Bombaaa gibi geldim. Nasılsınız güzellerim. Ben dersaneden çıktım kafam bi milyon :(. Ah neyse kendi dertlerimle sizi sıkmayacağım.
Hadi Alıntıya koşun.
Akşama belki bölüm gelir:))))"Zilan,özür dilerim."
Şeran Ağa karısını kendine doğru çekip gözlerini gözlerine kenetlemişti. Zilan'ın kolunu sımsıkı tutuyordu.
Zilan derin bir nefes aldıktan sonra yutkunmuştu. Kocasına bu kadar yakın olmak istemiyordu.
Şerzanı kendinden tüm gücüyle ittirip kocasını şaşırtmıştı."Bana birdaha sakın dokunma. Ve benden sakın özür dileme. Ben senin istediğin zaman dokunabileceğim bir insan değilim.. Ben senin hata yapıp yapıp özür dileyebilme lüksüne sahip olduğun kadın hiç değilim Şerzan Ağa."
Şerzan Ağa burun kemerini sıkıp yeşillerini maviyle birleştirmişti.
"Bak Zilan sinirlenmek gerilmek istemiyorum. Hata yaptım. Özür dilerim."
Zilan şuh bir gülüş atmıştı kocasına.
"Özür dileyeceksin Zilan seni affedecek öyle değil mi? "
genç kadın, sert çehreli adama doğru döndü. Mavi harelerini, Yeşil gözlere dikti. Adam kızgınlık biraz da şaşkınlık içinde dik kafalı kadına baktı. Bir kadına bakmak ne kadar huzur verirdi onu ölçüyordu, kendi kendine kafasını sallayıp karşı odada ki aşık olduğu kadını düşündü, şimdi onun yanında olmalıydı.
Aceleci bir tavırla karşısında ki karısına " Ne istiyorsun? " dedi.
"Adalet " diye cevap verdi genç kadın.
Ada'm genç kadına zaten adaletli davranıyordu yada öyle düşünüyordu. Ada'm sinirleniyordu, aşık olduğu kadın bile onun yanında başını eğerken, bu kadın başını dik tutma cesaretini nerden buluyordu. Ada'm sonunu düşünmeden barutu ateşledi.
" SEN ADALET Mİ İSTİYORSUN , BEN SANA YETERİNCE ADALETLİ DAVRANIYORUM AYRICA UNUTMA SENİN BURDAKİ AMACIN KADINIMIN BENDE EKSİK BIRAKTIĞI ÇOCUĞU DÜNYAYA GETİRMEK,BEN SENİ BİR KULÜBEDEN SARAY YAVRUSU GİBİ BİR KONAĞA GETİRDİM, DAHA DA BİR İSTEĞİN OLAMAZ BENDEN, KUCAĞIMA ÇOCUK VERİP SEFİL HAYATINA GERİ ÇEKİLECEKSİN",
kadın ağlamamak için yemin etmiş gibiydi , bu sözler üzerine taş bile çatlarken bu kadın da niye bir kıpırdama yoktu . kadın derin bir nefes alıp savaşı şu sözleriyle başlattı .
" BEN BURAYA NİYE GELDİĞİMİ BİLİRİM ELBET, SENİN BU SARAYINI KÜÇÜK KULÜBÜMDEKİ HUZURA KURBAN EDERİM AĞAM, SANA BİR ÇOCUK VERİR VE HERŞEYİNİ MİSLİSİYLE ALIRIM. BU BİRKAÇ TUĞLADAN SARAYIN DA BUNA DAHİL "
işaret parmağını Ada'mın kalbinin üzerine koyup , sözlerine devam etti .
" BU ET PARÇASINI DA ALIRIM HABERİN OLMAZ. SENİ VEZİR EDİCEK OLAN BEN REZİL DE EDERİM."
ardından parmağını çekip geriye doğru yürüdü ve bu sırada konuşmasına devam etmişti .
" BU KONAĞIN DUVARLARINA KAN SİNECEK AĞA"
arkasını Adama dönüp avluya doğru ilerlemeye başladı ve son sözleri adeta savaş diye bağırıyordu .
" AŞK ÖLMEK DEĞİL ÖLDÜRMEKTİR AĞAM, BEN BU YÜZDEN KATİL KUMAYIM"
Mavi gözler intikam ateşiyle yanıp tutuşurken , bu ateş uğruna ağır bedeller ödemeye razı gibiydi.
"Zilan, geldiğin yere geri dönmek istemiyorsan eğer o dik kafanı indirmeyi bileceksin. Kocana saygı göstereceksin."
"Koskoca Şerzan Şahzan, kulübeden saray yavrusuna getirdiği kadınla baş edemiyor mu yoksa? "
ALINTI SONU...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil kuma
General FictionBebeği olmayan bir kadının, elinde kalan tek güç, tek dayanak SEVDA idi. Kalıcı, baki olan SEVDA. Mardin'in şahit olduğu, Şerzan'ın sevdalısı olduğu Viyan'ım ben. Kuma gelen, elinde tek dayanak, tek sığınacağı liman, doğacak yavrusu olan Zilan'ım b...