"Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım."
- Albert Einstein
Araştırdığım ve yayımlamaya değer bulduğum birçok tarihi kişiliği ve olayları elimden geldiğince sizinle de paylaşamaya çalışacağım. Benimle birlikte öğrenin. Umuyoru...
Kara Panter Partisi, 60'lı yılların çalkantılı ırkçılıkla mücadele yıllarında ortaya çıkarak, Amerikalı siyahların hak ve özgürlük mücadelesinde bir mihenk taşı oldu. Günümüzde sembolleri ve fikirleriyle yaşamaya devam eden bu hareket, ırkçılık karşıtı hareketler açısından bir sıçrama noktasıydı.
1966 yılında kurulan "Kara Panter Öz Savunma Partisi" şimdiye kadar var olan en büyük siyahi devrimci örgüttü. Polis şiddetine karşı savunma için silahlanmalarıyla tanınan Panterlerin, çok az bilinen diğer faaliyetleri de mevcuttu. Kreşler, sağlık ocakları ve çocuklara ücretsiz ayakkabı dağıtmak için düzenlenen kahvaltılar gibi onlarca farklı sosyal etkinlikleri mevcuttu. Amerika genelinde 45 şubede 5 bin parti çalışanıyla hızlı bir büyüme kaydetmişlerdi. Dönemin anketlerinde Panterler büyük şehirlerde yaşayan siyahlar arasında yüzde 90'lık bir destek oranına sahipti. Siyah Amerikalılar üzerindeki etkisi, devletin verdiği orantısız tepkiyle de görülebiliyordu. FBI başkanı J. Edgar Hoover, onları "ABD'nin iç güvenliği açısından bir numaralı tehdit" olarak nitelendirmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Örgütlenme Yılları
1954 yılındaki ırk ayrımcılığı karşıtı büyük davaların ardından, ABD Yüksek Mahkemesi'nin verdiği kararlarla 1960'lı yıllarda sivil haklara ilişkin mevzuatının kabul edilmesine karşın, Kuzey Amerika'daki kentlerde yaşayan Afrika kökenli Amerikalılar (Afro-Amerikanlar) ekonomik ve sosyal eşitsizliğe maruz kalmaya devam etti. Yoksulluk ve yetersiz kamu hizmetleri, siyahların yoksul yaşam koşullarına, işsizliğe, kronik sağlık sorunlarına, şiddete maruz kaldıkları bu kent merkezlerinde bir tepkimeye yol açtı. Bu koşullar, 1960'larda kentsel ayaklanmalara ve Kuzey Amerika'daki şehirlerde düzeni tesis etmek amacıyla bir önlem olarak polis şiddetinin artmasına neden oldu.
Öte yandan, siyah hakları savunucusu Malcolm X'in 1965 yılında öldürülmesinin ardından, Merritt Junior College öğrencileri Huey P. Newton ve Bobby Seale, 15 Ekim 1966'da West Oakland'da Kara Panter Öz Savunma Partisi'ni kurdu. Örgüt, ismini Kara Panterler olarak kısalttı ve kendisini sıkça aynı ortamlarda faaliyet yürüttüğü Evrensel Zenginleştirme ve İyileştirme Derneği ve İslam Milleti gibi Afrika kökenli Amerikalı kültürel milliyetçi örgütlerden ayrı tutmaya çalıştı. Bu gruplar belli felsefi konum ve taktik özelliklerini paylaşıyor olsa da Kara Panter Partisi ve kültürel milliyetçiler birkaç temel husus üzerinde farklılıklar taşıyorlardı. Örneğin, Afrika kökenli Amerikalı kültür milliyetçileri genel olarak tüm beyaz insanları zalim olarak görürken, Kara Panter Partisi ırkçılık karşıtlarını ırkçı beyazlardan ayırdı ve ilk grubun ilerici üyeleriyle ittifaklar geliştirdi. Ayrıca, kültürel milliyetçiler genellikle tüm Afro-Amerikanları bir ezilen olarak görürken Kara Panter Partisi, Afro-Amerikan kapitalistlerin ve seçkinlerin başkalarını, özellikle de Afro-Amerikan işçi sınıfını istismar edip, ezerek baskı altına alabileceğini düşünüyorlardı. En önemlisi, kültürel milliyetçiler, Afro-Amerikanları özgürleştirmenin aracı olarak, dil ve imge gibi sembolik sistemlere büyük önem verirken, Kara Panter Partisi, bu tür sistemlerin önemli olmasına rağmen kurtuluşa ulaşmak için etkisiz olduğuna inanmaktaydı. Kara Panter Partisi başlangıçta, ulusal Afro-Amerikan topluluklarının yaşam projelerini başlatmak ve ilerici beyaz radikaller ve diğer örgütlerle ittifaklar kurmak için bir "On Başlık Programı"nı duyurdu.