Dumlupınar Denizaltı Faciası

6 0 0
                                    

Dumlupınar Balao sınıfı dizel-elektrikli, güzel ve modern bir denizaltıydı. Amerika'da 23 Nisan 1944'te "Blover" adıyla denize indirilmiş, 6 yıl süreyle Amerikan donanmasında görev yaptıktan sonra Marshall Yardımı çerçevesinde Çanakkale (Bumber) denizaltısı ile birlikte Türkiye'ye verilmişti. 9 Aralık 1950'de Türk donanmasına katılan denizaltıya Dumlupınar adı konmuştu. 95 metre uzunluğundaki denizaltı, su altında 14 mil hız yapabiliyordu.

Zamanına göre son teknolojiye sahipti ama talihsizlik Dumlupınar'ın peşini hiç bırakmamıştı aslında. Amerikan donanmasındayken daha Panama'ya yaptığı ilk seferinde sis ve kötü hava koşulları nedeniyle bir Amerikan devriyesi ile çarpışıp son anda batmaktan kurtulmuş, II. Dünya Savaşı süresince bir tek düşman gemisi bile batırmayı başaramamıştı. 1953 yılının Mart ayında NATO, Akdeniz'de büyük çapta bir tatbikat yapacaktı. Dumlupınar bu tatbikata Birinci İnönü Denizaltısı ile birlikte katıldı. Birkaç gün süren başarılı tatbikat sonrasında Dumlupınar ve Birinci İnönü Denizaltısı Gölcük'teki üslerine geri dönüyorlardı. 3 Nisan'ı 4 Nisan'a bağlayan gece Dumlupınar denizaltısı Birinci İnönü Denizaltısının arızalanıp geri kalması üzerine Çanakkale Boğazı'na yalnız girdi.

Köprü üstünde, içlerinde denizaltı komutanı Kd. Yüzbaşı Sabri Çelebioğlu'nun da bulunduğu 7 kişi vardı. Yolculuk Nara Burnu açıklarına gelinceye kadar normal bir şekilde geçiyor, dönüş limanı Gölcük her an biraz daha yaklaşıyordu. Tıpkı ilk seferindeki gibi yine sis çökmüş, görüş mesafesi oldukça kısalmıştı. NATO tatbikatı nedeniyle iki gün boyunca sürekli sürekli suyun altında kalan mürettebat çok yorgundu. O yüzden Köprü üstündekiler, karanlığın içinde bir anda beliren ve üzerlerine gelen dev gölgeyi çok geç fark etmişlerdi. Ege'ye açılmak için Çanakkale Boğazından geçen İsveç bandıralı Naboland şilebi, daha sonra kaptanı Oscard Lorenzon'un ifadesine göre "motor" zannettiği denizaltının üzerine doğru hızla yaklaşmaktaydı. Geminin koca silueti karanlığın içinde gitgide daha büyüyüp devleşiyor makinelerin çalışırken, çıkardığı homurtulu ses, her saniye biraz daha büyüyordu.

Köprü üstündekiler, bu ürkütücü görüntünün giderek yaklaşmasına rağmen paniğe kapılmadan çarpışmayı önlemek istediler. Ancak peş peşe verilen emirler, denizaltının yön değiştirme çabası, çarpışmayı önlemeye yetmeyecekti. Dumlupınar 9, Naboland ise 21 mil hızla giderek birbirlerine yaklaşıyordu. 3 Nisan'ı 4 Nisan'a bağlayan gece saat 02.15 sularında 3390 grostonluk Naboland Şilebi büyük bir gürültüyle baş torpido dairesinin sancak tarafından Dumlupınar Denizaltısı'na çarptı.

Eceabat sahillerinden duyulan bu çarpışmayı, denizaltından yükselen büyük bir infilak izledi. Çarpışma sırasında denizaltının güvertesinde bulunan 8 kişi çarpışmanın şiddetinden denize düştüler. Düşen sekiz kişi içinde olan 2 gözcü, Er Hüseyin Akış'ın gözleri önünde Naboland'ın pervanesinde parçalanarak şehit oldu. Bir diğeri ise boğazın soğuk sularında boğularak yaşamını yitirdi. Geriye kalan 5 denizci, boğazın soğuk sularında yaşama tutunmak için var güçleriyle uğraşıyordu.

Alarm zilleri gecenin sessizliği içinde yankılanırken denizaltı sancak başomuzluğundan aldığı yara yüzünden göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre içinde burun istikametinde dikilerek batmaya başladı. Naboland denizaltıyı çiğnemişti adeta... Aynı anda ön kısmından yara alan Naboland'ın telsizleri de bütün dünyaya şu mesajı yayıyordu:

"Çanakkale'den 3 mil mesafedeki mevkide meçhul bir denizaltı ile çarpıştık. Acele yardıma ihtiyaç var..."

Açılan yaradan boğazın akıntılı suları, bendini yıkmış bir sel gibi içeri dolarken artık çelikten bir tabut haline dönüşen Dumlupınar da boğazın derinliklerine doğru ağır ağır iniyor, gittikçe dibe yaklaşıyordu. Ölüm, personelin bir bölümünü uykuda yakalamış, diğerleri ise bir anda gemiye dolan suyun tazyiki yüzünden fazla dayanamamışlardı. Ancak yıldırım hızıyla hareket eden üç erin, hemen kıç bölmeye geçerek kapakları kapatması sayesinde denizaltıdaki 81 kişiden 22 kişi sağ kalabilmişti.

MeraklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin