"Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım."
- Albert Einstein
Araştırdığım ve yayımlamaya değer bulduğum birçok tarihi kişiliği ve olayları elimden geldiğince sizinle de paylaşamaya çalışacağım. Benimle birlikte öğrenin. Umuyoru...
Dünya üzerinde, belirli periyotlar ve ritüeller ile ardı ardına cinayet işleyen veya seri katliam yapan kişiler arasında yakalanan ya da yakalanamayan, katil veya seri katil olarak tabir edilen kişiler daima var olmuştur. Çoğunlukla masum insanları katleden, insanlığın yüz karası olarak tasvir edilen hasta ruhlu kişiler içerisinde, tarih boyunca tanınmış ve belki de bunlar arasında en ünlü olanı hiç kuşkusuz Charles Manson'dur.
Manson'un bu kadar popüler olmasını sağlayan, sahte felsefik sözleri ve tavırları ile kandırdığı gençleri (çoğunlukla genç kızlar) kendine mürite dinmesi ve uyuşturucu bağımlılıklarının etkisiyle, aralarında ünlü yönetmen Roman Polanski'nin o dönem hamile olan eşi Sharon Tate'ninde bulunduğu, pek çok kişinin bu tarikat eliyle öldürülmesi olmuştur.
12 Kasım 1934 yılı Cincinati (Ohio, ABD) doğumlu olan Charles Manson (Tam adı Charles Miller Maddox Manson) zorlu bir hayata doğmuştu. Babası belirsizdi. Soyadını o doğduktan birkaç ay sonra, annesinin evlendiği William Manson'dan almıştır. Belkide kişiliğinin canavarlaşmasında en büyük etken, doğup büyüdüğü acımasız hayat şartları oldu. Manson'un annesi Kathleen Maddox, bir hayat kadınıydı ve onu 16 yaşında doğurmuştu.
Annesi alkolik ve kendisi ile ilgilenmeyen biriydi. Hatta Manson bir anısında annesinin onu küçükken bir bardak bira karşılığında, çocuğu olmayan bir garsona bıraktığını, 1 hafta sonra dayısının gelip onu aldığından bahsetmiştir. Manson'un annesi çocukken tutuklanınca, küçük Charles sokaklarda yaşayarak hayatta kalmaya çalışmıştır. Küçük çapta hırsızlıklar yapan Manson, 18 yaşında tutuklanır. Cezaevinde koğuş arkadaşı tarafından bıçak zoruyla cinsel istimara uğradıktan sonra, ıslah evine yerleştirilir ve 1954 yılında şartlı tahliye ile serbest kalır.
18 yaşından 32 yaşına kadar cezaevinde kalan Manson, bulunduğu süre içerisinde insanları etkileyebilme ve iletişim kurabilme konularında kendisini oldukça geliştirmiştir. Hitabet yeteneğinin insanlar üzerindeki etkisini fark eden Manson, cezaevinden çıktıktan sonra hippi kültürünün yoğun olduğu San Francisco'ya giderek, özgür ruhlu takılan uyuşturucu ve seks partileri ile bilinen hippi gruplarına katıldıktan sonra, insanlar üzerindeki etkileme ve hitabet yeteneğini kullanarak çevresini genişletmeye başlar.
Dışarı çıktıktan sonra tekrar suç işlemekten geri durmayan Manson, aralarında kadın ticareti, sahte çek ve uyuşturucu ile ilgili pek çok suçtan dolayı, cezaevine girip çıkmaya başlamıştır. Tam bir kandırma ve etkileme uzmanı olan Charles Manson, o dönem popüler olan hippi kültürü ile kendi uydurduğu felsefesini birleştirip çevresinde mürit toplamaya başlar. Zayıf karakterli ve hippi kültürüne tam uyum sağlayamamış, ailelerinden kopuk bir yaşam tarzı içerisinde bulunan gençleri, aslında pek bir anlam ifade etmeyen felsefik sözleri ile etkiliyor ve onları bir amaç için birleştirmeye çalışıyordu. Zekasının yardımıyla da bunu başarıyordu.Manson 1967 yılında son kez cezaevinden çıktıktan sonra, yanına aldığı 5 müridiyle birlikte Los Angeles yakınlarında bir çiftliğe yerleşmiş ve kendi korkunç teorilerini uygulamaya koymuştur. Cezaevi sonrası çiftlikte topladığı hippi gruplarına, kendini bir tanrı yada peygamber olduğuna inandırmıştır. Bu çiftlik evinde yaptığı grup seks ve uyuşturucu partileri ile müritlerini kendine bağlamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.