4-)Karar

968 84 3
                                    

"Kahretsin! Virüslüler içeri geçin çabuk!" Kesik kesik duyduğum seslerden sonra soğuk ve ıslak zeminden bir anda ayrıldım. Bacaklarım ve sırtımın altındaki kuvvetli eller beni hiç zorlanmadan taşımaya başladı. Ailem neredeydi bilmiyordum. Korku tüm bedenimi ele geçirmişti. Bilinmezlik en kötü sonuçlardandı.

Birkaç gürültü kulaklarımdaydı ancak hiç bir şeyi net olarak anlayamıyordum. Bir anda yağmur taneleri tenimi bıraktı ve sıcak bir hava yüzüme çarptı. Gözlerimi açmak istiyordum ancak göz kapaklarım çamurun da etkisiyle birbirine yapışmış gibiydi.

Birkaç çığlık ve silah sesi kulağıma ulaştığında kendimi biraz daha zorladım ve loş ışık gözlerime çarptı. Bu sırada Kuzey beni kuru bir yere yavaşça bıraktı. Beni bırakmasıyla oluşan yalnızlık hissinden sıyrılıp gözlerimi gözlerine doğru çevirdim.

"İyi misin?!" diye bağırdı.Yüzünde daha önce hiç görmediğim tedirgin bir ifade vardı. Dışarıdan gelen silah sesleri daha çok korkmama neden olurken kafamı olumlu anlamda salladım. Kıyafetlerim ıslak ve çamurluydu ve bu ayrıntı her ne kadar canımı sıksa da sesimi çıkarmadım. Uzun saçlarımdan çamurlu damlalar temiz koltuğa damlıyordu.

"Buradan ayrılma!" diye bağırdıktan sonra koşar adımlarla odadan çıktı. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde etrafa bakınırken kapı bir hızla tekrar açıldı ve içeri yüzündeki dehşet ifadeyle Duygu girdi. Nefes nefese kalmış bir şekilde sırtını kapattığı kapıya yasladı.

"Neler oluyor?" diye sordum ayağa kalkarken. Anlık hareketim başımı döndürdü ve gözlerim kısa bir anlığına karardı.

"Bir sürü virüslü insan... Evin etrafı sarıldı. Her şey çok çabuk gelişti!" diye bağırdı Duygu kesik kesik nefesiyle. Bu sırada bulunduğumuz odanın camına bir el sertçe vurmaya başladı. İrkildim.

Ayaklarım istemsizce cama doğru ilerlerken kirli elimle perdeyi kavradım. Duygu "Yapma!" diye bağırdı ancak onu dinlemeyip perdeyi hızlıca çektim. Birkaç virüslü adam vücutlarından ellerine bulaşmış kanlı parmaklarıyla cama vuruyordu. Bizi görünce daha sert vurmaya başladılar. Midemde bir yerlerde boy gösteren korku fidanı bir anda uzadı ve yaprakları tüm vücudumu kapladı.

Camdaki çatlaklar birbirini takip etti ve parçalara ayrılarak yere serildi.

"Duygu hemen gitmemiz gerek!" diye bağırdım hastalardan biri içeri girmeye çalışırken.

Duygu yaslandığı kapıyı hızlıca açtı ve odadan çıktı ardından çıkıp kapıyı kapadım. Dışarıdan silah sesleri yükselirken Duygu evin başka bir koridoruna doğru koştu ancak dar koridoru yarılamadan bir başka hasta gideceğimiz odadan çıktı. Gözlerim korkuyla açılırken geri geri adımlarla koridordan çıktık.

"Yukarı!" Duygu benimle birlikte yukarı koşmaya başladığında az önce kapattığım kapıdan çatlama sesi geldi ve kapı kırılarak arkasındaki birkaç hastayla yere devrildi. Duygu önüme geçip merdiveni ikişer ikişer adımlarla çıkmaya başladığında hızımı artırdım ancak bir elin ayak bileğime dolanmasıyla dengemi kaybedip son basamağa sertçe düştüm. Kaşım merdivenin ucuna aniden çarptı ve sıcak bir sıvının yüzüme aktığını hissettim.

Gözlerim kararırken bileğimdeki el sıkılaştı ve beni aşağı çekmek için asıldı. Kafamı geriye doğru çevirdiğimde ayağımı tutan hastayla gözlerimiz birleşti. Diğer virüslülerin dengesiz adımları yavaşlamalarına sebep oluyordu.

Boştaki ayağımla hastaya vurmaya çalıştım ancak bir işe yaramadı. Duygu iki basamak indi ve merdivenin kenarında duran odunlardan birini alıp hastanın kafasına sertçe geçirdi. Ayak bileğimdeki el gevşedi ve hastanın kanlı vücudu merdivene yığıldı.

KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin