Jim Jones

8 1 0
                                    

"Onurunuzla ölün. Istırap ve göz yaşıyla uzanmayın yere öyle. Ölüm, başka bir düzleme adım atmaktan ötesi değil." — Jim Jones, toplu intihar öncesi son vaazından.

18 Kasım 1978'de, Jonestown Guyana'da, 909 kişi modern tarihin en büyük toplu intihar eylemini gerçekleştirdi.

Jim Jones (13 Mayıs 1931 —18 Kasım 1978) çocukluğundan beri din ve ölüm konularını takıntı edinmişti; hayvanlara işkence edip, ölen hayvanlar için cenaze törenleri düzenliyordu. Arkadaşları onu en nazik tarifle "garip" buluyordu ve toplumdan dışlanmıştı — arkadaş edinmekte zorluk çekiyordu. Takıntılı olduğu bu konuları diğer çocukları etkilemek için bir araç olarak kullanıyor ve bu yolla çevresinden kabul görmeyi umuyordu.

Yalnızlığını kitaplarla doldurmaya çalıştı. Bitmek bilmeyen bir okuma açlığı vardı ve Joseph Stalin, Karl Marx, Mao Zedong, Mahatma Gandhi ve Adolf Hitler gibi tarihi figürleri dikkatle okumuş ve çalışmıştı.

Babası bir alkolikti ve beyaz ırkın üstünlüğüne inanıyordu. Onun bu tavrı, Jim'in üzerinde derin etkiler bırakacak ve Afrika kökenli Amerikalılara hayatı boyunca yakınlık duyacaktı.

Öğrenci olarak girdiği metodist kilisesinde kısa zamanda sivrildi ve bir süre sonra Peoples Temple adıyla kendi kilisesini kurdu. Karizmatik bir hatipti; başta siyahlar olmak üzere düşük gelirli eğitimsiz kesimi kolayca etkisi altına alıyordu. Irklar arası birlikteliği ve yardımlaşmayı kendi propagandasının mihenk taşı yapmıştı.

"Beni arkadaşınız olarak görürseniz arkadaşınız olurum. Beni babanız olarak görürseniz babanız olurum. Beni tanrınız olarak görürseniz tanrınız olurum."

Vaazlarını bir pop yıldızı edasıyla veriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vaazlarını bir pop yıldızı edasıyla veriyordu. Oditoryumlarda, onlarca insanın önünde şifacılık becerilerini sergilemekten de geri durmuyordu. Kimi zaman gözleri bozuk birini gözlüğünden kurtarıyor, kimi zaman vücudunda uyuşukluk şikayeti olan birini hisseder hale getiriyordu. Vaazlarından birinde tekerlekli sandalyedeki yaşlı bir kadına döndü ve şöyle dedi:

"Hayatım, bugün senin günün. Bugün iyileşeceksin, o sakat bacaklarını iyileştireceğiz ve tekrar yürüyeceksin!"

Tüm salon bu sözler üzerine çılgına dönmüştü ve heyecanla olacakları izlemeye başladı. Jim, kürsüden yaşlı kadına seslenmeye devam etti:

"Bana doğru gel hayatım, ayağa kalk, at şu adımı, tanrı yüreğini kutsasın, at şu adımı!"

Bu arada kürsüden, garip mimik ve jestler yapıyor, yaşlı kadını cesaretlendirmeye çalışıyordu. Yaşlı kadın, titrek elleriyle tekerlekli sandalyesinin iki kolçağını kavradı, gözlerini kıstı, dişlerini kamaştırdı, yanındakilerin de desteğiyle zar zor ayağa kalkar gibi oldu. Kadın haykırdı, "Hissediyorum!" İleri doğru titrek bir adım attı. Jim şöyle dedi:

"Şimdi bana doğru yürümeni istiyorum. Bir adım daha, ilerle, ilerle hayatım, yapabilirsin!"

Kadın ayaklarını test eder gibi bir o yana bir bu yana eğdi, daha emin bir şekilde iki adım daha attı. Kısa bir süre sonra, ellerini iki yana açarak tamamen iyileşmiş bir halde koşturmaya başladı. Salondaki insanlar gördüklerine inanamıyor, çığlık sesleri gözyaşlarına karışıyordu.

MeraklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin