K.K.10

5.8K 230 32
                                    


yaşadığımız hayat için mücadele etmek zorundaydık. Herkesin hayat hikayesi farklıydı. Bazen kesişiyordu belki ama acıların şiddeti her zaman farklı olmuştu.

Zilan , gidene dur demişti. dik başlılığı fayda etmemişti. Şerzan Ağa onu bir güzel paylamış, ardından karısıyla birlikte , yolculuğa çıkmıştı. Herkes Viyan'ın sadece kafasının dağılması için gittiğini zannediyordu, bunun yanı sıra bir de doktor randevuları vardı.

Zilan yaptığından ötürü biraz da pişmanlık duyuyordu. Viyan'da haklıydı. Viyan ve Şerzan'ın aşkını bütün Mardin biliyordu. Dillere destan olan bu aşkın meyvesi yoktu. Aşk yeşermişti fakat ekilen tohumlar büyümemişti. bunun üzerine hikayeye Zilan dahil oluyordu. 

Büyük bir aşkın üstüne gelmişti Zilan. Nelerle karşılaşacağını, az çok tahmin ediyordu. evdekiler ona iyi davranıyorlardı. ancak yarın ne olacağını kimse bilemezdi.

Zilan , aşağıya inmesi gerektiğini biliyordu bundan dolayı odasından çıkıp aşağıya inmişti.

Kızlar çardakta oturmuş kahvelerini yudumluyorlardı.

'' Zilan Yenge , gelsene. ''

Kardelen gülümseyerek Yengesini çağırıyordu. Üzülüyordu yengesine. bu kadının yaşadıkları çok zordu. çok güçlü ve mücadeleci bir karakteri olduğunu Kardelen'de dahil, konakta ki herkes biliyordu. ancak güçlü olmak, yaşadıklarını değiştirmiyordu. Allah'a şükürler olsun ki iki kadında birbirlerine olan metanetini koruyordu.

'' Ayşen Yengemin kahvesinden içiyorduk, sana da yapsın mı yenge ? ''

Gül, Zilan'ın kafasını dağıtmak için gülümseyerek bakıyordu. 

'' Hiç o havada değilim Gül. Ama yanınıza oturup sohbete dahil olabilirim. ''

Zilan'da çardağa oturup, kızların sohbetine aklı başka yerde olsa da dahil olmuştu. 

Akşama kadar neşe içinde bol bol dedikodu eden kızlarımız , kollarını sıvayıp akşam yemeğine hazırlık yapmaya koyulmuşlardı.

Mutfağa hızla giren evin haylaz çocuğu arı gibi çalışan kadınlara bakıyordu. Kardeşi Gül'le bugün uğraşmamıştı. Mizgin Ağamız ilk Gül'le uğraşacaktı. 

ondan bir yaş küçük olan kardeşine yaklaşıp kulağının dibinde Gül diyerek bağırmıştı. 

'' Allah'ım . ''

Gül çığlık atıp Allah'ım diye feryat ederken , kaşlarını çatarak mizgin ağabeyine bakıyordu. bu çocuk akıllanmayacaktı. neredeyse ödü kopmuştu. yapılacak şey miydi bu ?

'' Abi sen çıldırdın mı ha ? ne yapıyorsun sen ?''

'' Çıldırdım Gül , çıldırdım.''

Gül hala sinirliydi. ancak kararlıydı dikenlerini bugünde batıracaktı Mizgin Ağa'ya. 

'' Mizgin , Allah şahidim olsun ki o kezban denen kızı dövmeyi bırakıp peşine salarım. sonra bulursun belayı. ''

Gül her sinirlendiğinde ağabey sıfatını bırakıp Mizgin diye hitap ederdi, ki bu Mizgini daha da celalendirirdi. 

Mizgin ve Gül evin neşesiydi. birbirleriyle kolay anlaşamasalar da , ikisi de birbiri için hiç düşünmeden canını verirdi . sadece çok zıt düşüyorlardı.

'' Gül, şimdi seni ayağımın altına alırım. ancak dua et ki çok açım. Ve bir daha o Kezban'ı ağzına bile alma. Onu Allah uzak tutsun benden. tabii sende. ''

Katil kumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin