Yaşadığınız sürece şükretmek zorundasınızdır. Hayatta aldığımız her nefeste bir şükür etmeyi borç bilmeliyiz kendimize. Nerede, ne konumda olduğumuz önemli değildir. Herkesin yaşantısı, acıları farklıdır. Ancak herkes her şeye rağmen Allah'a şükretmek zorundadır.
Zilan'da içi acısa da şükretti. Kimseye boyun eğmiyordu,eğmeyecekti. Tek sığındığı kapı Rabbinin kapısıydı. Başka sığınacak kimsesi yoktu.
'' Sevmezsen sevme. Senden gelecek sevgi bana uzak olsun. ''
Yatağını söylenerek topluyordu Zilan. Daha yanına bile gelip tebrik edip alnından dahi öpmemişti. Tamam her şeyi anlıyordu ama bunu sineye çekemezdi.
'' Çocuğunun annesini tebrik dahi etmiyorsun Şerzan Ağa.''
yatağını düzlettikten sonra odasından çıkmıştı Zilan. Ancak çıkmasıyla girmesi bir olmuştu. Şerzan Zilan'ın kolundan tutup karısını geri odaya sokmuştu.
'' Oha''
Zilan ani tepki verirken Şerzan'ın kaşları çatılmıştı.
'' Oha, öküze denir Zilan. Edebinle tepki ver. ''
Zilan sinirden gülmemek için dudaklarını ısırmıştı. Zaten karşısında insan görünümlü öküz vardı. bu tepki gayette yerinde olmuştu.
Şerzan'ın gözleri karısının ısırdığı dudaklarına kaymıştı. Bu hareketi yapmaya devam ederse sonları hiç iyi olmayacaktı.
'' Yapma şunu. ''
Zilan dişlerinin arasında ki dudağını hapisten kurtarıp sorarcasına bakmıştı. Şerzan ise bu soruyu es geçip derin bir nefes almıştı.
'' Zilan, dün ki şokun etkisiyle yanına gelemedim. ''
Zilan başıyla onaylamıştı. Devam etmesini bekliyordu. Şerzan karısına biraz daha yaklaşıp alnından öpmüştü.
'' Teşekkür ederim. Hasretimi dindirdiğin için teşekkür ederim. Ben sevincimi belli edemem Zilan. Viyan'ın durumunu bilirken bir yanım eksikken sevincimi dışa yansıtmamı benden bekleme. Ben mutluyum Zilan içim bahar dışım ise sonbahar. Bunu bil. ''
Şerzan Zilan'ın bir şey söylemesine izin vermeden odadan çıkmıştı. Elbette ki seviniyordu. Baba oluyordu. Cümle alemin diline sakız olmaktan da kurtulmuştu. Fakat sevdiği kadının yüzüne sevinerek eksikliğini vurmak istemezdi.
Zilan'a karşı bir şey hissetmese de doğacak çocuğunun annesiydi, saygı duymalıydı.
Xezal Hanım ve Haşim Ağa daha fazla şey yapmak istiyordu fakat Viyan için kendilerini kısıtlıyorlardı. Üç tane kurban kesmişlerdi. Bir tanesini ihtiyacı olanlara sokakta kalanlara dağıtmışlardı. ikinci kurbanı hayır kurumlarına bağışlamışlardı. diğer kurbanı ise bütün aşiret üyeleriyle birlikte yemek nasip olmuştu. Mardin'de ŞAHZAN ailesinin torunun geleceği yayılmıştı. Cümle alem biliyordu artık.
Şerzan Ağa kahvaltı yapmadan konaktan çıkıp direk şirkete geçmişti. Yapılacak işleri onu bekliyordu ve yarın yurt dışından gelecek olan misafirlerine sunum yapılacaktı, proje ne durumdaydı bir göz atmalıydı.
Arabasını şirketin önüne park edip anahtarı kapıda ki güvenliğe atmıştı. O garaja çekerdi. Şerzan Ağa asansöre doğru giderken çalışanlarına günaydın demeyi de ihmal etmiyordu.
.
.
.
'' Zilan kızım sütünü içmeyi sakın ha ihmal etmeyesin. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil kuma
General FictionBebeği olmayan bir kadının, elinde kalan tek güç, tek dayanak SEVDA idi. Kalıcı, baki olan SEVDA. Mardin'in şahit olduğu, Şerzan'ın sevdalısı olduğu Viyan'ım ben. Kuma gelen, elinde tek dayanak, tek sığınacağı liman, doğacak yavrusu olan Zilan'ım b...