlu Dauphin 1536'da ölünce Henry, Fransa tahtının varisi oldu. Bu durum, Fransa'nın her yanında huzursuzluklara yol açtı. Pek çok Fransız, bir İtalyan'ın kraliçe­leri olmasını kabullenemiyordu. Herkes, Catherine'in bir şeyleri yanlış yapmasını ve Fransa tahtından uzaklaştırılmasını umuyordu. Catherine asla tahta varis olacak bir çocuk doğurmamalı ve kra­liçeliği mümkün olduğu kadar kısa sürmeliydi. Ancak Catherine, 1543-1555 yılları arasında, üçü bebek iken ölen on çocuk doğurdu. Oğullarından Francis, Charles ve Henry, daha sonra Fransa Kralı olarak taç giyeceklerdi.

Eşinin krallığı süresince Catherine arka planda kaldı. İlgi çek­mek ve odak noktası olmak için hiçbir sebep olmadığını anlamıştı. Eşi güçlü bir kral imajı oluşturmuştu ve soylular onun iktidarında seslerini çıkartamıyorlardı. Catherine annelik rolünde mutluy­du. Sabırla iktidarın kendi eline geçeceği zamanı bekliyordu. II. Henry'nin 1559'da ölümüyle işler değişecekti...

MeraklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin