"Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım."
- Albert Einstein
Araştırdığım ve yayımlamaya değer bulduğum birçok tarihi kişiliği ve olayları elimden geldiğince sizinle de paylaşamaya çalışacağım. Benimle birlikte öğrenin. Umuyoru...
En kısa dalga boylu, elektromanyetik tayf'da daha çok maviye yakın olan renge verilen isimdir mor. Aslında ara ve soğuk bir renktir. Bununla birlikte aşağıda anlatacağımız hikayesine bakılacak olursa hep radikal konuların simgesi olmuş, dünyanın en büyük rock gruplarının isimlerine taşınmış. Mor, kutsallık ve alçak gönüllülüğün ifadesi sayılır. Mor, bazı inanışlar açısından ruhsal özellikler taşır.
Tarihçesi
Mor renk kültürel geçmişimiz boyunca hep zarafet ve zenginlikle özdeşleştirilmiştir. Bunun sebebi ise 18. yy'a kadar elde edilişinin oldukça zahmetli ve pahalı oluşudur. Tarihte ilk kez Fenikeliler tarafından bir deniz salyangozundan elde edilen mor renk dayanıklı olması, nüfuz ettiği kumaştan kolayca çıkmaması ve güneş gördüğünde parlaklığına parlaklık katması sebebiyle bir hayli tutulmuştur. Ancak 1 gram mor boya elde edebilmek için onbinlerce salyangoz heba edilmiş ve çok fazla altına mal olmuştur; öyle ki Elizabeth döneminde yarım kilo mor boya satın almak istediğinizde 1,5 kilo altın ödemeniz gerekiyordu. İşbu sebeplerden ötürü de tarihte hep zenginlik ve kraliyeti simgeleyen bir renk olmuştur.
Büyük İskender'de de, coğrafyacı, matematikçi ve astronom olan İskenderiyeli Batlamyus da mor giyerlermiş. Roma İmparatorluğu'na mor rengi Etrüsklerin tanıttığı sanılıyor. M.Ö. 47 yılında Roma'ya imparator olmak isteğiyle yanıp tutuşan Sezar, senatonun karşısına çıktığında bu isteğini belli etmek için terzisine erguvan çiçeği renginde bir giysi diktirmiş.
Hristiyan inanışına göre Hz. İsa, Romalılar tarafından çarmıha gerilmeye götürülürken üzerine erguvani bir bez atılarak aşağılanmış. İhanet eden havarisi Yahuda (Judas) da kendini erguvan ağacına asmış. Denilen o ki, aslında beyaz olan erguvan çiçekleri, o gün utancından erguvan rengine dönüşmüş. Erguvan ağacına 'judas tree' denilmesi ve mor rengin mecazi kullanımda farklı dillerde de "morarmak" anlamında gelmesi bu yüzdenmiş.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mor, Bizans olarak bildiğimiz Doğu Roma'nın kutsal rengi! Bizans imparatorları mor giysiler, mor ayakkabılar giyerler ve mor odalarda yaşarlarmış. Mor Bizans'ta öylesine önemli olmuş ki, imparatorlar mor salonlarda tahta çıkar, öldükten sonra da mor lahitlere konulur, imparatoriçeler tümüyle mor renkte döşenmiş odada doğum yaparlarmış. Böylece kraliyet ailesine doğan çocuk o anda morun yüce üstünlüğü ile tanışır ve bu ayrıcalığı yaşam boyu taşırmış. Konstantin Porphyrogenetos bunlardan biri; ''mor odada doğan'' anlamına gelen adını gözlerini dünyaya açtığı anda kazanmış.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.